Değerli okurlar, geçen haftayı da dayanışma aidatı tartışmaları ile geçirdik. Konu halen netleşmiş değil. THY Personel Yönetim Başkanlığının bir duyurusu ile başlayan bu süreçte Hava İş’ten ne ses var ne nefes ! Ne dayanışma aidatı ne de Toplu Sözleşmeden haber var? 3 Ocak günü ilk oturumu yapılan TİS görüşmelerinden o gün bugündür haber yok. Eskiden açıklama yapılır, üzerinde uzlaşma sağlanan maddeler çalışanlara duyurulurdu. Şimdi ise TİS’ten tıs yok…
Çalışanları bilgilendirme konusunda dişe dokunur bir çalışma da yok… Sendika Başkanı, THY ile imzalanacak TİS konusunda Şeker İş başkanı ile Maden İşçileri Sendikası Başkanı ile fikir alışverişinde bulunuyor ama çalışanlarla oturup şöyle geniş katılımlı toplantılar yaptığını, konuştuğunu görmedik. Haaa, hakkını yemeyelim kabin personeli ile bir lokantada oturup kebap yemiş, ayran içmişler. Sağdan say 20 kişi soldan say 30 kişi… 10.000 kabin personelini temsilen iyi bir sayı!
“BİRAZ FARK ALIP ÇIKACAĞIM” DİYEN EMANET ÜYELER…
Neyse dönelim dayanışma aidatına.. THY’nin duyurusunda ne diyordu? İmza tarihinde Hava iş üyesi olanlar, yürürlük tarihinden itibaren yararlanır… Doğru mu? Yanlış olduğunu geçen yazımızda belirtmiştik. Sen dur, dur tam TİS imzasından önce Hava İş’e geç ve 1 Ocak 2019 ‘dan itibaren farkları kap… Olacak şey mi? Öte yandan aylar boyu Dayanışma Aidatı ödeyen çalışanlara ise imza tarihi itibarı ile fark öde… Öğreniyoruz ki sayın sendikamız bu işe çözümü bulmuş. Sendika ile görüşen bazı çalışanlara “üyeliklerinin kesinleştiği tarihten itibaren fark verileceği” söyleniyormuş. Yani 25 Ocak’ta Havasen’den istifa edip Hava İş’e üyelik başvurusu yapan bir çalışanın üyeliği 25 Şubat’ta kesinleşecek.
TİS eğer 3 Mart’ta imzalandıysa bu arkadaşlarımız sadece 6 günlük fark alacak… Karaman’ın koyunu sonra çıkar oyunu anlayacağınız… Sayın yetkili Sendikamız da iki arada bir derede kalmış. “Bir arkadaşa bakıp çıkacağım.” formatında geçici olarak gelip farkları aldıktan sonra Hava İş üyeliğinden istifa edecekleri ödüllendirmek istemiyor ama öte yandan bir süreliğine de olsa üye sayısının artmasından ve Havasen’e karşı psikolojik üstünlüğü ele geçirmekten de memnun oluyor. Ancak unutmayalım, çalışan aidiyet duymazsa, kerhen üye olursa o sivil toplum kuruluşu güçlü olamaz. Ama benden söylemesi, fark almak için gelen bu üyelerin büyük çoğunluğu kalıcı olmayacak. Çünkü Hava İş’ten ayrılma sebepleri hala ortadan kalkmış değil… Eğer 1 sene önce ayrıldıkları Hava İş’te kalırlarsa kendilerini inkâr etmiş olurlar.
THY VE HAVA İŞ AYRI TELDEN(Mİ) ÇALIYOR…
Bu arada iki çift laf da THY’ye… Bayrak taşıyıcımız 8 Şubat günü, Ocak ayı içinde dilekçe verenlerin bile dayanışma aidatını kesmemiş. Arkadaş size ne oluyor? Ben “ücretimden şu kadar parayı kes şuraya gönder” diyorum. Düne kadar yaptığın bu işlemi nasıl durdurursun? Bu tartışmada nasıl taraf olursun? Peki, Ocak ayında dayanışma aidatı kesmediğin fakat Mart başında Hava iş üyeliği kesinleşecek olan çalışanlara nasıl fark ödeyeceksin? Ocak-Şubat aylarında sen kesmediğin için dayanışma aidatı ödememiş… Ama duyurunda diyorsun ki “İmza tarihinde yetkili sendikaya üye olanlar yürürlük tarihinden itibaren TİS’ten yararlanırlar.” Peki, nasıl olacak şimdi? 2 ay süresince dayanışma aidatı ödemeyecek ama o döneme ait farkları alacak? Nasıl bir iştir anlamadım. Yoksa THY ile Hava İş anlaştı da “iyi polis, kötü polisi mi oynuyorlar”… Sendika ve THY’nin bu konudaki farklı düşüncelerine bakıldığında, ben olsam Hava İş’e geçmem, otururum oturduğum yerde…
- HAVALİMANINA ÖVGÜLER DÜZENLERE SAMİMİYET TESTİ
3, Havalimanına taşınmanın bir kez daha erteleneceği haberleri bir süredir konuşuluyor. Havalimanına gidenler bırakın 3 Mart’ı, Haziran’a bile yetişmesinin zor olduğunu söylüyorlar. Her seferinde yakın vade açıklayıp bir kez daha ertelemek yerine şuna gerçekçi bir tarih belirlense de bir daha ertelenmese iyi olmaz mı?
Milletin gazını almak için “yok 5 TIR malzeme taşındı.” falan haberlerine ne gerek var? Bu işin içinde olanlar oturup ciddi bir fizibilite yapsınlar. 5 ay daha mı lazım, 1 ay da üstüne koysunlar, doğru dürüst bir tarih açıklasınlar da bu pehlivan tefrikası son bulsun… Bu arada benden de bir tavsiye… Ben olsam taşınmayı şu rüzgâr probleminin nispeten kesileceği yaz aylarına ertelerim… Rüzgardan dolayı çıkacak problemlerin başlangıçta diğer sorunlara eklenmesini önlerim. Bu arada şu 3. Havalimanı ile ilgili düzenli olarak “Heyecanlıyız, yerimizde duramıyoruz, evimize taşınıyoruz, havacılığı patlatacağız.” Türü beyanatlar veren havacılık yöneticilerine de bir sorum var… Bu sözlerinizde gerçekten samimi misiniz? Yoksa “nereden çıktı bu iş yahu, şurada kurulu düzenimiz vardı, sistem tıkır tıkır işliyordu, şimdi işin yoksa dağın başına git, bir sürü problemle uğraş, aksaklıklar, rötarlar, divert etmeler, yolcu şikayetleri, tazminatlar, davalar….” diye mi düşünüyorsunuz?
FSM AÇILINCA BOĞAZ KÖPRÜSÜ KAPATILDI MI?
Daha önce de yazdım, bu işlere kafa yoran birçok kişi de yazdı, çizdi, söyledi… 3. Havalimanı açılsa bile Atatürk Havalimanı kapatılmamalı. Yarın Allah korusun bir sorun çıktığında hiç olmazsa elinizin altında adam gibi bir havalimanı olmalı. Kaldı ki, 3. Havalimanının açılması ile Atatürk Havalimanı neden devre dışı kalır ki? İkisi de beraber çalışabilir pekâlâ… Örnek mi? Fatih Sultan Mehmet Köprüsü açılınca Boğaz Köprüsü kapatıldı mı? Peki, şerit sayısı daha fazla olan hatta içinde demiryolu hattının da olacağı belirtilen 3. Köprü (Yavuz Selim köprüsü) açıldığında diğer iki köprü veya en azından birisi kapatıldı mı? Hayır… O halde yazık değil mi milli servete? Borçla yaşayan, sürekli borç para peşinde koşan bir ülkenin böyle bir lüksü olabilir mi? Asıl hengâme, 3. Havalimanı tamamen açıldıktan sonra başlayacak. Bilal Ekşi bunun işaretini verdi. “En az 1 saat daha erken çıkın yola” dedi.
Hadi bakalım, Ankara’ya gideceksiniz, 3 saat önce evden çıkacaksınız, zamanında kalkarsa uçağınız en iyi ihtimalle 5 saat sonra Ankara’dasınız. Bin otobüse daha iyi… Benzini, otoparkı, uçak bileti derken en az 200 lira yerine bastır 50 lirayı aynı saatte Ankara’dasın! Asıl sorun ekiplerin ulaşımında… Kim ile konuştuysam hepsi “arabamla gitmem, servise binerim “ diyor. Düşünsenize adam 11 saat uçacak 3 saat önce evden çıkıyor. Meydana vardığında zaten hoşaf gibi olmuş. Üstüne de 11 saat uçak kullan… Merak ettiğim konu şu… Bu meydan fikri ilk çıktığında THY’nin başındaki Bay Hamdi ve pek muhterem yöneticiler çıkabilecek bu sorunlara dikkat çekmedi mi acaba? Bu arada hala ABD Sivil Havacılık Otoritesinin (FAA) 3. Havalimanımızla ilgili bir işlem yapmadığını da hatırlatalım. Neyse bekleyelim ve görelim.