Koltuğa oturup kemerinizi bağlamak ve Uçak taxi yaparken trafikte sıkışıp beklemek pek de hoş değil.
Bir uçakla uçmak, yapabileceğiniz en yoğun emisyonlardan biridir. Küresel olarak havacılık , 2019’da 1 milyar tondan fazla karbon emisyonu üretti. Bu, insan kaynaklı emisyonların %2 den fazlası demektir. Uçak motorları ayrıca gezegenin ısınmasına da katkıda bulunan azot oksitler, kurum parçacıkları ve su buharı yayar.
Kalkış ve inişler genellikle uçuşun kısa bir kısmıdır ancak, NASA’ya göre emisyonlarının dörtte birini oluşturuyor. Bu süreçte uçakların taxi yollarında beklemesi yakıt kullanımını arttırır.
Bunun nedeni, uçak motorlarının havada çalışacak şekilde tasarlanmasıdır. MIT üniversitesinde havaalanı operasyonları üzerine çalışan havacılık ve uzay bilimleri profesörü Hamsa Balakrishnan. Uçaklar yolcularını almış park yerinde beklerken sadece temel ihtiyaçların çalışır durumda kalması için yardımcı güç kaynaklarını kullanırlar. Ancak bir uçak geri itildiğinde motorlarını çalıştırmaya ve yakıt yakmaya başlar. Balakrishnan, havaalanlarında motorları çalıştırmak bölgesel hava kalitesine de zarar verdiğini söylüyor.
İnsanlar gökyüzünün ortasına kıyasla havaalanlarına daha yakın yaşıyor ve çalışıyor.
FAA (Federal Havacılık İdaresi) ve NASA, kalkışları ve inişleri yumuşatmak, süreçteki gecikmeleri ve gereksiz emisyonları ortadan kaldırmak için bir software sistemi oluşturdu. Çalışmalara roket bilimcileri dahil edildi. Sistem, NASA’nın uzay gemilerinin uzayda sabit yörüngeler oluşturmasına yardımcı olmak için yaptığı çalışmalardan doğdu.
Sistem çok fazla yakıt tasarrufu sağlayabilir. FAA, Kuzey Karolina’daki Charlotte Douglas Uluslararası Havalimanı’nda American Airlines ile yeni yazılımı dört yıl boyunca test ettikten sonra, kısalan taxi sürelerinin yılda 275.000 galon yakıt tasarrufu sağladığı sonucuna vardı ki, bu da New York ve Chicago arasındaki 185 uçuşa eşdeğerdi. Boeing 737 karbon emisyonları yılda 2.900 tondan fazla azaldı. Bu, 15 vagon kömürün yakılmasıyla aşağı yukarı aynı miktarda