Değerli okurlar, Hava İş Genel Kurulu yaklaştıkça sendika yönetimine bir haller oldu ! Birdenbire işçinin haklarını(!) aramaya sormaya başladılar. Ey sandık, nelere kadirsin… Önce FTL’i hatırladılar. 5 aydır Toplu Sözleşme ihlal ediliyordu ama olsun…Herkesin bir ağrı eşiği olduğu gibi bir de intibak süresi vardır. Arkadaşlarınki biraz gecikmeli oluyor. Geç olsun temiz olsun, diyelim… Sendikanın “işçi dostu” söylemleri önce “TİS İhlalleri” başlıklı bir bildiri ile başladı. Bildiri “hem nalına hem mıhına” tadında hazırlanmıştı. Bir yandan “sorunları işverenle karşılıklı anlayış içerisinde ve kazanılmış haklardan geriye gidiş olmaksızın uzlaşı ile çözmeye çalıştıklarını” söylerken öte yandan da “kural dışı planlamalarla çalışanların hayatlarının tüketilmesine ve uçuş emniyetsizliğine sebep olarak adeta şirketi kaza yaptırmaya zorlayan Ekip Planlama Başkanlığı’na bu eylemlerine derhal son vermesi çağrısında bulunuyoruz.” deniliyordu. Bildirinin ilerleyen satırlarında kullanılan cümleler daha vahim bir hal almıştı: “Bu işgüzar ve kural tanımayan bazı yöneticilerin, işlerini yapmayarak üst yönetime eksik ve yanlış bilgiler verdiklerini, şirketi milyonlarca lira zarara uğrattıklarını, kusurlarını başkalarına ödeterek kendilerini kurtarmaya çalıştıklarını biliyoruz.”
KAZANILMIŞ HAKLARDAN BEN Mİ VAZGEÇTİM ?
Şimdi neresinden başlayalım, bilmiyorum. “Kazanılmış haklardan geri gidiş olmaksızın sorunları uzlaşı ile çözmek” diyen sendikanın uzun yıllardır 2 senelik imzalanan Toplu iş Sözleşmelerini 3 senelik imzalamasını nereye koyacağız? Çok değil daha 6 ay önce “kazanılmış % 4+% 4’lük 2017 zamlarının” sünnetlenerek % 1,5 + % 1.5’e indirilmesini es mi geçeceğiz? Uçuş ekiplerinin “maraba” gibi çalıştırılmasını, uçuş emniyetinin yerle yeksan edildiğini görmezden mi geleceğiz? Sonuç alamayacağını bile bile sadece çalışanların “gazını almaya” hizmet eden bu tavrı yiyecek miyiz? Valla beyler, çalışanda oluşan “sarı sendika” algısını yok etmeniz artık ne yaparsanız yapın pek mümkün değil…Olsa olsa bu söylemlerinizden sonra size inananların gözünde bir ton koyulaşır “turuncu sendika” olursunuz !
THY YÖNETİCİLERİNİN KARARLARI SİGORTALI
Gelelim, maksadını aşan, kaş yapayım derken göz çıkartan söylemlere…”…işgüzar ve kural tanımayan yöneticilerin üst yönetime eksik ve yanlış bilgiler verdiklerini…” Ne demek bu şimdi Allah aşkına ? Demek ki, THY üst yönetimi işi bilmiyor, kendisine ne söylenirse inanıyor, affedersiniz önüne ne konulursa yiyor, öyle mi? Ya şu “şirketi milyonlarca lira zarara uğrattıklarını biliyoruz.” cümlesine ne demeli? Kardeşim, böyle bir zarardan ve üstelik bilerek ve isteyerek yapılmasından söz ediyorsan, işte Savcılık orada… Sendika merkezine 500 metre mesafede…Elini tutan mı var? Yanlız bilmediğiniz birşey var sevgili Hava İş’çiler… Fırıncılık ve muhasebecilikten gelmesine rağmen havacılık tarihinin mümtaz(!) şahsiyetleri arasına girmeyi başaran bay Hamdi Topçu’nun ulusal havayolumuza kazandırdığı “Yönetici Sigortasından” haberiniz yok galiba… En düşük seviyedeki yöneticiden Yönetim Kurulu Başkanına kadar, bu muhterem zevatın aldığı tüm kararlar sigortalıdır. Yani olur a, birgün gözünüzü karartıp yargıya gitseniz, bu arkadaşların kusurlarını veya kural tanımazlıklarını ispat etseniz bile devreye sigorta şirketi girer. Bu arkadaşlara hiçbir şey olmaz…
YÖNETİME GÜCÜN YETMEZSE EMİR KULUNA VUR !
Neyse, sendikacı kardeşlerimizi bu konuda bilgilendirdikten sonra devam edelim… Bildirilerde ne hikmetse THY yönetimine hiç suçlama yok ! Varsa yoksa Ekip Planlama ! Eee birader daha 4 ay önce Ekip Planlama Başkanına “hayırlı olsun efenim” ziyaretinde bulunup ibrik-vazo karışımı hediye takdim eden ben miydim? (İMZALADIĞI TİS’İ UYGULATAMAYAN SENDİKANIN VAZOSU başlıklı yazım) Niye derdinizi, sıkıntınızı anlatmadınız bu arkadaşa? Apartmana yeni taşınan komşu kadına hoş geldin ziyaretinde bulunurken yaramaz çocuğunu şikayet etmeyen komşular gibi “Şimdi yeri değil, ayıp olur.” diye mi düşündünüz? Geçelim… Anlaşılan, ne Ekip Planlama ne de “ben arkamı döneyim, sen ne istersen yap” diye ona yol veren THY yönetimi bu bildiriyi takmamış olacak ki, 20 Mayıs günü SON İKAZ geliyor... Arkadaşlar bu kez biraz daha bilimsel çalışmışlar, mevzuat maddelerine falan da yer vermişler… Üstelik “yaşanacak can kayıplarından” dem vurarak göz korkutmuşlar. Sonuç, elde var sıfır… Karizma elden gidiyor… Çalışan bakıyor, sendika kükredikçe değişen birşey yok. Aynı tas aynı hamam…Ne yapmalı? işi resmiyete dökmeli..
YÖNETİCİYİ BIRAKIP KAPICIYA İHTAR ÇEKMEK
Veee sendika bir atımlık barutunu kullanıyor. Ekip Planlama Başkanı ile altındaki iki müdüre noterden ihtar çekiyor ! Güler misin, ağlar mısın? Yahu arkadaş senin muhatabın kim? THY yönetimi… Aç bak bakalım, TİS’in son sayfasında sözleşmeyi THY adına kimler imzalamış? Bakma, bakma sana zahmet olmasın, ben sayayım. İlker Aycı, Abdülkerim Çay, Levent Yılmaz, Ali Uysal, Mehmet Yılmaz, Abdullah Aydın, İ. Hünkar ÇelikHatipoğlu ve Ayşegül Karpuzoğlu… Yani YK başkanı, iki Genel Müdür Yardımcısı, Hukuk Müşaviri ve Personel ve İnsan Kaynakları Yöneticileri…. Aralarında Ekip Planlama Başkanı var mı , yok… Yani senin muhatabın THY tüzel kişiliği... Sizin yaptığınız, yandaki apartmanın kapıcısının işlediği kusurdan dolayı kapıcıya ihtar çekmek…Yöneticiyi devre dışı bırakmak… Açın THY’nin prosedürlerine bakın…Ne der? “Bu prosedürün uygulanmasından her kademedeki personel Genel Müdüre (veya Yönetim Kuruluna) karşı sorumludur.” Yani Planlamadaki adamlar emir kulu… Seninle sözleşmeyi imzalayan yöneticiler ne derse onu yapıyorlar…
TATLIBAL SEÇİMİ KAZANAMAZSA THY İŞE ALIR MI?
O halde ne yapacaksın? “Eyy İlker bey, Eyy Abdülkerim bey, aramızda imzaladığımız sözleşmeye sizin şu, şu, şu personeliniz uymuyor, gereğini yapın.” diyeceksin… Der misin? D(iy)emezsin… Çünkü Aralık 2017’deki seçimi kaybettiğinde THY yönetimi kabul ederse şirkete geri döneceksin. Yine Vize Takip şefi olacaksın… Hemen sevinme… Ne diyor Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu? “Profesyonel yönetici, sendikanın tüzel kişiliğinin sona ermesi, seçime girmemek, yeniden seçilememek veya kendi isteğiyle çekilmek suretiyle görevinin sona ermesi halinde, sona erme tarihinden bir ay içinde işe başlatılmak üzere işverene başvurabilir. İşveren, talep tarihinden itibaren bir ay içinde bu kişileri o andaki şartlarla eski işlerine veya eski işlerine uygun bir diğer işe başlatmak zorundadır. Bu kişiler süresi içinde işe başlatılmadığı takdirde, iş sözleşmeleri işverence feshedilmiş sayılır.” Yani işin ucunda işe alınmamak ve iş akdinin feshedilmesi de var… Dikkatli olmak, işverenle alt tarafı 20.000 işçi için dalaşmamak lazım ! Neyse yine de enseyi karartmasın Başkan, iki tane kooperatif boşuna mı duruyor orada, başına geçer, olur biter…Ne demişler, kötü işveren adamı iş sahibi yaparmış !
NEREDE ŞU NOTER İHTARI?
Sendikanın Noterden çektiği ihtarnamenin tam metnini incelemek için Sendikanın sitesine girdim: Bir de ne göreyim? İhtarname olmadığı gibi ihtar çekildiğine dair tek bir kelime bile yok ! Yahu beyler siz bu ihtarı çektiniz mi gerçekten? Şunu bir yayınlayın da görelim…
Bu arada bir de parasal uyarı yapayım. Eğer gerçekten çektiyseniz bu İhtarnamenin 3 muhatabı olduğuna göre en az 500 Törkiş lira ödediniz Notere… Gerek var mıydı? Bakın TİS’in 15. Maddesi ne diyor? “THY ve Hava İş, TİS’in uygulanmasına ilişkin birbirlerine yazdıkları yazıları 1 ay içinde cevaplamak zorundadır.” Peki 18. Maddedeki Uyuşmazlıkları Çözüm Kurulunda bu konuları gündeme getirmediniz mi, kayda geçirmediniz mi? Demem o ki, illa yazılı bir işlem yapmak istiyorsanız Notere para vermenize gerek yoktu… Yazımızı Walt Whitham’ın bir sözü ile bitirelim. “Hayvanlara uzun uzun bakıyorum da, hiçbiri kendi türünden birinin önünde diz çökmüyor…”