Değerli okurlar, sadece pilotlara zam yapılmasına ilişkin süreç, Hava İş’in bildirge ile “onay” vermesi ile sona yaklaştı. Daha önce yazmıştık, “dövize endeksli maaş vermeyi düşünüyorsun da, Ankara bu işe ne der?” diye.. Nitekim, “dövizle her türlü işlem yapılması” çıkarılan Kararname ile yasaklandı. Zaten THY yönetimi de pek teşne değildi bu döviz olayına… Çünkü dövizin 3-4 TL seviyesine bir daha dönmeyeceğini görmüşlerdi. Merkez Bankası beklenti anketinde de doların yıl sonu değerinin 6.5 TL olacağı açıklanmıştı. Sonunda işi TL bazında % 30’a bağladılar. Sebep? Pilotların kaçışını önlemek… Temel sebep? TL’nin olağanüstü değer kaybı…
KAPSAMDIŞI YÖNETİCİLER TASARRUF KAPSAMININ DIŞINDA MI?
Burada duralım ve Hava İş’in Başkanlar Bildirgesine bakalım. İsme bakınca şöyle bir irkiliyorsunuz.. Başkanlar Bildirgesi… Toparlanmalı mı yoksa ayağa kalkıp esas duruşa mı geçmeli diye ikilemde kalıyorsunuz…Ne diyor Hava İş? “Pilotlarımıza transfer teklifleri geliyor. Pilotlar giderse uçaklar kalkmaz. Sizler de mağdur olursunuz !” Kime diyor? Pilotların dışındaki tüm personele… Pekiii, bu kapsama çok sayın, çok bilgili, çok becerikli yönetici takımı giriyor mu? Genel Müdür Yardımcıları, Başkanlar, yurtiçi-yurtdışı müdürler? Hani bugüne kadar tasarruf denildiğinde, “başında duran yaşlı yolcuya yer vermemek için camdan dışarı bakan veya uyur numarasına yatan ergen gibi” davranan yöneticiler… Bugüne kadar fedakarlıkta bulunduklarına pek şahit olmadık da !
BU FİLMİ 2015 SONUNDA GÖRMEDİK Mİ?
Hava İş’in bildirgesine bakınca, Dejavu mu yaşıyoruz diye düşünmeden edemiyor insan… 2 yıl öncesine dönelim. Uçaklar yerde, işler kötü…Ne demişti çalışanlara sendikamız? “Ya ücret zammını almayacaksınız ya da işveren işten çıkartmalara başlayacak.” Hatta İlker bey bu olaydan bir süre sonra konuya açıklık getirmiş “Sendika bize sıfır zam önerisi ile geldi. Biz, -olmaz öyle şey- dedik ve 2016 yılında iki 6 aylık dönemde de % 1.5 zam verdik.” demişti. Benzer senaryo yine gündemde…”Pilotlara zam vereceğiz, sesinizi çıkarmayın, yoksa ekmeğiniz tehlikeye girer.” Kullanılan kavram da tanıdık: Beka… Ne için sesimizi çıkarmayacak mışız? Ekmeğimizin bekası için… Yani işinin, devamlılığını, kalıcılığını istiyorsan ses etme… Bu pilotlar giderse, uçaklar kalkmaz işinizden, ekmeğinizden olursunuz…. Dikkat edin, ülkenin veya bayrak taşıyıcımızın bekası değil, çalışanların bekası öne çıkartılıyor.
HAVA İŞ, TİS’TE YER VE KABİNE % 46 ALIR MI?
İlginç bir denklem… Pilotlarla diğer personeli(kabin dahil) karşı karşıya getiren, hasımlaştıran bir anlayış… Üç gün sonra yer personelinden kabine zam alamayan veya yetersiz zam alan personel, karşılaştığı veya beraber mesai yaptığı pilotlara “Sizin yüzünüzden sürünüyoruz, bizden kısıp size veriyorlar .” dese ne olacak? O işyerinde huzur olur mu, iş barışı olur mu, dayanışma, fedakarlık olur mu? Yarın, THY ile sendika anlaşıp “pilotlara % 50 daha vereceğiz. Size para kalmadı. Zam mam yok.” derse yaklaşık 15.000 çalışana yine “kırk katır mı kırk satır mı” seçenekleri mi sunulacak? Çok mu uçuk geldi size? Gelmesin… Daha 3 ay önce pilotlara % 20, diğer personele % 10 zam yapılmadı mı? Yine yaparlar… Burada üzerinde dikkatle durulması gereken, havacılığın bir zincir olduğu gerçeğidir. Teknisyen olmasa, ticaret bilet satmasa, hat açmasa, kabin memurları olmasa, akaryakıt-handling, catering anlaşmaları yapılmasa pilot nasıl uçuracak o uçağı? Tabii ki, pilotun yaptığı işin riski, ciddiyeti, gerektirdiği bilgi, beceri, birikim tartışılmaz. Tabii ki, pilot aldığı risk ve sorumluluğun gereği daha fazla para alacak. Ama onların fazla para veya zam alması, diğer çalışanlara zam yapılmaması veya daha az zam yapılmasını gerektirmez ki… Şu adaletsizliğe bakın. Pilotlar 3 ay içinde kümülatif olarak % 56 zam almış olacaklar. Hadi bunun % 10’unu ilk 6 ayın TÜFE’sine sayalım. Ne kaldı geriye? % 46… “Toplu Sözleşmede sizin de haklarınızı koruyacağız.” havucunu uzatan Hava İş, kabin ve yer personeli için kapıyı % 45’den açabilecek mi? Şaka gibi değil mi? Ama ne yaparsın ki, matematik böyle diyor. Ayda 4.000 TL maaş alan bir çalışan 1500 TL kira veriyorsa bugün itibarı ile kirasına gelen zam ÜFE üzerinden % 18.78… Yani kabaca kiraya 300 TL zam geldi. Peki maaşlara zam var mı? TİS’i bekleyin diyor sendikamız… TGS’cilerden söz etmiyorum bile…Onların hali tam perişanlık…
DUYARSIZ YÖNETİCİ EMPATİ YAPAR MI?
Özetlemek gerekirse, yönetici olmak zor iştir. Vicdan ister, halden anlamayı gerektirir, en önemlisi empati ister… Sen bir elin yağda bir elin balda, bir gün Miami’de bir gün Tokyo’da gezeceksin, her ay bir çuval para alacaksın. Alttakilerin durumunu görmezden geleceksin… Ayıp değil mi bu? Yazık, günah değil mi? Sayın THY yönetimi elinizi vicdanınıza koyun. İnsanların aldığı para erimiş, kabaca yarısı buhar olmuş. Bu insanlar nasıl geçiniyor? Okullar açıldı, masraflar arttı, elektriğe, doğalgaza zam kapıda…Hiç düşünmez misiniz? Kredi kartına abanmış insanlar…Onun da faizine % 25 zam gelmiş. Ne diyelim? Alma mazlumun hakkını çıkar aheste aheste…
Diyeceksiniz ki, pilotlara zam yapılmasına karşı mısın? Asla değilim, pilotların ekonomik şartlardan dolayı kaçtıklarını aylardır yazıyorum. Ama benim derdim, pilotlara zam yaparken diğer çalışanların kaderine terkedilmesi… Pilot piyasasında bu kadar hareket yokken, kurlar düşük iken takır takır pilot atıyordu THY’miz ! Çok değil daha 3 sene öncesinden söz ediyorum. Gidenin yeri doluyordu çünkü. Yabancılar boşluğu hemen dolduruyordu. THY’de yabancıların sayısı 1200’ü geçmişti. Şimdi 600’e düştü. Şimdi işler tersine döndü. Yabancı gelmiyor, Türk pilotlar da kapıya bakıyor. Veee sendikamız pilotlara sahip çıkıyor. Bakın beyler, anlamadığınız bir şey var. Türk pilotu, hele düzenini kurmuşsa kolay kolay şirketini terk etmez. Yeter ki, insanca bir çalışma düzeni sağlayın. Kimler mi gider? Genç pilotlar gider. Peki bu zamlar insanca bir çalışma sistemi getiriyor mu? Hayır…
HASTA ETTİĞİ PİLOTUN MAAŞINI KESEN ŞİRKET…
Çok basit bir örnek vereyim. Bir kaptan Afrika seferinde hastalanır. Kafadan 1 ay hastanede yatar. Uçamaz. Ay sonunda bir bakar ki uçuş parası kesilmiş. Yani hem adamı hastalığın kol gezdiği yerlere göndereceksin, hasta edeceksin hem de parasını keseceksin. Adalet mi bu? Haa şunu dersen anlarım. Arkadaş boş gününde spor yaparken üşütmüş zatürre olmuş, kes onun parasını…Yolda kazaya karışmış yaralanmış, 3 ay hastanede kırık bacakla yatmış. Kes parasını… Ama görevde bir hastalığa yakalanmışsa sorumluluğu üstlen, adamın parasını tam yatır… Yani demem o ki, maaşların erimesine karşı ek zam yapman gayet güzel. Ama daha önemlisi, şu FTL rezaleti ile ilgili parmağını kıpırdatıyor musun? Ne diyordu eski Uçuş İşletme temsilcisi Erkan Kayhan “Arkadaşlar hepimiz kuralsız uçuyoruz.” O zaman geçin bu işleri… Geçen hafta THY’nin sudan sebeplerle işten attığı pilotları geri alması çağrısında bulunmuştum. Bu hafta bir ilave daha yapayım. SHGM acil olarak yaş sınırını 65’ten 66’ya çıkarmalı. Sadece THY’nin değil diğer şirketlerin de başını ciddi şekilde ağrıtan pilot eksikliğini kısmen de olsa çözmeli…
Sözün özü, TİS yaklaşıyor, kriz giderek derinleşiyor. 2 sene önceki senaryo yine ısıtılıyor. “İşler kötü, halinize şükredin, iyi kötü bir işiniz var, maraza çıkarmayın” repliğinin altyapısı oluşturuluyor. Zamanında bol bol aldığın uçaklar, işte böyle kriz anında gelir seni tırmalar… Çözümü aylardır söylüyoruz. Sessiz, sedasız bir köşede dursa da Havasen’e geçerek katkı ve destek vermezseniz, yukarıdaki senaryonun figüranı olursunuz. Özellikle kabin, ille de kabin…Haydi baylar, bayanlar korkunun ecele faydası yok…