Değerli okurlar,
THY’de 28. Dönem Toplu Sözleşme görüşmeleri başladı. Hava İş sendikası, yapılan ilk iki oturumda yaklaşık 60 maddede anlaşma sağlandığını açıkladı. Tabii, dananın kuyruğu 6’şar aylık ücret artışlarına ilişkin maddede yaşanacak.
Hava iş’in açıkladığı teklife göre, sendika her 6 ayın sonunda önceki 6 ayın TÜFE’si kadar artışın üzerine TÜFE’nin % 50’si kadar da ilave artış istiyor. İlk 6 ayda ise, bir önceki 6 ayın TÜFE’sinin 2.5 katı artış talebi var sendikanın. Bu konuyu analiz etmek için elimizde 2023 yılının son 6 ayına ait bir veri var. % 37,57… Demek ki, sayın sendikamızın geçmiş yılın kayıplarını telafi etmek üzere istediği artış bu rakamın 2.5 katı olan % 93,92 oranı olacak. Daha pandemi kayıplarını bile telafi ettirmeyi başaramayan sendikanın bu teklifini THY’nin kabul edebileceğini düşünen var mıdır acaba? Enflasyonun, Mayıs – Haziran aylarında zirve yapacağı ekonomi yönetimince açıklanmışken, hergün fiyatlara zam gelirken, hissedilen enflasyonun TÜİK’in açıkladığının iki katı olduğu ortada iken yetkili sendikanın teklifi aynen kabul edilse(!) bile yeterli olup olmayacağı tartışmalıdır. Bunu sendika da biliyor aslında. THY’nin teklifinin bu rakamın çok altında gerçekleşeceğinin onlar da farkında. Nasıl olsa hesap soracak bir üye profili yok ortada… “yahu sayın sendika, bu nasıl beceriksizliktir? İstediğin rakamın yarısına nasıl imza atarsın ?”diye soran olmayacak nasıl olsa…
İzleyen 6 aylarda ise sayın sendikamız TÜFE’nin yanısıra ilaveten yarım TÜFE daha istiyor. Haa bir de koşuluı var Hava İş’in. Bu rakam memur zamları ve asgari ücret artışının altında kalırsa bu artışlar geçerli olacak. Ben THY’nin yerinde olsam bu ikinci koşula balıklama atlarım. Baksanıza, asgari ücrete artık bir yıl zam yok. Memurlara ve emeklilere de artık refah payı falan verilmeyeceği söyleniyor. Böyle teklif olur mu? Havacılık gibi özel bir alanda yapılan işi devlet memurlarının zam oranlarına endekslemek nasıl bir anlayıştır?
Bakın sadece içinde bulunduğumuz Ocak ayında bile rekor TÜFE açıklanacağı söyleniyor. Toplu taşımaya gelen zamlar, Asgari ücret artışı, devletin harç ve vergilere yeniden değerleme oranındaki artışlar, akaryakıtı 40 TL’nin üzerine taşıyan zamlar ciddi bir enflasyona sebep olacak. O yüzden yıllardır yazıyoruz, ilk 6 ayda ne aldıysan aldın, sonraki dönemlerde bu artışlar katlanarak artar. Ama senaryoyu artık ezberledik. THY yönetimi prim, ekstra ikramiye adı altında göz boyama ödemeleri ile algıyı yönetir ve oransal artışları düşük tutar. Hele bir de imza parası var ki, tam bir komedi. Hayrola beyler nikah mı kıyılıyor?
Hava iş, teklifini “daha ne istiyorsunuz TÜFE’nin 2.5 katını talep ettik “ diye savunursa onlara Atılay Ayçin döneminde imzalanan 22. Dönem TİS’ini hatırlatırım. 2009-2010 dönemine ait bu Toplu iş Sözleşmesinde ilk 6 ay için alınan artış % 8 idi… Peki o Toplu Sözleşmeye esas alınan bir önceki 6 ayın (Temmuz-Aralık 2008) TÜFE’si kaçtı? % 3.81 ! Demek ki, ilk 6 ay için alınan zam bir önceki dönem TÜFE’sinin iki katından fazla (% 110) imiş. Demek ki, “pazarlığı yüksekten açarsak ne kadar indirirlerse indirsinler, yine de yüksek zam alırız.” gibi bir şark kurnazlığı yapmaya gerek yokmuş. Neyse, bekleyelim bakalım, Tatlıbal yönetimi, Ayçin yönetiminin 15 yıl önce yapabildiğini becerebilecek mi?
HAVA İŞ PAZAR MESAİSİNDE YERİNDE SAYIYOR !
Pazar mesaileri davasındaki komediyi hep beraber izledik. Hem THY hem de Hava İş, davayı biz kazandık diye açıklamışlardı hani… Peki şimdi devam eden Toplu iş Sözleşmesi görüşmelerinde ne olmasını beklersiniz? Hava iş konuyu hiçbir yoruma, farklı anlaşılmaya yer bırakmayacak şekilde netleştirir ve maddeyi yeniden açık bir şekilde düzenler, bunu da sözleşmenin ön koşulu yapar. Akıl da mantık da bunu emreder.
Peki, sayın sendikamız TİS teklifinde 39. Maddeyi ne yapmış? Hiçbir şey yapmamış. Dava konusu olan o maddeyi kelimesi kelimesine aynen yeniden teklif etmiş, iyi mi? Gerçekten merak ediyorum, sayın sendikamız ne yapmak istiyor? Oysa yapacağın basit, maddeye bir ek yaparsın ve “Uçuş ekiplerinin Pazar gününe denk gelen uçuş görevleri 3 yevmiye Pazar mesaisine hak kazandırır.” Diye açıkça yazarsın olur biter…
Maaslar oyle eridi ki ozeldeki ogretmen arkadaslarim ek derslerle nerdeyse benimle ayni rakama ulasiyor. Bu mantikla ben neden bu kadar yorucu bir is yapip ayni maasi aliyorum. Bu gidisle bu isi kimse yapmaz. Bu rakamlara ggece 3 de evimden cikip 18 saat mesai yapip dunyanin bi ucuna neden gidiym colugumu cocugumu birakip.
Bu sendikalar ne vergi işini kabul ettirebilir ne de doğru düzgün zam alabilir. Bol brütlü eriyen ikramiyeler ve düşük zam oranları ile konu kapanır. Daha kaybedilmiş hakları savunup almaktan acizler. Metal sendikası %98 zam almışken bunlar 49 u alıp oleeey ne güzel sendikayiz diye dolanırlar ortada.
Bu TİS döneminden bir cacık çıkmaz hocam. AO tarafına %40 verip tekniğe al sana bir %20 üzerine de iki ikramiye diyen yönetimden çok büyük beklentiye girmek manasız. Daha pandemi farkı kapanmamışken ve hatta uçuş bazında rekor üstüne rekor kırılmasına rağmen böyle bir teklif yapmak çalışana küfür etmekten farksız bir durum. Sendikalar zaten masaya oturmak için oturuyor, göstermelik bir taslak var ortada ki zaten bir öncekinin kopyası, onun üzerinden sözde bir toplantı ve işveren ne derse o olur kafası. Bu kafa her zaman kaybeder ki şu anda birçok personel yurtdışı tekliflerine başvuru yapıyor. Bu TİS döneminde alacağı zam adına heyacan duyup konu hakkında eskisi kadar konuşan kişi gördünüz mü? Bu bile insanların ümitlerini yitirdiklerinin bir göstergesi malesef.