Zaman, zaman düşündüğüm oluyor THY’ nin yeni yönetimine haksızlık mı ediyorum diye. Yaptıkları bu hızlı gelişmeyi alt yapısız neden yapmak istiyorlar diye düşünmeden edemiyorum. Ve bazılarımız bu eleştiri yüklü yazılarımıza kızıyor, her şeyi güllük gülistanlık sanıyorlar. Mutfaktan bakma şansları olmadığından sadece yüzeysel bakıyorlar THY’ye.
Her zaman olduğu gibi konuya biraz değişik bir açıdan bakmak istiyorum. Hep duyarız ya, THY görücüye çıkıyor diye… Sanki görücüye çıkan kızmış gibi espriler yapılır zaman zaman medyamızda.
Evet, esprisel bir bakış açısıyla bu özelleştirmenin iç yüzünü sizlere tüm çıplaklığıyla sunmak istiyorum. Önce tabii ki kahramanları tanıyalım isterseniz. Aile büyüğü rolünde Sayın Başbakanımız, Aracılar rolünde de THY’ nin Yönetim kurulu ve kızımız THY yer alıyor bu gözlemimde.
Aile büyüğümüzün emri var, kalan son kızlarından biri olan THY’den daha yüksek bir başlık parası alınması hususunda.
Bu emre karşı çıkabilecek bir Yöneticimiz olamayacağından, Aile büyüğümüzün düşünceleri doğrultusunda ve Aile reisinin seçtiği aracılar önderliğinde paralı bir damat aranmaya başladı. Damat adaylarına, kızımızın ne kadar güzel, ne kadar varlıklı olduğu anlatıldı yıllarca. Ama bir türlü aday bulunamadı hala bizim kızımıza.
Günler ayları, aylar yılları kovaladı, hala bizim kızımız evlenemedi. Hayırlı bir damat adayı bir türlü çıkmadı karşısına. Çünkü istedikleri farklıydı hem paralı, hem de gözü kapalı olması gerekiyordu bu adayın.
Aile büyüğümüzün diğer kızları gerçekten iyi başlık paraları ile gitmişlerdi baba ocağından. Ama bu kız bir değişik kızdı. Aileden ona miras kalan birkaç eski uçaktan ve arsası başkasının olan birkaç binadan başka mal varlığı yoktu.
Aile büyüğümüzün yaptığı hesaba göre 3–5 milyar dolardan aşağı olmamalıydı bu kızın başlık parası. Ama evdeki hesap çarsıya uymuyordu bir türlü. Bu rakamı veren aday yoktu kızımıza. Başlık için en fazla 1 milyar dolardan fazla verilmesi şu anki konumuna göre imkânsız gibi görünüyordu.
O halde ne yapılmalıydı, Kızımız düşük rakama gittiğinde evin bütçesi açık verecek ve istenilen hedef tutturulamayacaktı.
Aile reisi, kızın başlık parasını artıracak önlemlerin kendisine sunulmasını emretti. Emri alan yöneticiler bir takım çalışmaların içine girdiler. Bu çalışmalarda, kızın dış görünüşünün daha iyiye gitmesi için gerekli estetik operasyonlar ve makyaj hileleri yapıldı.
Evet, kız gerçekten uzaktan bakıldığında Ailenin en güzel kızlarından biri gibi görünüyordu. Yöneticiler kızımızın başlık parasını artırıcı, ileriye dönük değil günü kurtarmaya yönelik çalışmalar içerisindeydiler.
Borçlandılar ve göz doldurucu uçak alımlarına giriştiler. Uçuş ağının ekonomik yapısını fazla incelemeden artırdılar. Kimsenin gitmeye cesaret edemediği karlı olup olmamasının önemli olmadığı parkurlar çizdiler. Amaçları, öncelikle Aile Büyüğümüzün gözünde başarılı olmak ve Kızımızın maddi durumunun görücü adaylarına cazip görünmesinden başka değildi.
Sadece uçak sayısıyla ve ilave hatlarla kalmamalı diye düşündü aracılık yapan Yönetim. Mal varlığı ve bunun yanı sıra ekstra gelirleri de olmalıydı kızımızın ki iyi bir izdivaç yapabilsin.
Kızımızın eskiden 50 milyon dolar getiren Teknik hizmetlerden kazandığı ek bir geliri vardı zamanında, yetmez dediler ve en az 500 milyon dolar getirmeli diyerek başladılar çalışmalara. Bir gece istihareye yattılar ve sabah istişarede bulunarak HABOM adı altında milyarlarca dolar gelir getirecek Teknik bir proje sundular Aile büyüğüne.
Aile büyüğünün böyle bir projeye hayır deme şansı olamazdı ve olmadı da. Derhal Ailenin üç büyük ferdini yolladı Kurtköy’e. Alkışlarla ve büyük bir törenle sanal proje imzalandı. Hatta yabancı bir ortak bile bulundu bu alt yapısız fantezi projeye ( nerdeyse yabancılar bile inanacaktı)
Alt yapısının olmaması önemli değildi onlar için, boyacı küpüne batırılmış gibi yetişmiş insanlar bekliyordu sanki onları, insan kaynaklarının nasıl bulunup, yenilerinin nasıl yetiştirileceği hiç düşünülmedi bile bu projede.
5000 Teknisyen alınacak ve çalıştırılacaktı bu proje bittiğinde ama Türkiye de toplam olarak bu sayıda Uçak Teknisyeni bile yoktu. Yani, doğmamış çocuğa don biçildi uzaktan.
Sonuçta bu proje de çöktü ve beğenilmeyen 50 milyon dolara ulaşabilme bile hayal oldu bir anda. Kızımız değil Müşteri uçaklarına bakabilmek, kendi uçaklarının bakımına yetişemez olmuştu.. Moraller bozulmuştu. Kızımızın masrafları çoğalmış ve hala bir talibi çıkmıyordu.
Masraftan kaçmanın, giderleri azaltmanın bir yolu olarak, kendilerince büyük bir kalem tutan personel giderlerine gözleri ilişti. Senelerin deneyimli, bilgili elemanlarını rakamsal giderleri çok diye Etik olmayan sistem içerisinde bir kalemde silip attılar.( Adaletsiz davrandıkları, Adaletten aldıkları dersle ispatlandı)
Nasıl olsa Kız evlendikten sonra idare onlarda olmayacaktı yani günü kurtarmak önemliydi. Hem sonra biri gider biri gelirdi onların. Havacılık anlayışına göre. Ucuz etin yahnisinin güzel olmadığı ve tadıldığında hemen anlaşılacağı anlatılmamıştı büyüklerince onlara.
Aslında bazen başarılı olma şansları yanlarına kadar geldi. Ama kullanamadılar. Görücü olarak birçok tanınmış iş adamı dolaştı Yöneticilerimizle. Hangarlar, para getirecek her bölüm tek, tek incelendi beraberce.
Hatta Beyaz Atlı Prensimiz bile bulunmuştu kızımıza. İstanbul’a gelen DUBAİ Prensi hangarımızın kapısında karşılandı, kızımızın ne kadar güzel ve varlıklı olduğu anlatıldı. Ama olmadı, olamazdı da bu kafa yapısıyla. Başlık parasını vererek kızımızı alacak kişi gözünde çıplak olarak canlandırıyordu kızımızı ve beğenmiyordu tabiî ki. Makyajı ve estetik uygulamaları anlamamak mümkün değil diki.
Şimdi mi ne olacak? Tabii ki şimdi sırada hep beraber göreceğimiz Uluslararası Reklâm kampanyasına çıkacaklar. Uluslararası pazarlarda, kızın başlık parasını artırmak ve göz boyamak için kızımız cazip gösterilecek. Son moda kıyafetler alınacak, makyaj malzemeleri artırılacak. Kızımızın boy, boy fotoğrafları yayınlanacak dünya basınında.
Bu kadar masrafa rağmen hala aday bulunamıyorsa, yok pahasına verilecek kızımız sırf bu başarısız yöneticiler yüzünden. Verilemez, evde kalırsa sorun daha da kötü. Bu kadar uçak ve bu kadar plansız hat açılması başlarına en ufak bir krizde büyük dert olacak. Değil kar etmek, Aile büyüğünün desteğine daha da çok ihtiyaç duyulacak.
Aile Büyüğü başarısızları mutlaka yollayacak, cezalandıracak ama fatura sonuçta her zamanki gibi TÜRK MİLLETİ’NE çıkarılacak.
Saygılarımla.