FAKİRLEŞME TAM GAZ…

THY-çalışanları-RAUF-EREN

08

Değerli okurlar, pandemiyi hallettik(!) ama ekonomideki deprem sürüyor. Mayıs TÜFE’si TÜİK tarafından % 2,98 olarak açıklandı. Yıllık bazda ise, TÜFE % 73.50’ye vurdu.

Biliyorsunuz, İlker Aycı gitmeden hemen önce THY çalışanlarına % 85 oranında zam vermişti. Bu rakamın % 25’i Temmuz-Aralık 2021 döneminde gerçekleşen TÜFE karşılığı verilmiş, kalan % 50 ise 1 Eylül 2020 tarihinde imzalanan protokol çerçevesinde ücretlerde yapılan kesintinin iadesine ilişkindi. Mayıs enflasyonunun açıklanması ile birlikte THY çalışanları ilk 5 ayda  % 35 fakirleşti. Haziran TÜFE’si de eklenince yaklaşık % 40’ı bulacak bu kayıp  Temmuz ayında verilecek. Tuhaf bir sistemimiz var. 6 ay boyunca içeri giriyorsun, şirketimiz veya devletimiz senin kaybını 6 ay sonra telafi ediyor. O da açıklanan resmi enflasyon üzerinden. Yani peynir 80 liradan 100 liraya çıkmış. Sen 6 ay sonra bu farkı alıyorsun, bir de bakıyorsun peynir 140 lirayı olmuş. Fiyatlara yetişmek ne mümkün…

EN KÖTÜSÜ OLUYOR: ALIŞMAYA BAŞLADIK !

Hadi bunlara alıştık diyelim. Mesela benzine haftada bir bindirilen zamlar artık günlük hale geldi. Bundan 3 ay önce benzine, motorine 1 TL zam gelecek diye benzin istasyonlarının önünde gece yarıları saatlerce bekleyen vatandaş şimdilerde böyle 1-1,5 TL’lik zamları kafasına takmıyor. Haa ne zaman benzinin litresine 10 TL birden zam yaparlar, o zaman yine kuyruğa girer millet. Ama asıl facia, konut fiyatları ve kiralardaki artış… Orta halli bir semtte bir bodrum katı 4.000 TL… Eli yüzü düzgün küçük daireler 8-10 bin lira… Düşünebiliyor musunuz, eskiden 5.000 TL maaşının yarısını ev kirasına ödeyen geri kalanla geçinmeye çalışan ücretliler şimdi aldıkları maaşı olduğu gibi kiraya veriyor. Ne yiyip ne içecek bu insanlar? Elektrik, doğalgaz zamları yaz aylarında da sürecek. Yılın ilk aylarında 1.500 TL elektrik faturasını görüp “Bu ne ya, lunapark mı işletiyoruz? ” diyenler önümüzdeki kış 2.500 TL tutarındaki faturaları görünce acaba nasıl tepki verecekler? Yattığı yerde büyüyen karpuzun kilosu 7 TL olmuş. Şişe sütün 1 litresi 30 TL. Büyüme çağında çocuğu olanlara Tanrı yardım etsin.

PRİM DEĞİL İYİLEŞTİRME GEREK…

Tüm bu parametrelere bakınca, ücretlere TÜFE oranında zam yapsan ne yazar… O zaman, 2022’de 1.4 milyar dolar kar hedefi koyan ve bu rakama ulaşılması halinde % 10’unu yani 140 milyon doları (bugünkü 16.40 TL=1 USD kuru üzerinden 2,3 milyar TL) personele prim olarak vereceğini vaat eden Ahmet Bolat beyden bir ricada bulunalım. Hep söylediğim “Prim de istemem, özveride de bulunmam” ilkesine uygun şekilde, personele adam başı kabaca 4.600 dolar prim vereceğinize(ki bu prim paylaşımında yönetici tayfa gariban çalışanın en az 10 katı prim alır ya, neyse…) enflasyona karşı çalışanınızı koruyun ve Temmuz ayında ek iyileştirme yapın. TÜFE’nin üstüne vereceğiniz % 5’i artırın, çalışanları düşündüğünüzü, empati yaptığınızı gösterin. 

COVİDDEN KİM ÖLMÜŞ ?

Corona virüsü en sonunda kimselere çaktırmadan bitirdik. Maskeleri attık, artık maske takanlara müstehzi şekilde bakıyoruz. Maske üreticileri eminim yastadır. O kadar güzel bitirdik ki coronayı, Sağlık Bakanlığımız artık günlük rakam vermeyeceğini ve haftalık olarak açıklama yapılacağını duyurdu. Yani yeni vakalar ve ölümler o kadar mikro düzeye inmiş ki, ancak 7 günlük verileri toplayınca dişe dokunur rakamlar çıkıyormuş ortaya ! Bu çerçevede, hastaneler dışında maske zorunluluğu da kaldırıldı. Bir ara hatırlarsınız, toplu taşıma tartışması yaşanmış, “Toplu taşımda maske zorunluluğu devam edecek” denildiğinde Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu “uçaklarda maskeye gerek yok” çıkışını yapmış, böylece biz de tipine göre değişse de ortalama 200 kişinin birarada saatlerce seyahat ettiği uçak yolculuğunun “toplu” taşıma kapsamına girmediğini öğrenmiştik ! Bu arada maske zorunluluğunun kaldırılmasında kullanılan “3 gün üstüste 1000’in altında vaka” kriterine de gülelim mi ağlayalım mı bilemedim. Eee, mesela önümüzdeki hafta 3 gün üstüste vaka sayıları 1000’in üzerine çıkarsa “maskeyi tekrar zorunlu hale getirecek misiniz” acaba? Böyle kriter olur mu yahu? Hani 1 aylık verilere bakılacak deseniz anlarım da, 3 günü nasıl belirlediniz?

Neyse sonuçta artık uçaklarda maske yok, binerken PCR testi yok, ateş ölçümü yok. Herşey serbest. Bu kafayla çok geçmez, maymun çiçeği de başlar ülkemizde. Baksanıza turizmde Türkiye’ye gelen turistler sıralamasında ikinci sırada yer alan Almanya’da son 1 haftada vaka ortalaması 40.000 civarında. 4 Haziran günü 29.000 yeni vaka saptanmış, 47 kişi de covidden ölmüş. Tam 860.000 aktif vaka var. Bu potansiyel hastalardan kimbilir kaçı ülkemize gelecek ve covidin yeniden hortlamasına sebep olacak? Sonbaharda covid yine kafasını kaldırırsa şaşırmamak lazım. 

Exit mobile version