HAVA İŞ DOSYASI -BÖLÜM 8-

THY,DAYANIŞMA AİDATLARININ ÜSTÜNE NASIL YATTI?
THY ile sendikanın çok iyi ilişkler içinde olduğu hep konuşuldu, yazıldı, çizildi. Arada bir anlaşmazlıklar da çıkıyordu. Örneğin, THY yeni hava İş yönetimi zamanında dayanışma aidatlarını ödemekten vazgeçmişti ! Gerçekten garip bir durumdu. Mevzuata tamamen aykırı bir uygulama yapılıyordu. Oysa 9 Temmuz 2013 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 28702 sayılı yönetmeliğin 9. maddesinde bakın ne yazıyordu:
MADDE 9 – (1) Üyelik ve dayanışma aidatları, yetkili işçi sendikasının işverene yazılı başvurusu üzerine, işçinin ücretinden kesilerek ilgili sendikaya ödenir. Genel kurul kararı ile aidatlarda değişiklik yapıldığı takdirde, en geç bir ay içinde sendika tarafından aidat miktarı işverene bildirilir.
(2) İşyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesinin tarafı olan işçi sendikası veya toplu iş sözleşmesi yapılmamışsa ya da sona ermişse yetki belgesi alan işçi sendikası, aidatların işçilerin ücretlerinden kesilmesi için işverene yazılı talepte bulunur.
(3) İşveren aidatları kesmeye, kestiği aidatın türünü belirterek tutarı ile kesinti listesini sendikaya göndermekle yükümlüdür.
(4) Yukarıdaki hükümlere göre ödenmesi gereken aidatı kesmeyen veya kesmesine rağmen bir ay içinde ilgili işçi sendikasına ödemeyen işveren, bildirim şartı aranmaksızın aidat miktarını bankalarca işletme kredilerine uygulanan en yüksek faiziyle birlikte ödemekle yükümlüdür.
Bu çok açık hükme rağmen THY’nin dayanışma aidatlarını keyfi olarak Hava İş’e ödemediği iddia ediliyordu. Bu konu Sendikada Genel Mali Sekretere verilmişti. Hava İş Tüzüğünün 25. maddesine göre Mali Sekreter;
Sendikalar kanunun 61. maddesi uyarınca sendika aidatının kesilmesi için işverenleregönderilecek üye işçilerin listelerinin zamanında işverenlere gönderilmesini sağlamak veişverenlerce sendika aidatının üye ücretlerinden kesilip zamanında sendikaya gönderilmesini temin için her türlü işlemleri yapmaktan sorumlu tutulmuştu.
Üstelik Tüzüğün 51. maddesinde  Aidat, yevmiye, envanter defterleri ile defteri kebirin tutulacağı da belirtilmişti.
TATLIBAL VE AYCI’NIN FOUR SEASONS BULUŞMASI
İşin garibi, bu işlere bakmak ve Denetim Raporu düzenlemekle görevli Denetleme Kurulu da aktif bir tutum sergilemiyordu. Bu hukuksuzluk tam 2 yıl sürdü. Kesintilerin Hava iş hesabına yatırılmadığı daha ilk aylarda müdahale etmesi gereken Hava İş sonunda mahkemeye başvurma kararı aldı. 2016-2018 yıllarını kapsayacak Toplu Sözleşmenin arifesinde bu durumun sorun yaratmaması için en üst düzeyde görüşmeler başladı. Sendika Başkanı Tatlıbal ve THY Yönetim Kurulu Başkanı İlker Aycı iddialara göre son noktayı FourSeasons Otelde koydular. Sendika davayı geri çekecek, THY de birikmiş dayanışma aidatlarını ödeyecekti. Bazı iddia sahiplerine göre, THY biraz da fazla ödeme yapmayı kabul etmişti. Daha ilginç bir iddia ise, Sendikanın avukatının davayı geri çekme karşılığında yüklü bir avukatlık parası aldığı yönünde idi. Oysa davadan vazgeçilmesi halinde davacı olan Hava iş’in, tüm yargılama masraflarını üstleneceği ve davalı olan THY avukatlarına da avukatlık ücreti ödeyeceği genel bir hukuk kuralı olarak uygulanmaktadır.
ŞOK İDDİA “İSTİFA ET, 400.000 TL VERELİM.”
Sendika yönetimindeki huzursuzluk ve uyumsuzluk, bazı yönetim kurulu üyelerinin uzaklaştırılması bazılarının Disiplin Kuruluna sevk edilmesine yol açmıştı. Yönetimde aykırı seslere tahammül edemediği ileri sürülen Başkan ve yakın ekibi için ileri sürülen iddialardan biri de uzaklaştırmak istedikleri yönetim kurulu üyesi için kesenin ağzını açmalarıydı. Söylentilere bakılırsa, “dişli çıkan” üyeye istifa etmesi karşılığında kalan görev süresi boyunca alacağı maaşlar hesaplanıp topluca ödeme yapılması teklif edilmişti. İddialara göre rakam 400 bin lirayı buluyordu. Ancak asıl sorun böyle bir ödeme yapıldığında bu giderin nasıl muhasebeleştirileceği idi. Çünkü hizmet vermeyen bir kişiye üstelik topluca ödeme yapılması mümkün değildi.
KIZCAĞIZI ATACAKLAR, NEVİN’İ ARAYALIM…
Buraya kadar sendikadaki akçeli işlerden bahsettik. Peki sendikacılar üyelerin hak ve çıkarlarını korumak için hiçbir çaba göstermiyorlar mıydı? Haklarını teslim edelim, Genel Başkan Yardımcısı Murat Kallenciler meslektaşları için çırpınıyordu ! Örneğin Haziran 2016’da, 33 gün rapor aldığı için işten çıkarılmak üzere savunması istenilen Kabin Memuru A.O. için herkesi seferber etmişti. “Kızcağızı yok yere işten atmaya uğraşıyorlar. Nevin’i ve Abdülkerim’i aramak lazım” dediği ileri sürülüyordu. Nevin dediği, Kabin Hizmetleri Başkanı Nevin Çolak, Abdülkerim ise İnsan Kaynaklarından sorumlu Genel Müdür yardımcısı Abdülkerim Çay’dı… Anlaşılan sendikacıların THY üst yönetimi ile arası bayağı iyiydi. Maaşlardan % 2.5 indirim yapılması sürecinde “200 kabin memurunun işten çıkartılması işlemlerinin durdurulacağı” sözünü veren Sendika yönetimi bu sözünü tutamamıştı ama osun bu kadar kusur Hava İş’te de olurdu ! Belki de sadece yakından tanıdıklarına kefil oluyor onların işlerini takip ediyorlardı ! Örneğin Loadmaster’ların ikide bir sendikaya gelmelerinden de rahatsızlardı. İddialara göre kimse onlarla görüşmek istemiyor, herkes onları birbirine paslıyordu.
SÖYLEYECEK SÖZÜ OLAN HERKESE AÇIK ÇAĞRI
Sayın okurlarımız, Hava İş ile ilgili dosyalarımız burada sona eriyor. Yeni bilgiler geldiğinde bunları da sizlerle paylaşmaktan çekinmeyeceğimizi bilmenizi isteriz. Yaklaşık 2 aydır yayında olan dosyalarımızdaki iddialara bugüne kadar yazılarda adıgeçen kişilerden veya kurumlardan cevap gelmedi. Bundan sonra konu ile ilgili olarak söyleyecek sözü olan kişi ve kurumlara airlinehaber sayfaları açık olacak.. Hakaret ve küfür içermediği sürece, gelen açıklamaları virgülüne dokunmadan aynen yayınlayacağız. Tek amacımız, gerçeklerin ortaya çıkması…
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Exit mobile version