Türkiye giderek yaşlanıyor. Yaşlılar da günden güne fakirleşiyor. Yapılan bir araştırmaya göre Türkiye’de son beş yılda yaşlı oranı yüzde 21,4’lük artışla 8 milyon 722 bin 806’ya kadar çıktı.
Türkiye, en yüksek yaşlı nüfus oranına sahip ülkeler sıralamasında 184 ülke arasında 67’nci basamakta yer aldı.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) yaptığı araştırmaya göre 2023 yılında yaşlıların yüzde 44,5’ini erkekler, yüzde 55,5’ini ise kadınlar oluşturdu.
Yaşlı nüfusun toplam nüfus içindeki oranının yüzde 10’u geçmesi ne yazık ki nüfusun yaşlandığının göstergesi.
Çok acı bir gerçek var ki, emekli olup da çalışma hayatından zorunlu olarak uzaklaşan milyonlarca insanın sadece emekli maaşıyla yaşaması ve giderek daha fakirleşmelerine sebep oluyor.
TÜİK’in 2023 verilerine göre, 2021 yılında yüzde 11,4 olan yaşlı nüfusun (65+) yoksulluk oranı 2023 yılında yüzde 21,7’ye çıktı. 65 ve üzeri yaştaki kadın nüfusun yoksulluk oranı ise daha yüksek. 65 ve üzeri yaştaki kadınlarda yoksulluk oranı (2021’den 2023’e) yüzde 12,6’dan yüzde 22,4’e yükseldi. Türkiye’de ortalama emekli aylığı Avrupa ülkelerinin altıda biri.
Emekli aylıklarına Türkiye Avrupa’nın yarısından daha az kaynak ayırıyor.
Bu durumum toplumsal patlamaya sebep olmaması için, şimdilerde belki de seçim nedeniyle olsa gerek, emeklilerin veya 65 yaş üstü yoksul yurttaşların bazı mal ve hizmetlere daha ucuz ulaşabilmeleri konusunda iyileştirme çalışmaları yapılacakmış. Havayolu şirketleri de bu konuda bir adım attı. Bana göre düşük sezon olduğu ve uçaklarda boş koltuklar kaldığı için olsa gerek bazı promosyon veya indirim duyuruları yapılıyor.
Kamu taşımacılığı yapan şirketimizin 65 yaş üstündeki yolculara yüzde 25 indirim yapması çok olumlu bir jest. Ancak, sayıları 15 milyona yaklaşan emeklilerin büyük bir çoğunluğu 10 bin TL civarında aylık alıyor. Gidiş dönüş 5 bin TL’lik bir biletin yüzde 25 indirimli hali 3 bin 750 TL yapar. İndisi bindisi derken bu miktar yine 5 bin TL’ye çıkar. Yılda bir değil, en az dört beş kez seyahat etmeleri insani hakları olan emekli veya dar gelirlilere bu indirim bir çare olur mu, takdiri karar verici olanlara, yöneticilere bırakalım.
Aynı şekilde, özel şirketlerin de bu konuda daha cazip indirimleri kalıcı olarak hayata geçirmeleri şarttır.
Lafa gelince, yaşlılara saygı da kusur etmediğimizi hep dile getiriyoruz ama onlara daha ucuz uçak yolculuğunu nedense reva görmüyoruz. Emekliler ve fakirleşen yaşlılar, kızını, oğlunu, torununu veya akrabasını görebilmek veya tatile gidebilmek için hep düşük sezondaki indirimleri mi bekleyecek?
Reklama yönelik sürekliliği olmayan sosyal sorumluluk projelerin bırakıp toplumsal dayanışmanın gereğini yerine getirmek, bu gibi şirketlerin bilançolarında tahsil edilemeyen alacaklar kadar yer tutmayabilir.
Kamu da, özel sektör de üzerine düşen bu görevi mazeret aramadan yerine getirmelidir. Bu konuda hükümetin seçim sonrası talimat vererek fakiri, fukarayı, Cumhurbaşkanı’nın meşhur deyimiyle ‘garip gurebayı’ koruyan ve kollayan bir uygulamayı acilen hayata geçmesini bekliyoruz. Hani derler ya “Kendim için istiyorsam namerdim!”
Milyonlara ses olabilmek tek amacım.