Yıllarca bir havayolu şirketi kurabilmek için gayret gösteren Kuzey Kıbrıs’ta iş başına gelen hükümetler ne yazık ki bu işte başarılı olamadı, hüsrana uğradı.
Kıbrıs Türkleri’ne özgürlük sağlayan 1974 Barış Harekatı’ndan sonra aynı yıl Kıbrıs Türk Federe Devleti, 1975’te ise Türk Sivil Havacılığı’na (SHGM) bağlı olarak Kıbrıs Türk Hava Yolları (KTHY) kuruldu. Bu şirket, 35 yıl sonra 2010 yılında iflası etti ve kapandı.
Yıllarca bir havayolu şirketi kurabilmek için gayret gösteren Kuzey Kıbrıs’ta iş başına gelen hükümetler ne yazık ki bu işte başarılı olamadı, hüsrana uğradı.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti adını alan ve “Yavru Vatan” diye sahip çıktığımız bu devletin, Birleşmiş Milletler ve üye devletlerin (Türkiye hariç) hiçbirinin tanımaması kendi havayolunu kurabilme konusunda önündeki en büyük engeldi.
Birkaç yıldır milli ve yerli (!) bir havayolu şirketi kurmak için gayret eden KKTC Hükümeti’nin amacı, uçak bilet fiyatını ucuzlatmak ve Yeşil Ada diye nitelenen Kuzey Kıbrıs’a yabancı turistlerin Larnaka Havalimanı yerine direkt Ercan’a gelebilmelerini sağlamaktı. Fakat, bu iş yani havayolu kurmak kolay iş değildi.
Son aylarda yerel basında ‘Havayolu şirketi kuruluyor’ diye haberler yer aldı.
Ulaştırma ve Bayındırlık Bakanı Erhan Arıklı verdiği demeçlerde THY’den bile destek alındığını dile getirerek, şirketin devletçe kurulacağı izlenimi veriyordu.
Beklenen gün geldi ve Bakanı Arıklı, yeni ‘havayolu’ şirketinin kurulduğunu 13 Mart’ta tantanalı bir açılışla resmen ilan edip, 16 Nisan’da da uçuşların başlayacağını müjdeleyerek “Arkası gelecek, inşallah” diye de ekledi.
Biz de hayırlı olsun diyelim ancak, arkası gelir mi gelmez mi doğrusu bilemiyorum.
Bir havayolu şirketi kurmak için öncelikle SHGM’ye başvurup SHT 6A Yönetmeliği gereği filonuzda öz mal bir adet veya kiralık üç adet uçağınızın bulunması, 5 milyon dolar teminat yatırılması ve tüm personelin istihdam edilme şartlarının yerine getirilerek ön izin alınması koşulu vardır. Sonra da AOC (Airline Operartör Certificate) denilen Uçuş İşletme Ruhsatı almak gerekir. Yerli ve milli olacak denilen havayolu şirketinin bu şartları ne zaman ve nasıl yerine getirdiğini merak ederken Bakan Bey’in ‘havayolu şirketini kurduk’ diye açıklama yapmasına doğrusu şaşırdık.
Çünkü, bu şartların hiçbiri yapılmamış ve Bakan Bey’in müjdelediği gibi yeni bir “havayolu şirketi” de kurulmamıştı.
SHGM’ye başvuru yaparak kurulmuş yeni bir havayolu şirketi olmadı, yoktur. Şayet olsa idi, bu şirketin tescil kodu ve şirket adına kayıtlı olan uçağın üçlü kodu olmalıydı. Bunların hiçbiri yok. Fly Kıbrıs Havayolları veya FlyKHY. com, kurucu ortakları Rauf Denktaş, Mehmet Yücel ve Nusret Polat olan Cyprus Royal Tourism adlı şirketin bir alt markasıdır.
Bakan Arıklı, eksik açıklama yaparak ne yazık ki kamuoyunu da yanıltıyordu.
İşin doğrusu, Kuzey Kıbrıs Hükümeti bu işi kendi yapmayıp, özel sektöre taşere ederek sorumluluktan da kurtulmuştu. Fly Kıbrıs markasını sadece uçak üstüne yazarak uçuş yapacak olan havayolu ise, Türk Sivil havacılığına kayıtlı olan Hür Kuş Hava Taşımacılık A.Ş (Free Bird Havayolları) adlı şirketti. Free Bird şirketiyle ortak olan Royal Cyprus Tourism adlı şirket kesinlikle bir havayolu şirketi olmayıp, Free Bird’un uçuş yetkisini ve uçağını veya uçaklarını kiralayarak uçuş yapma konumunda olan bir turizm şirketidir.
Şöyle ki, tanıtılan uçak Free Bird filosunda görünen TC -FHK tescil işaretli Airbus 321-214 tipi, 32 koltuğu bussines olabilecek 174 kişilik bir uçak olup, adı geçen şirkete wet lease ( Ekipleriyle birlikte) kiralanmıştır.
Lansmandaki uçak görselinde ‘Operated by Free Bird’ yazıyor olması da ortada yerli ve milli yeni bir havayolunun olmadığının en iyi kanıtıdır.
Açılışta hamasi bir nutuk atarak “Gettolarda iaşelerle yaşayan bir cemaatten kendi devletinde havayolu şirketini kuran bir halka dönüşme serüveni hepimizin gurur duyması gereken bir serüvendir.” diye konuşan Rauf Denktaş, (Serdar Denktaş’ın oğlu) ortada kurulan bir havayolu şirketinin olmadığını bu sözlerle perdeliyordu.
16 Nisan’da Ercan- İstanbul arasındaki ilk uçuştan sonra, Türkiye’de değişik illere ve Haziran’da ise yurt dışına direkt uçuş yasak olduğu için, Antalya’ya teknik (zorunlu) iniş- kalkış yaparak uçuşlar yapılması da düşünülüyor.
Free Bird’in ortak olmasıyla havayolu şirketi kurmak gibi zor ve yaptırımları olan bir işten kurtulan Cyprus Royal Tourism şirketinin bu işte ne kadar başarılı olup olamayacağını bir kış sezonu atlatmasından sonra göreceğiz.
Cyprus Royal Tourism şirketinin hedefi yurt dışında pazar payı olan Free Bird’ın deneyim ve potansiyeli de kullanarak özellikle kumar turizmine yönelik yolcu getirmek olacak.
Gözen Holding’e ait olup, 2001’de kurulan ve istikrarlı bir şirket olan Free Bird Airlines’in filosunda 8 adet Airbus 320 tipi uçak bulunuyor. (Malta’daki Free Bird Europe’ın ise iki uçağı var) .
Kiralık tek uçakla haftada 12 sefer yapacak Royal’ın bilet fiyatlarını ucuzlatmak iddiasıyla yola çıktığını biliyoruz, bu konudaki performansını kısa sürede göreceğiz.
Uçağa burnuna Adıyaman’daki depremde can veren öğrencilere ithafen “Melekler Takımı” yazılması çok anlamlı, ama markada ‘Türk’ adının olmayışı da bir o kadar üzücü.
Yine de iyi uçuşlar.
musaalioglu@gmail.com
————————————————————
Her gün 90 uçak iniş ve kalkış yapıyor. Trabzon Havalimanı bölgede rakipsiz
Bir havaalanı ile havalimanı arasında ne gibi bir fark vardır diye düşündünüz mü?
Bu konuyu, Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü Yayınları (2011) arasından çıkan ve benim de katkıda bulunduğum Havacılık Terimleri Sözlüğü şöyle açıklıyor.;
Havaalanı (Aerodrome (AD)
Hava araçlarının tamamen veya kısmen, inişi, kalkışı ve yer hareketi için kullanılması öngörülen, içerisindeki bina, teçhizat ve tesisat da dâhil olmak üzere karada veya suda belirlenmiş alan.
Havalimanı (Airport (AP)
Uluslararası hava trafiği, yük ve yolcu geliş ve gidişlerine hizmet vermek amacıyla tesis edilmiş olup gümrük, göçmenlik, halk sağlığı, hayvan ve bitki karantina işlemleri ve benzeri işlemlerin bünyesinde vakit kaybedilmeksizin yürütüldüğü hava alanlarıdır.
Buna göre, Türkiye’de hava trafiğine açık alanların hangisinin havaalanı veya havalimanı olduğunu tam anlayabiliriz.
Gerekli şartları sağlayan havaalanları, havalimanı olarak uluslararası uçuşlara açılır. Tıpkı, geçen hafta gümrük birimi kurulması üzerine uluslararası uçuşlara açılan Kars Harakani Havalimanı gibi.
Gelin görün ki, havalimanı statüsündeki her meydanın işlevi birbirinden farklıdır.
Trabzon Günebakış Gazetesi’nde Songül Mazlum’un yaptığı “Bölgedeki iki havalimanı, bir Trabzon Havalimanı etmiyor” başlıklı haber, havalimanları arasındaki farkı çok iyi göstermektedir.
Haber şöyle diyor: “DHMİ, Şubat 2023 verilerine göre, Ordu- Giresun ve Rize- Artvin Havalimanı’nın yolcu sayısı 265 binde kalırken, Trabzon Havalimanı’nı 379 bin 460 yolcu kullandı.
Trabzon Havalimanı’nda 2023 yılı Şubat ayında iç hatlarda 2 bin 616, dış hatlarda 441 olmak üzere toplam 3 bin 57 uçuş gerçekleşti. Yolcu trafiğinde ise 2023 yılı Şubat ayında iç hatlarda 349 bin 248 yolcu, dış hatlarda 30 bin 212 olmak üzere toplam 379 bin 460 yolcu Trabzon Havalimanı’nı tercih etti.
Rize Artvin Havalimanı’nın da Şubat 2023’te iç hatlarda bin 4, dış hatlarda 26 olmak üzere bin 30 uçuş gerçekleşti ve aynı sürede havalimanını iç hatlarda 127 bin 980, dış hatlarda 698 olmak üzere 128 bin 678 yolcu kullandı.
Ordu-Giresun Havalimanı’nda Şubat 2023’te iç hatlarda 945, dış hatlarda 23 olmak üzere toplam 968 uçuş gerçekleşti. Bu sürede meydanı iç hatta 134 bin 172, dış hatlarda 2 bin 150 olmak üzere 136 bin 322 yolcu kullandı.”
Yolcu ve uçak sayısı rakamları haberin başlığını doğruluyor ve her ikisi de yeni yapılan komşu kentlere hizmet veren havalimanlarına göre, Trabzon Havalimanı’nın iç ve dış hatlarda açık ara önde olduğunu göstermektedir.,
Rize-Artvin Havalimanı ile Giresun-Ordu Havalimanı’nın yolcu azlığına değişik sebepler aramak boşuna bir gayrettir.
Burada asıl dikkat çekmek istediğim konu, üçü de uluslararası nitelikte olan bu havalimanlarında ne kadar dış hat uçuşu yapıldığı ve kaç yabancı uçağın geldiğini vurgulamaktır. Rize-Artvin’e bir ayda 26 dış hat uçuşu yapılırken, bu sayı Giresun-Ordu’da ise sadece 23 uçuş olarak gerçekleşmiştir. Trabzon Havalimanı’nda ise, dış hat uçuş sayısı bir ayda tam 441 olmuştur. Bu rakamlar gösteriyor ki Trabzon Havalimanı gerçek anlamda bir uluslararası meydan olma başarısını en iyi şekilde göstermiştir.
Yetersiz pist ve terminal salonlarına, olumsuz hava koşullarına rağmen. 10 ayrı ülkeden bazı günler ortalama 25 dış hat uçuşuna ev sahipliği yapan Trabzon Havalimanı, Ortadoğu ve Körfez ülkelerinden gelen turist sayısının giderek artması nedeniyle ikinci pisti ve daha geniş terminal salonları ile acilen yenilenmelidir. Bu konuda Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü elini çabuk tutmalıdır.
Yazar Trabzon lu olunca böyle olur bence 2 değil 3 tane pist olsun ne olur ne olmaz…
SAW ve ADB tek pist var günde kaç uçak iniyor onuda yazsaydınız.Yıllardır tek meydan olduğu ve tüm yatırımların Trabzon şehrine yapıldığından dolayı yoğunluk normal. OGU ve RZV yıllar içinde büyüyecektir.