featured

HAVA-İŞ ŞİMDİ NE YAPMALI?


Bildiğiniz üzere dün akşam sizlere, Teknik A.Ş nin yılan hikayesine dönen iş kolu tartışmasındaki son hukuki sonucunu sosyal medya aracılığı ile ilk önce bildirmiştim.Bu haber Teknik A.Ş deki arkadaşlarımın yoğun olarak kullandığı sosyal medya olan Twitter,Facebook,Linkedin gibi belli başlı paylaşım sitelerine yıldırım gibi düştü. Bu haberden sonra diğer haberciler bu haberi okuduktan sonra haberi manşetlerine taşıdılar. Haberciler başka yerde okudukları haberleri kendi okurlarına taşırken,onların diliyle etik olmayan bir uygulama ile habere takla(*) attırıp haberi çalıyorlar. Yarın başkaları onların haberini çalıp takla attırdığında ne yazacaklar merak ediyorum.
Neyse biz konumuza girelim.
Sendikal ortamı en az sizler kadar bilen ve 30 yıllık sendika üyeliği olan biri olarak THY/Teknik A.Ş nin metal değil ulaşım sektöründe olması gerektiğine inananlardanım. THY’nin üst yönetim kademesi,Hava-İş in o dönem ki yönetimi ile anlaşamayacağını anladığından,Teknik A.Ş nin metal iş kolunda olmaması gerektiği bile,bile yinede BÖL-PARÇALA-YÖNET taktiğini devreye sokarak, düşük ücretle teknik eleman çalıştırmaya yönelik HABOM isimli bir şirket kurduktan sonra buraya Metal İş kolu ile ilgili sendikayı sokturmayı başarmıştı. . THY’nin o zamanki tek adamı HAMDİ TOPÇU HABOM çalışanlarını Çelik İş e üye yaptırtmak için her türlü kozunu oynamış ve bunda da maalesef başarılı olmuştu.
Bir gecede grev yasağı çıkartılabilecek kadar siyasi güç kullanan bu kişi, çalışanların işverene karşı tek temsilcisi olan ve işverene karşı hak ve mağduriyetlerin çözülebilmesi için kurduğu sendikal birliğe büyük darbe yapmaktan kaçınmamıştı. (Bu konuları defalarca yazdım)
THY çalışanlarının, birlikte hareket etme kabiliyetlerini bitirmek için önce uçuş işletme ve Teknik A.Ş nin toplu sözleşme başlama ve bitme zamanlarının değiştirilmesi sistemini devreye sokmuşlar ve bu sistemle THY’nin tüm departmanlarında çalışanların birlikte hareket etmesini önlediler. Bununla da yetinmeyip, ve iki ayrı konfederasyona bağlı iki sendikayı şirketin geneline soktular. Türk-İş ve Hak-İş devrede…Peki DİSK in Birleşik Metal i nerede?
Siyasetle yatıp siyasetle kalkar olduğumuz bu günlerde neyin ne olacağını kestirebilmek mümkün değil. Ancak ne olursa olsun top yine çalışanların ayaklarında. Birlikte takım oyunu oynayarak istedikleri sendikayı seçebilirler. Dayatmalara göğüs gerecek gücünüz yoksa yapılacak pek bir şey yok. Sonuçta,“insanlar layık olduğu şekilde yönetilir“değil mi ama…
Bu konuyu ileride daha detaylı anlatıp bundan sonra çalışanların ne yapmaları gerektiği konusunda tavsiyelerde bulunacağım.
Mevcut durumda her ne kadar Yargıtayın verdiği karar geçerli ise de yasalarımızda,kararı veren Yargıtayın aynı dairesine “MADDİ HATANIN DÜZELTİLMESİ” isteğini yapabilmek mümkün.HAVA-İŞ in yapması gereken, gerekçeli kararı ellerine alır almaz derhal kararı veren Yargıtayın bu kararı veren dairesine MADDİ HATANIN DÜZELTİLMESİ isteğini yapmasıdır. Unutmasınlar ki, Bu yolla daha önce yargıtay dairelerinden geri dönen davalar var.

Sonuç değişmeyip,Teknik A.Ş Metal iş kolunda bile kalsa farklı sendikaların olduğu bir gerçek. Disk e bağlı Birleşik metal , Türk-İş e bağlı Türk Metal ve Hak-İş e bağlı Çelik iş gibi üç seçenek karşınıza çıkacak. Unutmayın top her zaman sizin ayağınızda. Özgür iradeniz ile birlikte vereceğiniz karar çok önemli. Bu kaos ortamında kimin eli kimin cebinde belli olmayan bir durumda Teknik A.Ş nin Temmuz 2015 de başlayacak toplu iş sözleşmesi süreci bayağı uzayacak görünüyor.
(*) “Takla attırmak” çalıntı haberin başlığı ve içeriği ile oynayarak yeni bir habermiş gibi kendi okurlarına sunmaya deniyor.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

6 Yorum

  1. 10 yıl önce

    Birlikten kuvvet doğar diye boşa söylememişler. Şu sirketteki CS ler sadece 1 gün iş bıraksın çok değil 200-300 kişi ya vardır ya yoktur. Şirket iflas eder.5-10 kişiyi Kovucaklarmı? yine iş bırakmakla tehdit ediceksin. Bakalım ne oluyor? Ozaman istediğin fiyatıda söylersin istediğin kurallarıda. Tabi Güven Özveri ve Tecrübe ister. Anlayana ;) ozamana kadar bu düzende devam

    Cevapla
  2. 10 yıl önce

    Vatandaş hesap sorar. Kul itaat eder. Kula kulluk etmeye devam…

    Cevapla
  3. 10 yıl önce

    Katılıyorum.İnsanlar layık oldukları şekilde yönetilirler.Bilmezlerki korkunun ecele faydası yok.

    Cevapla
  4. 10 yıl önce

    Otomotiv işçilerinin yarısı kadar olabilsek çok şey değişir ama malesef arkadaşlarımız onlar kadar cesaretli ve onurlu olamazlar. Tabi yönetimimiz de onlarinki kadar insancıl ve anlayışlı değil. Allahtan korkmayan adamların kullara neler yaptığını hep beraber gördük.

    Cevapla
  5. 10 yıl önce

    Bir teknisyen olarak içinde bulunduğum camia adına üzülerek gelişmeleri takip ediyorum. Benim gördüğüm kadarıyla arkadaşlarımız şahsî çıkarları adına, işten çıkarılma korkusuyla koyun gibi kendilerine dayatılanları paşa paşa yapacak ve ağlamaya devam edeceklerdir. Böyle birlikten beraberlikten uzak cahil insanların çalıştığı bir camiada olmaktan utanıyorum. Ama dediğiniz gibi insanar layık oldukları şekilde yaşarlar ve yönetilirler… Sürünmeye mahkum bir toplum :(

    Cevapla
  6. 10 yıl önce

    Havayollarında Teknisyen sıfatıyla çalışanlar uçak teknisyenleri nitelikli, yetişmiş, uçak tekniği konusunda özel eğitim ve donanıma sahip eğitimli insanlardır. Bağlı olmaları gereken iş kolu ise taşımacılık iş kolu olmalıdır. Onları, organize sanayide makine rulman fabrikalarında çalışan eğitimsiz niteliksiz işçilerle aynı kefeye koyup senin yerin metal işkoludur diye dayatmak bu insanlara yapılabilecek en büyük haksızlıktır.. Yargıtay neye göre böyle bir karar vermiş anlamak zor.. Umarım sendika yargıtay’a karar düzeltme başvurusu yapar ve kararı düzelttirir.. Gene sonuç alınamazsa Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yaparak kararın yanlış olduğu ve hükmün yok sayılarak dosyanın en baştan görüşülmesini ve yargılamanın yeniden yapılmasını talep edebilir. O da olmaz sa en son yol AB İnsan Hakları Mahkemesine kadar yolu var.. Yeter ki Teknisyenler haklarını aramayı bilip buna sahip çıksın.

    Cevapla