featured

Diyarbakır'da uçan köfteci

Köfteci Abdülkadir Arslan’ın en büyük hayali paramotorla uçmaktı. Çok sık olarak internette paramotor uçuşlarını izliyordu. Sonunda ikinci el bir ekipman aldı. Uçuş eğitimine ayıracak parası da yoktu ve uçmayı video izleyerek kendi kendine öğrendi, adı ‘uçan köfteci‘ye çıktı.
Anlattığına göre, her şey can sıkıntısından video sitelerinde sörf yapmasıyla başladı. Sırtına motor takan bir pilotun kanadıyla havada süzüldüğü video ne zamandır ertelediği uçma hayalinin su yüzüne çıkmasına neden oldu. Sabaha kadar paramotorla ilgili neredeyse tüm videoları izledi. Sabah evden çıkarken kararını vermişti:
fft16_mf7203452
“Çok etkilendim videolardan, büyülendim âdeta. ‘Bunda ne var ki gazı verip gidiyor, ben de yaparım’ dedim. Başladım ikinci el ucuz bir paramotor aramaya. Kemer’de paramotorunu satan birini buldum. 6 bin liraya anlaştık ama benim eğitim almamış olduğumu öğrenince satmaktan vazgeçti. Sonra Çanakkale’de birini buldum. Bana nereden aradığımı sordu. Ben, Diyarbakır’dan aradığımı söyleyince ‘Diyarbakır’a satmıyorum’ dedi. Benim paramotoru kullanarak bir yerlere bombalı saldırı yapabileceğimi söyledi. Canım çok sıkıldı ama vazgeçmedim.”
İnternet forum sitelerini dikkatle takip eden Arslan nihayet paramotorunu satmak isteyen birini daha buldu. Antalya’daki satıcı satmaya hazır olduğunu söyleyince Abdülkadir Arslan vakit geçirmeden yola çıktı.
“Fiyatta anlaştık. Ödedim parasını aldım. Satıcı eğitim almadan uçmaya kalkmamamı özellikle tembih etti. Eğitim veren birkaç yeri aradım. En ucuzu 5 bin liraydı. ‘Ya ben paramotoru 6 bin liraya zorla denkleştirip almışım eğitime nasıl o kadar vereyim.’ Açtım interneti girdim paramotor uçuşlarına. Nasıl yapıyorlar adeta ezberledim. Eğitime verecek param yoktu ama sınırsız internetim vardı.”
 
fft16_mf7203465
İlk uçuş, ilk düşüş
Günlerce uçuş videolarını, eğitim serilerini izleyen Abdülkadir Arslan, epeyce prova yapmış. Yerde uçar gibi yaparak reflekslerini geliştirmiş. İlk uçuş ve ilk düşüşünü o günlerde yaşamış:
“Silvan ilçesi Yolçatı köyüne gittim uçmak için. Tarlaya serdim kanadımı. Kuşandım ve motoru çalıştırdım. Koşup kanadı açtım ardından gaz verince ayaklarım yerden kesildi. O an dünyanın en mutlu insanı olduğumu düşündüm. Tam 15 dakika havada kadım. Muhteşem bir duyguydu, kendime güvenim geldi. İstenirse olabileceğini görmüş oldum.
İkinci uçuşum için birkaç gün sonra yine aynı yere gittim. Bu kez öncekini kaçırmış köylüler toplanmıştı. Yine başarılı bir kalkış yapınca o sıra minarede ezan okuyan hoca bile şaşırdı. Bütün köylüler alkışlayıp tempo tutmaya başlayınca çok fena gaza geldim. Biraz artistik hareketler yapınca yamaca çarpıp düştüm. Bir ay kabamın üzerine oturamadım. Paramotorum da hasar görmüştü.”
‘SÜRPRİZ YAPARKEN VURULACAKTIM ÖDÜM KOPTU’
Paramotorunu kendi becerisiyle onardıktan sonra uçuşlarına devam eden Arslan’ın bir ara tarla sahipleri ile başı derde girmiş. Ekinlerine zarar verdiği gerekçesiyle tüfekle kovalayanlar bile olmuş. Ancak, esas tehlikeyi kuzeninin düğününde sürpriz yapmak isterken yaşamış:
“Köyde kuzenimin düğünü var. Dedim ki sürpriz yapayım. Gittim köye, kanadı hazırladım ve uçtum. Niyetim düğünün üzerine gidip herkesi şaşırtmaktı. Ama daha çok ben şaşırdım. Düğüne yaklaşınca ve düğündekiler beni görünce sevinçten havaya ateş açmaya başladılar. Ödüm koptu, neredeyse vurulacaktım. Derhal dönüp köyün dışına indim. Bir daha da sürpriz yapmadım kimseye.”
En büyük hayalim uçmaktı.
Abdülkadir Arslan paramotorunu taşırken de sıkıntılı zamanlar yaşamış. Şahin arabasının arkasına taktığı bisiklet taşıma aparatıyla uçuşa götürdüğü paramotoru, pek çok kişi gibi polislerin de dikkatini çekmiş:
“Bir gün uçuş için paramotoru arabanın arkasına yerleştirdim, yola çıktım. Biraz gitmiştim ki polisler durdurdu. ‘Bu ne?’ diye sordular. ‘Paramotor’ deyince ‘o nedir’ diye yinelediler sorularını. Anlatana kadar göbeğim çatladı. Görenler ‘nitro, uçan araba’ diye dalga geçiyorlar. Adımı da ‘uçan köfteci’ diye çıkardılar. Gocunmuyorum, hatta hoşuma bile gidiyor, çünkü en büyük hayalim uçmaktı.”
Kendimi en iyi hissettiğim zaman uçtuğum zaman
‘En büyük hayalim uçmaktı’ diyen Abdülkadir Arslan bugünlerde kendi ifadesiyle ‘kayınpederinden tırtıkladığı’ parayla aldığı yeni kanat ve yeni motoruyla uçuyor. Yeni planları, yeni hayalleri var:
“İkinci el aldığım motorum çok arızalanıyordu. Baktım olmayacak. Bir gün çiğköfte ve tatlı alarak kayınpederimin evine gittim. Çiğköfte ve tatlıya hiç dayanamaz. Dedim ki, ‘Biraz borcum var, sıkıntıdayım.’ Çıkarıp 5-6 bin lira verdi. Ben de biraz biriktirmiştim, aldım yeni kanadımı ve motoru.
Ben uçmak için, öğrenmek için çok çaba harcadım. Ailem, çevrem ve uçmakla ilgili muhataplarım türlü engeller çıkardılar. Ancak tutkum daha güçlüydü ve kendi kendime video izleyerek öğrendim. Öğrenince ustalaşınca daha çok korkuyorsun, daha temkinli davranıyorsun. Şimdi oğluma öğretiyorum, öğrenmek isteyenlere de elimden geldiği kadar yardımcı oluyorum. Çünkü, kendimi en iyi hissettiğim zaman uçtuğum zaman ve peşini hiç bırakmayacağım.”  (Al Jazeera Türk)

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir