Hamdi Atalay: ABD satmadı, kendimiz yaptık

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yazılım mühendisliği alanındaki ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla 1982 yılında kurulan Hava Elektronik Sanayii(HAVELSAN), bugün dünyanın sayılı savuma sanayi şirketleri arasında yer alıyor. Özellikle siber güvenlik, simülasyon teknolojisi ve komuta kontrol sistemleri alanında önemli başarılara imza atan şirket, Türk mühendislerin geliştirdiği simülatörleri dünyanın birçok yerine ihraç ediyor. Simülasyon ürünlerinin geliştirildiği merkezin kapılarını gazetemize açan HAVELSAN Genel Müdürü ve CEO’su Ahmet Hamdi Atalay ile son dönemin önemli projelerini konuştuk.

HAVELSAN’ın mevcut durumu hakkında değerlendirmelerinizi alabilir miyiz? 2019’dan beklentileriniz neler?

Yaklaşık 400’ün üzerinde iş ortağımız, 1000 civarında tedarikçimiz ve 5 bin kişilik bir iş gücümüz bulunuyor. Bölgesel bir şirket olarak kendi faaliyet alanımızdaki en önde gelen şirketiz. Asya Pasifik’ten Kuzey Afrika’ya, Türki Cumhuriyetlerden Doğu Avrupa ve Orta Doğu’ya kadar faaliyet gösteriyoruz. Hedefimiz küresel bir şirket olmak. Yıllık 250 milyon dolar ciromuz var, bunu 400 milyon dolara çıkarırsak dünyanın ilk 100 savunma şirketi arasına gireceğimizi hesaplıyoruz.

Simülasyon teknolojisi önemli çalışmalar yaptığınız alanlardan bir tanesi. Yaptığınız çalışmalar hakkında bizi bilgilendir misiniz?

4 ana faaliyet alanımız bulunuyor. Eğitim ve simülasyon teknolojileri bunlardan bir tanesi. Bu alanda dünyada ilk 5 firma arasında sayılıyoruz. Çeşitlilikte ise ilk 3’e girdiğimiz bile söyleniyor. Simülatörlerimiz, Avrupa Sivil Havacılık Otoritesi tarafından en üst seviyede sertifikalandırıldı. Paraşüt, deniz altı, helikopter ve pilot eğitim simülatörleri geliştiriyoruz. F-16 simülatörü, ATAK dahil bütün helikopterlerin simülatörlerini yaptık. Pakistan ve diğer ülkeler için de yapıyoruz. THY için de bir Boeing 737 simülatörünü yaptık ve teslim ettik, 5 adet daha yapacağız.

Simülasyon teknolojisi neden bu kadar önemli?

Gerçek uçakla eğitim; uçağı meşgul ediyor ve maliyeti yüksek. Ama simülatörde gece-gündüz, 7 gün 24 saat, her hava şartında çalışabilirsiniz. Üstelik gerçek uçakta yapamayacağız eğitimleri simülatörle yapabiliyor olmanız. Artık sadece simülatörü yapıp bırakmıyoruz eğitim merkezi de kuruyoruz. Katar’a simülatör eğitim merkezi kurduk. Bu konseptin en büyük oyuncularından biriyiz.

Keskin nişancı simülatörünüz İstanbul’da düzenlenen Teknofest fuarında yoğun ilgi gördü…

Keskin nişancı simülatörümüz çok özel bir şey. Suriye’deki operasyonlar sırasında keskin nişancıların eğitimi için ihtiyaç olmuş; ABD’den satın almaya kalktık ama satmadılar. Biz de kendimiz yaptık. Şu anda kendi yerli-milli keskin nişancı simülatörümüz bulunuyor.

HAVELSAN’ın 4 ana faaliyet alanı bulunuyor dediniz. Biri Simülasyon teknolojisi… Diğer faaliyet alanları neler?

Bir diğer faaliyet alanımız ise komuta kontrol ve savunma teknolojileri. Bu teknoloji doğrudan savunma alanına hitap ediyor. Bütün gemilerimizin komuta kontrol ve savaş sitemleri, uçaklarımızın; özellikle istihbarat uçaklarının komuta kontrol, veri toplama işi bu teknoloji ile gerçekleştiriliyor. HAVELSAN’ın en büyük grubu. Yaklaşık 600 kişi çalışıyor. Üçüncü faaliyet alanımız yönetim bilgi sistemleri veya e-devlet sistemleri dediğimiz özellikle kamunun dijital dönüşümünü gerçekleştiren sistemler. Dördüncü ve son olarak ise siber güvenlik alanı. Türkiye’nin ilk siber güvenlik mükemmeliyet merkezi ve siber güvenlik operasyon merkezini 3 yıl önce ilk biz açtık. Kendi ürünlerimizi geliştirdik ve şu anda yerli ve milli siber güvenlik ürünlerimiz var. Güçlü bir ekibiz ve iyi mühendislerimiz var. Hiçbir şirket ve ülkeden geri değiliz, bazı konularda pek çoğundan ileriyiz.

MÜHENDİSLERİMİZİ KAPTIRMAYACAĞIZ

ASELSAN, ROKETSAN ve TÜBİTAK gibi kurumlarda çalışan Türk mühendislerin Hollanda’ya göç etmesini değerlendiren Ahmet Hamdi Atalay, şunları söyledi:

Maalesef böyle bir gerçek var. Vakıf şirketleri bu nedenle kan kaybetti. Biz de maalesef Hollanda’ya birkaç arkadaşımızı göndermek durumunda kaldık. Hollanda’ya gidip geri dönen arkadaşlarımız da oldu. Kimisi sunulan tekliflerin cazibesine kapılıyor. Dönen arkadaşlardan biri, ‘Bizimle görüştüler, kabul eder gibi olduğumuzda hemen bize kart verdiler’ dedi. Bu kart Hollanda vatandaşlarının bile sahip olmadığı haklara sahip olunan bir kartmış. ‘Özel Yüksek Nitelikli Göçmen Kartı’ diyorlar. ‘Hollandalılardan aldıkları vergileri sizden almayacak, bu kart size ve ailenize bir sürü hak ve avantaj sağlayacak. İstediğiniz zaman girin-çıkın’ diyorlarmış. Gidenler içinde pişman olan da çok, ben gidenlerin bir süre sonra geri döneceklerini düşünüyorum. Oralarda nüfus artış hızı çok düşük, genç nüfus yok. Kendi ihtiyacı olan insan kaynağını yetiştiremiyorlar. Türk mühendisleri dünyanın en iyi mühendisleri ve dolayısıyla kaliteli mühendisleri Türkiye’den bulabiliyorlar. Bize de düşen, kendi mühendislerimize sahip çıkmak. Mühendislerimizi oralara kaptırmamalıyız.

İYİ OKULLARDA OKUMADIM AMA ÇOK ÇALIŞTIM

Gençlere sabırlı, sebatlı ve çok çalışmaları tavsiyesinde bulunan Ahmet Hamdi Atalay “Gençler çok sabırsız. Hemen ya zengin olmak ya kendi işini kurmak ya da bir kurumda hemen üst pozisyonlarda yer almak istiyorlar. Ne kadar hızlı çıkarsan o kadar hızlı düşersin. Bazı şeyleri, yavaş yavaş yapmak lazım. Bu da sabır gerektiriyor. Bugün Aziz Sancar da söylüyor, ‘Ben zekânın değil, başarıda çalışmanın daha önemli olduğuna inanırım’ diyor. Ben de bu görüşteyim. Ben kendimi bunun bir örneği olarak görüyorum. Çok iyi üniversitelerde ve okullarda okumadım ama çok çalıştım. Dolayısıyla şahsım adıma başarım varsa, çok çalışmaya borçluyum” dedi. (turkiyegazetesi)

Exit mobile version