Değerli okurlar, THY’deki sendika kavgasında “yok artık!” dedirtecek hamle İlker Aycı’dan geldi. Türk sendikal hareketinde bir örneği var mıdır bilmiyorum ama işverenin bir sendika başkanını işten attığına herhalde pek çoğumuz ilk kez tanık olmuştur.
Geçenlerde İstanbul’un hareketli caddelerinden birinde yürüyordum. Ekonomideki kötü gidişin izleri mağazalara da yansımış. Bir mağazada kocaman harflerle şöyle yazıyor “Patron çıldırdı ! Ne alırsan yarı fiyatına…” İlker beyin son aksiyonunu duyunca aklıma bu slogan aklıma geldi. Gerçekten de Patron çıldırdı THY’de… İnanılır gibi değil…Taraf olmaman gereken bir kavgaya girmişsin. Yasalara uygun olarak kurulmuş bir sendikaya savaş açmışsın. Gariban kabin memurlarını “sen misin Havasen’e geçen ?” deyip kapıya koymuşsun. Yetmemiş Sendikanın Genel Başkanının da kafasını koparmışsın. Gerçekten çılgınlık bu !
PİLOT SORUNUNA KESİN ÇÖZÜM !
Havasen Başkanı İskender Kaptan bundan bir süre önce bir TV kanalına çıkmış ve uçuş emniyetine dikkat çekmek için “pilotların havada uyuyakaldığı hatta bayıldığını” söyledi. O güne kadar kabin ve kokpitin toplantılarına “çat kapı” girip yeni sendikaya saydıran İlker bey bu gollük pası kaçırmadı ve sendikacıları üçer beşer atmaya başladı. İyi de “uykudan” bahseden Çarkçı…Kabin memurlarının günahı ne İlker bey? Geçelim. Peki, Çarkçı kaptan’ın söylediği yalan mı? Buz gibi doğru…FTL denilen bu kepazelik devam ettikçe de uyuyan da olacak, bayılan da, kalp krizi geçiren de…Ama İlker bey havacılık sektörüne henüz 2 sene önce girdiği için bunu anlamaması çok normal…Anlasa şaşardım zaten.. Pilotları robot zannediyor herhalde...Ben olsam İlker beyin yerinde, hazır yerli uçak muhabbeti gündemde iken, bütün gücümü, şirketin kaynaklarını pilotsuz uçak projesine sarfederdim ! Eee, İHA (insansız hava aracı) yapıyoruz, İnsansız yolcu uçağını da haydi haydiye yaparız nasılsa… Uçak dediğin ne ki? İHA’nın biraz hallicesi ! Ondan sonra gelsin uçak ütilizasyonu rekorları ! 11 saati bırak, 24 saat uçur uçakları…Paraya bak !
ŞİRKET SIRLARINI İFŞA ETMEK !
Dönelim uyku meselesine.. TV programının videosunu seyrettim. İskender kaptan Uçuş emniyeti ile ilgili konuşurken bir kez bile “THY” demiyor…Havacılığın genel bir sorunundan bahsediyor. Eee, İlker bey siz niye üstünüze alındınız? Yoksa THY’de de mi uçuş emniyeti sorunu var ? “Yok bizde” diyorsanız sorun yok, suç da yok ! “Uçuş emniyeti sorunu bizde de var.” diyorsanız, demek ki Çarkçı kaptan doğru söylüyor. O zaman niye attınız? Doğru söylediği için mi? Yoksa şirket sırlarını(!) ifşa ettiği için mi ? Airlinehaber, önemli bir habercilik başarısına imza attı bugün…Çarkçı kaptanın savunmasını yayınladı. Affedersiniz ama en yandaş Disiplin Kurulu bile bu savunmadan sonra işten çıkartma kararını imzalayamazdı. İster sağdan sola okuyun, ister aşağıdan yukarıya, suç unsuru bulmak mümkün değil. Buna rağmen işten atma kararı çıktı ise, irade böyle buyurmuş demekten başka söz bulamıyor insan… Üzülmemek lazım, Yüzbaşı Dreyfus’un savunmasından sonra bu da tarihe geçti, “Ben attım oldu.” zihniyetinin örneği olarak…
ÇARKÇI’YI ATMAK ÇÖZÜM MÜ?
İlker bey gerçekten ilginç bir strateji izliyor. Buna ne kadar “strateji” denilir, o ayrı tartışma konusu. Rakip sendika başkanını tecavüz sanığı, hırsız, kaçakçı gibi Disiplin Kurulu eliyle atmak? Üstelik toplantısı önceden yapılmış Disiplin Kuruluna davet etmek? Çarkçı’ya yakın isimlerden birkaçı ile konuştum. Gerçekten hukuk mukuk ayaklar altında.. Savunmayı almışlar, iki gün sonra atmışlar. Bizim zamanımızda Sünnetçi Peker vardı. “Bugün sünnet, yarın deniz.” Sloganını kullanırdı. Bizim İlker beyin sloganı da herhalde “Bugün savunma, yarın kapıya”… İyi de, Havasen Başkanını atmakla sorun çözülecek mi? Hiç sanmam. Çünkü, bu muhalif sendika, bir tavan veya lider hareketi değildir. Tam tersine taban hareketidir. Bu nedenle, sadece 2 ayda 4000 üye kaydetmiştir. Rahatsızlık, huzursuzluk o noktaya gelmiştir ki, kabin ve kokpit lidere bakmadan koşa koşa üye olmuştur. Taban için lider önemli değildir. Çarkçı gider yerine bir başkası gelir. Boşalan saflar hemen doldurulur. Bu kervan yürür. Hala bunu anlamayanlar ise, hergün birkaç kişiyi atarak sorunu çözeceklerini zannederler. Oysa bu sadece öfkeyi ve muhalefeti büyütür. İlker bey de “ben sizin babanızım, döverim de, severim de.” Mantığı ile şirketi yönettiğini zanneder. Çarkçıyı atarak “altın vuruş” yaptığını düşünüyorsa yanıldığını çok kısa sürede anlayacaktır.
BİLAL BEYİN HAYALİ…
THY Genel Müdürü Bilal bey “2023’de dünyada ilk 10 arasına gireceğiz.” demiş. Güzel bir hedef..İyi de bu hedefe nasıl ulaşacak THY? Yorgunluktan canı çıkan uçuş ekipleri ile mi? Anayasal haklarını kullanan Pilotları, kabin memurlarını işten atarak mı? Huzursuz, içten içe kaynayan, korkutulmaya, sindirilmeye çalışılan, endişenin hüküm sürdüğü personel yapısı ile mi? Daha dün birlikte uçtuğun arkadaşın kapıya konulmuş, “sıra bende galiba.” Diye düşünüyorsun. Huzur yok, fitne-fesat gırla gidiyor, sayın muhbir personel işbaşında…Genel Müdürümüz bizi Dünyada ilk 10’a sokuyor. Gel de “Ağam bizimle eğleniyir. “ diye düşünme. Bilal bey demişken, İskender Çarkçı’nın atılmasındaki rolünü de unutmayalım. Yakıştı mı Bilal bey? Havasen faaliyete başladıktan sonra pek topa girmeyen Bilal bey, kendini aklamış mı oldu İlker beyin gözünde? Eğer öyleyse, güçsüz Genel Müdür, güçlü Yönetim Kurulu Başkanı modeli mi geçerli THY’de?
TALPA’DAN “YETMEZ AMA EVET” BİLDİRİSİ
Geçen hafta “nerede bu dernekler?” diye sormuştum. TALPA’dan ses geldi. 26 Nisan Pilotlar Günü balosunu iptal etmişler. Yerinde bir tavır. THY üyelerini işten atıyor, sen “eller havaya” diyerek göbek atıyorsun ! Yakışmazdı. Gerçi, İptal kararı başka bir gerekçeye dayandırılmış. Ama o da açık değil…Ne diyor TALPA? “Son günlerde yaşanılan gelişmeler, üyelerimizin moral ve motivasyonunu olumsuz yönde etkilemiş olup, camiamızda huzursuzluğa ve mutsuzluğa sebep olmuştur.” Hangi gelişmeler? Döviz kurlarındaki artışlar mı? Afrin harekatı mı? Nedir birader, açık açık yazsanıza ! “Üyelerimizin sendikal hürriyetlerini kullanmaları sonucu işten atılmaları…” desenize. Korkacak ne var? Yaklaşık 5000 üyen var, neden çekiniyorsun? Uçuş emniyeti yerlerde, üyelerinin iş güvencesi kalmamış, herkes uçuşa “sarı zarf” korkusu ile geliyor. Sen “aman kaş yapalım derken göz çıkartmayalım” derdindesin. Üstelik bu kısa bildiri yayınlandığında İskender Çarkçı henüz işten atılmamıştı. Korkmayın, çıkın açık açık konuşun, yapacağınız uyarılar uçuş emniyeti içindir, milli havayolumuzun iyiliği içindir. Haydi bakalım, daha net bir açıklama bekliyoruz. Haa, “adım Hıdır, elimden gelen budur.” Diyorsanız, yapacak birileri mutlaka bulunur.
GÖKLER BİZİMDİR.
Olayların hızına gerçekten yetişemiyoruz artık, bir tarafta sütre gerisinde gelişmeleri memnuniyetle izleyen bir sendika, onun önünde, hak arayışı mücadelesini hiddetle ve şiddetle bastıracağını zanneden işveren, karşı tarafta ise emeğinden başka gücü olmayan ve bu gücünü örgütlülükle deva ettirmeye çalışan yaklaşık 4000 kahraman… Ve kavga sürerken kapıya konulan insanlar. Gerçekten yazık ediyorsunuz bu şirkete ey THY yönetimi…Hele şu İlker beye soru sorma cesaretini gösteren gencecik kabin amiri arkadaşı da atmışlar ya…Pes dedim vallahi…Bu kadar da olmaz…”Soru sormak isteyen?” diyeceksin, hoşuna gitmeyen sözler söyleme gafletinde(!) bulunan pırıl pırıl bir personeli kapıya koyacaksın…Yazıklar olsun.. Ne diyelim, İlker bey güç sizde şimdilik. Ama unutmayın Ferman sizin, gökler bizimdir !
Son söz;
Dik dur ve gülümse..
Bırak neden gülümsediğini merak etsinler !