Değerli okurlar, seçim bitti zamlar yağmur gibi yağmaya başladı. Ulaşımdaki zamlar insanı çileden çıkaracak cinsten. Taksiciler Odası Başkanının beğenmediği zamlara göre Taksim’den Eminönü’ne olan yaklaşık 6 kilometrelik mesafe için 105 lira ödeyeceğiz. Çok değil 2-3 sene önce bu paraya yaka değiştirirdik. Ama Oda Başkanının daha fazla zam isterken açıkladığı gerekçeyi de atlamayalım: “Bizim dediğimiz rakamlar kabul edilirse artık sadece gerçek taksi yolcuları taksiye binebilecek.” Adam haklı birader, önüne gelen taksiye biniyordu, şimdi kalburüstü tipler binebilecek. Derken, içhat uçak bileti fiyatlarına da zam geliverdi. 2022 yılında 599 TL olarak başlayan tavan fiyat, geçen ay 1150 TL’ye, Ağustos’ta ise 1650 TL’ye çıkarılmıştı. Son artışla birlikte tavan fiyatları 2500 TL’yi buldu. Bakanlığın açıklamasına bakarsanız, uçağın % 85’i 1650 TL’den, kalan % 15 oranındaki koltuklar ise, 2.500 TL’den satılacakmış. İyi de yolcu nasıl yakalayacak 1650 TL’lik bileti? Sisteme girip “kalan” biletlerin 2.500 TL olduğunu görünce “herhalde ucuz biletler bitti.” deyip mecburen 2.500 kağıdı bayılmak zorunda kalacak. Rakamlar böyle olunca Gaziantep’teki baba evine 4 kişilik aile olarak gitmeyi düşünen yurttaş bir aylık asgari ücreti gözden çıkaracak. Mümkün mü ? Tabii ki değil. Eee o zaman Taksiciler Odası Başkanı haklı olmuyor mu? Gerçek taksi yolcusundan sonra “gerçek uçak yolcusu” kavramını mı konuşacağız. Peki o meşhur “Havayolu, halkın yolu oldu.” muhabbeti badem mı oldu, tarih mi oldu?
Fiyatlar böyle füze hızıyla yükselirken, ülkenin ekonomisi üzerine son derece kötümser senaryolar üretilirken THY’nin 600 yeni uçaklık projesinin de ötelenmesi kaçınılmazdı. Nitekim öyle de oldu. THY yöneticileri bu ötelemeyi kabul etseler de, ekonomik değil teknik biçimde gerekçelendirdiler. Sonuç bence hayırlı oldu. Ekonomisi bu kadar kırılgan olan bir ülkenin bayrak taşıyıcısının bu çapta adeta “çılgın” bir büyümeyi kısa sürede gerçekleştirmesinin moda deyimle “rasyonel” hiçbir yanının olmadığı son derece açıktı.
HAVA İŞ İÇİN YENİ SINAV
Biliyorsunuz ilk 6 ayın TÜFE’si % 19,77 olarak açıklandı. Personelden gelen yoğun baskı ve Hava İş’ten istifalar birleşince, prim garabetinden vazgeçen THY yönetimi, asgari ücret zammını da dikkate alarak prim+ % 21,77 ısrarından vazgeçerek zam oranını % 41’e çıkardı. İyi de daha zamlı Temmuz maaşları 8 Ağustos’ta hesaplara geçmeden Temmuz TÜFE’si ile yaklaşık % 10’u uçuverdi ! Merkez Bankasının yeni Başkanı ise yıl sonu TÜFE’sini % 58 olarak açıklayınca çanak-çömlek patladı. Bu rakam bize Temmuz-Aralık TÜFE oranının yaklaşık % 40 olacağını gösteriyor. Ancak ekonomistlerin büyük çoğunluğu yıllık enflasyonu en az % 65 olarak hesaplıyor. Bu da, son 6 aylık TÜFE’nin % 40 ila % 47 arasında değişeceğine ilişkin ciddi işaretler veriyor. Özetle, Hava İş masaya kafadan % 45 artış cebinde girecek. Ancak enflasyonun 2024 ve 2025’de de süreceği açıklandığına göre sözleşmenin ilk 6 ayında Temmuz-Aralık 2023 TÜFE’sinin en az iki katı kadar bir artışta ısrar etmezse THY işçisi bu işten zararlı çıkacak. Bakalım yetkili sendika üyesinin hakkını “hakkıyla” koruyabilecek mi? Yoksa imza parası, prim falan gibi göz boyamalara yol vererek çalışanların mağduriyetine sebep mi olacak?