Güneydoğu Asya’nın yükselen gücü Endonezya, Türkiye’nin beşinci nesil savaş uçağı projesi KAAN’a resmen ortak oluyor. Bu stratejik adım, Ankara-Cakarta hattında savunma iş birliğini yeni bir boyuta taşırken, küresel ölçekte dikkatleri bu iki ülkenin üzerine çekti.
10 Nisan 2025’te Ankara’da Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşen Endonezya Cumhurbaşkanı Prabowo Subianto, görüşmenin ardından yaptığı açıklamada, “KAAN projesine katılmak istiyoruz. Aynı şekilde denizaltı programımızda da Türk savunma sanayiinden faydalanmayı hedefliyoruz” sözleriyle iş birliğinin çerçevesini çizdi.
Subianto’nun, “Türkiye bizim için bir ilham kaynağı. Gerçekten Türkiye’ye hayranım” ifadeleri, sadece siyasi değil, aynı zamanda teknolojik ve savunma alanındaki ortaklığın da derinliğini ortaya koydu.
KAAN: Türkiye’nin Cevabı, Endonezya’nın Umudu
Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ) tarafından geliştirilen KAAN, Türkiye’yi beşinci nesil savaş uçağı üretebilen sayılı ülkelerden biri haline getirmişti. F-16’ların yerini almak üzere tasarlanan uçak, gizlilik (stealth) kabiliyetleri, AESA radar teknolojisi, dahili silah bölmesi ve yüksek manevra kabiliyeti ile dikkat çekiyor.
KAAN’ın sahip olduğu:
-
1.8 Mach azami hız
-
600 deniz mili harekât yarıçapı
-
Modern sensör füzyonu ve insansız hava araçlarıyla entegrasyon kabiliyeti
gibi özellikler, uçağı hem fiyat-performans hem de esneklik açısından bölgesel güçler için cazip kılıyor.
Endonezya Neden KAAN’a Yöneldi?
270 milyonluk nüfusu, büyüyen ekonomisi ve bölgesel güvenlik endişeleriyle Endonezya, savunma modernizasyonunu öncelikli strateji haline getirmiş durumda. Özellikle Güney Çin Denizi’ndeki artan gerilimler, Cakarta’nın hava gücünü yenileme ihtiyacını daha da görünür kıldı.
Endonezya’nın mevcut filosu:
-
Amerikan yapımı F-16’lar
-
Rus yapımı Su-27 ve Su-30’lardan oluşuyor.
Ancak bu uçaklar, Çin’in J-20 gibi yeni nesil platformlarına karşı yetersiz kalmakta. KAAN ise daha erişilebilir maliyetiyle hem caydırıcılık hem de stratejik bağımsızlık arayan Endonezya için ideal bir alternatif sunuyor.
“F-35’e Alternatif Olabilir”
Amerikan Breaking Defense, KAAN’ın gelişimini “F-35’in pazarındaki boşlukları doldurabilecek çarpıcı bir proje” olarak tanımlarken, Bulgarian Military ise Endonezya’nın katılımını Türkiye’nin küresel silah pazarındaki etkisinin artışına dair bir işaret olarak yorumladı.
Türkiye’nin 2019’da S-400 hava savunma sistemi almasının ardından F-35 programından çıkarılması, KAAN’ın geliştirilmesini hızlandırmıştı. Bu durum, Ankara’nın bağımsız savunma teknolojileri geliştirme kararlılığının da bir göstergesi oldu.
Sadece Savaş Uçağı Değil, Stratejik Ortaklık
Endonezya ile Türkiye arasındaki iş birliği sadece KAAN projesiyle sınırlı değil. 2025 Şubat ayında Subianto ve Erdoğan arasında ortak SİHA üretimi ve savunma ticaretinin genişletilmesi için imzalanan anlaşmalar, bu stratejik ortaklığın temellerini sağlamlaştırmıştı.
Türkiye’nin NATO üyesi olmasına rağmen Batı ile yaşadığı zaman zaman gergin ilişkiler, onu ABD veya Rusya gibi süper güçlerle aynı hizada olmak istemeyen ülkeler için cazip bir alternatif haline getiriyor.
KAAN Projesinin Küresel Etkisi
-
ABD: Yüksek maliyetli ve ihracat kısıtlamalarına sahip F-35 programına alternatif olarak KAAN’ın ortaya çıkışı, özellikle orta ölçekli ülkelerin dikkatini çekiyor.
-
Rusya: Su-57’nin teknik zorlukları, onu küresel ölçekte yaygınlaştıramadı.
-
Çin: J-20’nin büyük ama kapalı üretim süreci, dış pazara açılmasını sınırlıyor.
-
Avrupa: Fransa-Almanya’nın FCAS ve İngiltere-İtalya-Japonya’nın GCAP programları henüz olgunlaşma aşamasında.