Frankfurt Havaalanı’nda yer hizmetlerinde faaliyet gösteren WISAG firması çalışanlarının direnişi devam ediyor.
230 işçi bir süre önce havaalanında bir miting ve yürüyüş yapmış, firmalarının gereksiz yere bazı bölümleri kapatılmasını ve işten çıkartmaları protesto etmişlerdi. Firma yönetiminin tüm itirazlara kulaklarını tıkaması üzerine işçiler direnişlerini kararlılıkla sürdürmeye devam ediyorlar.
İşçiler bu nedenle 13 – 14 Ocak, Çarşamba ve Perşembe günlerinde WISAG firmasının Frankfurt kentindeki merkez binası önündeki gösterilerinin ilkini saat 14.00-16.oo arasında gerçekleştirdiler. Sadece firmanın önünde toplanmakla kalmayan işçiler polisin izin vermemesine karşın, büyük bina kompleksinin etrafında bir yürüyüş de yaparak dağıldı.
WISAG, sadece Frankfurt’ta değil, başka kentlerin havaalanlarında da faaliyet göstermekte olan, binlerce işçi çalıştıran, ayrıca yan şirketlere de sahip bir dev işletme. Dolayısıyla, Pandemi nedeniyle Federal Devlet’ten yığınsal destek aldığı bilinen büyük işletmelerden biri. Buna karşın, birçok başka büyük işletme gibi, bu krizden yararlanarak bazı bölümleri kapatıp, uzun yıllardır çalışmakta olan işçileri çıkartmak ve yerlerine yeni, henüz bazı hakları kazanmamış, ayrıca çok daha düşük ücret karşılığı çalışmaya razı olacak işçiler alma yoluna gidiyor. Bu rotasyon sırasında da geçici olarak başka taşeron firmalardan yararlanıyor.
Çarşamba günü düzenlenen mitingde, işlerine son verilen, ya da başka taşeron firmalara transfer edilmeye zorlanan işçiler Türkçe ve Almanca konuşmalarda sadece WISAG firmasını protesto etmekle yetinmediler. Ana konuşmada, diğer havaalanlarında çalışan WISAG işçilerine, dahası tüm havaalanları çalışanlarına da seslenildi. Konuşmacı “Bugün bize, yarın size!” diyordu, “Bugün 230 kişi, yarın on binlerce emekçi insan işsiz kalacaktır. Bunun planlandığı çoktan ilan edilmedi mi? Buna karşı sessiz mi kalacaksınız? Boynunuzu büküp yoksulluğa teslim mi olacaksınız?” Konuşmacı bu sözlerle diğer havaalanlarına da dayanışma çağrısı yapmış oldu.
Bu konuşmada politikacılara da “milyonlarca işçi ve emekçinin de oylarıyla bulundukları konuma gelmiş oldukları” hatırlatılarak, patronlara bu fırsatları veren yasa ve uygulamaların derhal kaldırılması için harekete geçmeleri talep edildi.
İşçiler, direnişlerinin sadece kendi davaları olarak anlaşılmasına karşı çıkıyorlar. “Direnişimiz, gelecekte işsiz kalacak onbinlerce işçinin mücadelesi olarak anlaşılmalıdır” diyorlar. Bu amaçla da seslerinin mümkün olduğunca geniş çevrelerde duyulmasını istiyorlar.
Protesto gösterisi, Perşembe günü de saat 08.30-10.30 arasında tekrarlanacak. (sol.org.tr)