Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç, “F-35 projesi çerçevesinde ABD’ye yaklaşık 1,4 milyar dolar ödeme yaptık. Bizim için aslında seçenekler basit ya bu programa geri döneceğiz ya bize vadedilen uçakları alacağız ya da paramızı iade edecekler. Bu çerçevede F-35 için ödenen meblağın F-16 filomuzun modernleştirilmesi için kullanılması da bir seçenek olarak gündemde” dedi.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Bilgiç, bakanlıkta basın bilgilendirme toplantısı düzenledi. Bilgiç, haziran ayında yapılan Antalya Diplomasi Forumu’nu gerçekleştirdiklerini hatırlatarak, bu forumun ikincisinin 13 Mart’ta Antalya’da yapılacağını söyledi.
Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Bilgiç, F-35 projesi Türkiye’nin F-16 modernizasyonuna ilişkin, “F-16 filomuzun iyileştirilmesine yönelik çalışmalar, modernizasyon faaliyetleri zaten ihtiyaca göre yıllarca yapılıyor. S-400 tedariki nedeniyle F-35 programından ayrılmak durumunda kaldık. F-35 programından ayrılmamız sadece Türkiye’ye değil NATO’nun da caydırıcılığına önemli bir darbe vuran bir adım.
Türkiye F-35 projesinin kurucu ortaklarından biri, biz yükümlülüklerimizi yerine getirdik. Bu F-35 projesi çerçevesinde ABD’ye yaklaşık 1,4 milyar dolar ödeme yaptık. Bizim için aslında seçenekler basit ya bu programa geri döneceğiz ya bize vaat edilen uçakları alacağız ya da paramızı iade edecekler. Bu çerçevede F-35 için ödenen meblağın F-16 filomuzun modernleştirilmesi için kullanılması da bir seçenek olarak gündemde. Bu konuyu ABD’li paydaşlarımız ile tartışıyoruz. Bunun sonucuna göre de hareket edeceğiz” dedi.
‘HEDEFİMİZ KALICI İSTİKRARIN SAĞLANMASI’
Bilgiç, Suriye Anayasa Komitesi görüşmelerinin devam ettiği zaman içinde, rejim güçlerinin İdlib’de sivillerin ölümüne neden olan saldırısına ilişkin, “Rejimin dün toplu saldırıları neticesinde aralarında çocukların da bulunduğu çok kişinin hayatını kaybettiğini öğrendik. Cenevre’de 6’ncı turu devam eden Anayasa Komitesi Toplantıları sırasında sivillerin bu şekilde doğrudan hedef alındığı saldırı aslında rejimin askeri çözüme yönelik tavrını maalesef koruduğunu gösteriyor. Bizim temel hedefimiz İdlib’de kalıcı istikrarın sağlanması. Tabiatı ile siyasi çözümü öncülüyoruz. Rejimin destekçileri Rusya ve İran’a de gerekli mesajları vermekteyiz” diye konuştu.
‘KABİL ZİYARETİ İÇİN KESİN TARİH SÖYLEMEK ZOR’
Bilgiç, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Kabil’e yapacağı ziyaretin netleşip netleşmediğine ilişkin soruya, “Bu ziyaret konusu aslında New York’ta gündeme gelen bir husustu. Daha sonra Endonezya Dışişleri Bakanı’nın Türkiye’ye yaptığı ziyarette görüş alışverişi yapıldı. Lojistik düzenlemeler, kimlerin katılacağına ilişkin gerekli düzenlemeler devam ediyor. Kesin tarih söylemek zor; ama düzenlemeler devam ediyor” yanıtını verdi.
Bilgiç, Suriye Şam yönetimi ile gelecek dönemde diyaloğun mümkün olup olmadığı sorusuna, rejim ile herhangi bir temasın bulunmadığı yanıtını verdi.
‘KESİNLİKLE KABUL EDİLEMEZ’
Sözcü Bilgiç, 10 büyükelçiliğin Osman Kavala açıklaması ile ilgili, “AB Konseyi’nin 47 üyesi var. Onların sadece 10’u böyle bir açıklamada bulundu. Biz açıklamaya tepki verdik. Hiçbir organ, makam, merci, kişi tarafından yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere, hakimlere emir ve talimat verilemez, tavsiye ve telkinde bulunulamaz. Türkiye’de devam eden bir yargı süreci var. Aslında yargıya müdahale edilmemesi gerektiğini bu ülkelerin kendileri çok da iyi biliyor. Türkiye’de bu şekilde Türkiye devletine ültimatom verilmesi kesinlikle kabul edilemez. Biz bunu kabul etmediğimizi söyledik. Büyükelçiliklerin görevleri ve yükümlülükleri bulundukları ülkelerin iç işlerine karışmamak. Kabul etmediğimizi, reddettiğimizi söyledik” dedi.
‘BİZİM AÇIMIZDAN AB’NİN NE SÖYLEDİĞİ ÖNEMLİ DEĞİL’
Bilgiç, AB Komisyonu’nun Türkiye raporuna ilişkin ise “AB Komisyonu’nun raporu çifte standartlı yaklaşım ile yayımlanmış bir rapor. Tepkimizi geniş şekilde ortaya koyduk. Bizim açımızdan AB’nin ne söylediği çok önemli değil. Rapor baştan aşağıya çifte standart ile yazılmış. İddialar var raporda; biz bunların hiçbirini kabul etmiyoruz” diye konuştu.
ABD İLE İLİŞKİLER
Tanju Bilgiç, ABD ile ilişkilerle ilgili “Türkiye olarak biz her ülke ile iyi ilişkiler tesis etmek istiyoruz. ABD ile müttefikiz. NATO’da beraberiz. Müşterek çıkarlar ve benzer hedeflere sahibiz. Koronavirüs sonrası dünya ekonomisi gibi konularda benzer görüşlerimiz var. ABD yetkilileri ile temas ediyoruz. İlişkilerimizin mükemmel olduğunu da söylemek zor. Özelikle PKK, YPG, PYD ve FETÖ terör örgütlerine destek, tek taraflı yaptırımlar gibi konularda izledikleri tutum nedeniyle ABD ile ilişkilerimizde bazı sorunlar var. Bizim temel beklentilerimiz ‘ilişkilerimizi etkin yönetelim’ diğer yandan sorunlarımızı çözelim. Önümüzdeki dönemde de ABD ile temaslarımız sürecek” dedi.
‘GEREKLİ CEVABI VERMEYE DEVAM EDECEĞİZ’
Sözcü Bilgiç, Doğu Akdeniz konusuna ilişkin, “Doğu Akdeniz konusunda hem Yunanistan hem de Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Doğu Akdeniz’de gerginliği arttıracak adımlar atıyor. Akdeniz’de kıta sahanlığımıza araştırma gemisi gönderme çabaları devam ediyor. Biz bu tahriklere hem sahada hem de masada yanıtlarını veriyoruz ve haklarımızın ihlaline de asla müsaade etmiyoruz. Rum kesimi de kasım ayında yeni bir sondaja başlayacaklarını duyurdu. Bu gerçekleşirse biz de Kıbrıs Türklerinin haklarını korumak için Türkiye olarak bu tür meydan okumalara gerekli cevapları vermeye devam edeceğiz” diye konuştu.
Dışişleri Sözcüsü Bilgiç, Yunanistan ile istişari görüşmelerin de devam ettiğini vurguladı. Bilgiç, “Cumhurbaşkanı’mız açık şekilde ifade etti. Türkiye’ye herhangi bir tehdit nereden gelirse gelsin Türkiye’nin tepkisi ile karşılaşacaktır. Türkiye Cumhuriyeti gerekli adımları kararlı şekilde atacaktır. Bu Suriye için de geçerli. Ne zaman şartlar uygun olursa Türkiye Cumhuriyeti gerekli operasyonu, harekatı yapar” dedi.