8 Aralık 2013 tarihinde yapılan Genel Kurulda, Hava İş Sendikasını devralan Ali Kemal Tatlıbal ve ekibinin, geçen 3.5 yıldaki icraatları gün yüzüne çıkmaya başladı. Bu süreçte iki Toplu İş Sözleşmesine imza atan Hava İş Yönetiminin Aralık 2016’da imzaladığı ve 1 yıl boyunca üyelerinin alacakları zammın üçte ikisinden vazgeçmelerini esas alan Tadil Protokolü ise tartışılmaya devam ediyor.
“GENEL KURULA GİDERSENİZ İŞTEN ATARIZ.”
Bilindiği gibi, 8-9 Aralık 2013 Genel Kurulundan 1 gün önce, Uçuş işletme’nin 95 delegesi Genel Kurula girmemiş kalan 200 civarındaki delege ile toplanan Genel Kurulda ortalama 146 oy alan Tatlıbal ve yönetimi seçimi kazanmıştı. Uçuş İşletme delegelerinin başını çeken Kpt. Plt. Ayhan Günal ve ekibindeki isimlerin dönemin THY Uçuş İşletme Yöneticileri tarafından tek tek arandığı ve “işten atılmakla” tehdit edildikleri kulislere yansımıştı. Bazı pilotların “Sendika Genel Kuruluna girme, sana o gün için uçuş yazalım.” şeklindeki teklifleri kabul ettiği de iddia edilmişti. Sonuçta, toplantıya giren delegelerin 146’sının oyunu alan Tatlıbal Başkan seçilmişti.
SEÇİM HUKUKİ AMA MEŞRU MU?
Yapılan seçimde toplam 300 delegenin 146’sının oyunu alınmasının yeterli ve hukuka uygun olduğunu belirten havacılık kaynakları, % 50’nin altında oyla seçilmenin meşruiyet tartışması yarattığına da dikkat çekmişlerdi. Seçimde dikkat çeken bir başka ayrıntı daha vardı. Açıklanan seçim sonuçlarına göre, Tatlıbal’ın listesinde yer alan 8 Yönetim Kurulu üyesi 146 oy alırken Tatlıbal’ı 13 üyenin çizdiği görülmüştü. Böylece Genel Başkan Tatlıbal ekibinde bulunan Yönetim Kurulu üyelerinden daha az oy alarak 133 oyla seçilebilmişti.
PİLOT YOKSA KABİN MEMURU VAR
Yaklaşık 4000 pilot üyesi bulunan Hava İş’in yeni yönetiminde pilot yoktu. Tüm pilot delegeler Ayhan Günal listesinden seçilmişti. Sorunu çözmek için yine Günal’ın listesinde yer alan Hava İş Delegesi Kabin Memuru Murat Kallenci ile anlaşıldı. Kallenci seçildiği listeyi terk etmiş ve seçimi kazanacağı anlaşılan Tatlıbal ekibi ile el sıkışmıştı. Üstelik kendisine Hava İş Genel Başkan Yardımcılığı koltuğu verilmişti. Böylece yaklaşık 8.000 kabin memurunun sendika yönetiminde 1 üye ile de olsa temsili sağlanmıştı.İşin ilginç yanı ise, Kallenci’nin Genel Başkan Yardımcısı olduğu bu dönemde çok sayıda Kabin memuru işten çıkartıldı.
KERVAN YOLDA DÜZÜLÜR.
Hamdi Topçu ve dönemin THY İnsan Kaynakları Başkanı Serdar Uygur’un organizasyonu ile bir araya getirildiği iddia edilen ve o tarihe kadar birçoğu birbirini tanımayan Yönetim ve Denetim Kurulu üyeleri seçimden sonra tekrar gözden geçirilmiş ve iddialara göre “sorun yaratabilecek olanların” tasfiyesi için düğmeye basılmıştı. Gerçeği erkenden görenler de yok değildi. Aldığı 146 oyla 9 kişilik Yönetim Kuruluna seçilen ve Genel Teşkilatlandırma Sekreter Yardımcılığı görevine getirilen Elif Taşkıran bir süre sonra ” Sendikanın, üyelerin hak ve menfaatlerini gözettiğine inanmadığım için istifa ediyorum.” diyerek ayrılmıştı. Yönetim Kurulu yedek listesinin birinci sırasında olan ve seçimde 147 oyla en yüksek oyu alan Selim Kona da istifasını vermişti.
Genel Kurulda, Genel Sekreter Yardımcısı olarak seçilen Gökhan Emir bir süre sonra OCC(Operasyon Kontrol Merkezi) Müdürü yapıldı. Müdürler Sendika üyesi olamayacağı için Emir’in hem sendika üyeliği hem de Yönetim Kurulu üyeliği düşürüldü. Emir’i, Genel Eğitim Sekreter Yardımcılığı görevini yürüten Yusuf Gürdal Yılmaz izledi. Yılmaz da Müdür yapılarak sendika yönetim Kurulundaki koltuğunu boşaltması sağlandı.
İddialara göre bu operasyonların arkasında, dönemin THY İnsan Kaynakları Başkanı Serdar Uygur vardı. Böylece amatör olarak görev yapan yani THY’deki görevlerine devam eden ve sendikadan maaş almayan bu iki yönetici “maaşına zam, üyeliğine son” formülü ile send ikadan uzaklaştırıldı. THY’deki bugünkü uygulamaya göre müdürler, 10-15.000 TL arasında maaş aldığı biliniyor.