DHMİ Genel Müdürü Serdar Hüseyin Yıldırım'dan önemli açıklamalar

Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Genel Müdürü Serdar Hüseyin Yıldırım, üçüncü havalimanının çok büyük bir proje olduğunu söyledi.
EŞİ BENZERİ YOK
Şantiye olarak dünyanın en büyük şantiyesi olduğunu belirten Yıldırım, “Hakikaten eşi benzeri yok. 3 bin civarında iş makinesi çalışıyor. Dağlar yer değiştiriyor. Gerçekten müthiş bir proje.” dedi. Serdar Hüseyin Yıldırım, İstanbul Havalimanı muhabirleriyle bir araya geldi. Üçüncü havalimanı, turist sayısındaki azalma, turizmdeki durgunluk, drone ile mücadele gibi pek çok konuya değindi.
Turizmde yaşanan durgunluktan en fazla Antalya Havalimanı’nın etkilendiğini aktaran Serdar Hüseyin Yıldırım, bu sene turistik manada ilk yarıda bir 2 sebepten dolayı sıkıntılar yaşadıklarını söyledi. Rusya ile olan gerginlikten dolayı Rus turist sayısında ciddi bir düşme olduğunu kaydeden Yıldırım, “Bu da özellikle Antalya havalimanımızı etkiledi. Birde Avrupa’da bazı ülkelerin olumsuz açıklamalarından dolayı Alman kökenli turistlerde de önceki senelere nazaran küçükte olsa bir düşüş yaşandı. Bu seneye dolayısıyla turistik manada biraz kayıpla başladık. Tabi yılın esas tarafı önümüzde bulunuyor ve bunun ne kadarını telafi edeceğimizi göreceğiz. İç hat trafiğimiz artmaya devam ediyor. İstanbul’a baktığımızda uluslararası yolcu sayısında çok bir artış yok. Ama iç hat yolcu sayılarımız artmaya devam ediyor. Dolayısıyla yine yüzde 4-5’lik bir artışı yakalıyoruz.” diye konuştu.
PLANLANANDAN ÖNDE GİDİYOR
İstanbul yeni havalimanının yolunda gittiğini, inşaat faaliyetlerin planlanandan önde olduğunu dile getiren Yıldırım, bunda havanın müsaade etmesi etkili olduğunu aktardı. Geçen sonbahar az yağışlı geçince çalışılabilir gün sayısı arttığını dile getiren Yıldırım, hava tarafı noktasında da çalışmalarının yolunda devam ettiğini belirtti.
Üçüncü havalimanı projesinin çok büyük bir proje olduğunu aktaran Yıldırım, “Şu anda şantiye olarak dünyanın en büyük şantiyesi hakikaten eşi benzeri yok. 3 bin civarında iş makinesi çalışıyor. Dağlar yer değiştiriyor. Gerçekten müthiş bir proje. Bu kadar büyük bir projede bir şeyin aksaması bir çok şeye sebebiyet verebilir. Onun için çok titizlik gösteriyoruz. Her şeyi düşünmeye çalışıyoruz. En ince noktasına kadar, şuana kadar iyi geldik. İnşallah bundan sonra da böyle devam eder.” ifadesini kullandı.
ÜÇÜNCÜ HAVALİMANINA BOEING TEKLİFİ
Gazetecilerin İstanbul’da inşası süren 3’üncü havalimanına yönelik sorularını da yanıtlayan Serdar Hüseyin Yıldırım konuşmasını şöyle sürdürdü: “Binlerce kişiyle yerde süren çalışmaların yanı sıra havada da çalışmalar paralel olarak devam ediyor. Boeing Jeppersen firması bizim Amerika ziyaretimizde yanımıza gelip bu konuya çok ilgili olduğunu ve bu konuya destek vermek istediklerini söylemişlerdi. Teklif onlardan geldi ama direk Devlet Hava Meydanlarıyla alakalı bir konu değil, İGA oturup konuştular, pazarlık ettiler ve bir destek almak üzere anlaştılar. Yazılımla yürüyen bir destek verilecek. Bunun eğitimleri de verilecek ve bu eğitimlerden bizim DHMİ personelleri de istifade edebilecekler. Biz bağımsız olarak hava sahası çalışmalarını uzun zamandır sürdürüyoruz. Ama bu Boeing Jeppersen’ın da program desteğiyle beraber biraz daha hızlanmış ve biraz daha rafine olmuş olabiliriz, onu da önümüzdeki günlerde hızlı bir şekilde neticelendireceğiz. Hava sahasıyla ilgili sadece dizayn değil, seyrüsefer yardımcıları, radarlar gibi, hava limanlarında bulunması gereken bütün cihazların temini ve bunların yerleştirilmesi hepsi bir programa bağlandı.”
İKİ PİSTLE HİZMET VERECEK
Yeni havalimanının devreye girmesiyle birlikte yolcu rakamlarının kademeli olarak artmasını beklediğini ifade eden Yıldırım, “2018 senesi için konuşuyorum, yeni havaalanı açıldığı zaman şahsen ben 70 milyon civarında bekliyorum. Bu rakamın birden 90’a sıçraması söz konusu olmayacaktır. Çünkü yeni havalimanımızı ilk açıldığı zaman iki pistle hizmet verecek. İki bağımsız paralel pist ve 90 milyon kapasiteli bir terminal olacak. Herkes bir anda 90 milyon geleceğini zannediyor ama öyle olmuyor. Benim kanaatim 70 milyon yolcu sayısına ulaşacağız. Tabi bu peyderpey sürekli olarak artmaya devam edecektir.” dedi.
Uçakların iniş ve kalkış güzergâhı için Bulgaristan ve Romanya ile de görüşmelerin 2015 yılı sonu itibariyle başladığına vurgu yapan Yıldırım, “Bizim belirli bir irtifadan yapılan üst geçişlerde bir sıkıntı yok. Özellikle denize doğru kalkışlar sırasında daha tırmanış tamamlanmadan, Bulgar hava sahasına girme durumu var. Dolayısıyla bu durumu koordine ediyoruz. Prosedüre ve rüzgar durumuna göre yine Bulgar hava sahasında başlayacaklar. Bu durumlarda bir sıkıntı yaşayacağımızı beklemiyorum. Gayet koordineli bir şekilde devam ediyor ve Bulgar bu duruma hazırlar ve memnunlar. Çünkü onlarında hava trafiği artacak, gelirleri artacak. Dolayısıyla bir sıkıntı olmayacak.” dedi.
SİMGESİ LALE FİGÜRÜ
Yeni havalimanının simgesi olması beklenen lale figürlü kulenin de temelinin atıldığını belirten DHMİ Genel Müdürü Yıldırım, “Şimdilerde kulenin temel çalışmaları yapılıyor. Kulenin dizaynı konusunda çok ciddi bir çalışma yapıldı. Çünkü bu tip havalimanlarında kuleler statü sembolü gibidir. Stilize edilmiş bir lale olduğu anlaşılıyor. Çokta yüksek ve güzel bir kule olacak. Kulenin silueti ortaya çıktığı zaman havalimanı gözümüzde daha da canlanacak. Bu yazı yoğun bir çalışma içinde geçirdiğimiz zaman Eylül ve Ekim aylarında havadan baktığımız zaman terminal ortaya çıkmış olacak ve pistlerin izdüşümlerini görmüş olacağız. Yüklenici firma bu sene sonuna kadar kaba inşaatı bitirmeyi planlıyorlar. Yeni havalimanında otopark çalışmaları, metro istasyonlarının hazırlanması gibi çalışmalar paralel bir şekilde devam ediyor.” diye konuştu.
YÜKSEKOVA’DAKİ HAVALİMANINI 24 SAAT AÇIK TUTTUK
Kamuoyunda Hakkari Yüksekova’daki Havalimanının kapatıldığı önündeki haberlerin gerçeği yansıtmadığını da belirten Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürü Serdar Hüseyin Yıldırım konuyla ilgili şöyle konuştu: “Yüksekova’da havalimanı operasyonlar süresince kapalı değildi. Sadece havalimanında sivil uçuşlar durduruldu. O durumlarda biz havalimanlarını açık tutuyoruz. Çünkü sıkıntılı durumlar ortaya çıkıyor, yaralananlar oluyor. Bu durumlarda bulunanlar helikopterler ve ambulans uçaklarla bizim havalimanlarımızdan kaldırılarak sevk ediliyor. Havalimanlarımızı operasyonlar sırasında hiç kapatmadık. Tam tersine biz bölgede bulunan havalimanlarını 24 saat açık tuttuk. Biz havalimanını kapasitesine göre orada elaman sayısını bulunduruyoruz. Ben o süreçte çalışan elemanlarımıza çok teşekkür ederim. Eğer çok az uçak havalimanına iniyorsa, personeller uçakların iniş saatlerinde havalimanına geliyor daha sonrasında evlerine gidiyor ve dinleniyorlar. Bu olaylar sırasında Başbakanlık bizden öyle bir şey istedi ki bu havalimanlarını 24 saat açık tutun denildi. Ben oraya bir anda çok fazla elaman yığamayacağıma göre, biz de çalışan personellerimizden fedakârlık istedik. Elamanların birçoğu havalimanında yatmak ve kalmak gibi fedakârlık göstererek vazifelerini yaptılar ve aksaklığa sebep vermediler.”
TEHDİT UNSURU DRONE’LAR DÜNYANIN PROBLEMİ
Son dönemde yaygınlaşan ve Havalimanları çevresinde uçaklar için tehdit unsuru oluşturmaya başlayan Drone’lar için bir sistem üzerinde çalıştıklarını da kaydeden Yıldırım konuşmasını şöyle tamamladı: “Avrupa’da birçok yer kayıt sistemine geçmemişler ama getirecekler. Bu art niyetli insanlardan dolayı yetmez. Bunu uçuş emniyetini engelleyecek şekilde bir yaklaşımları göz önünde bulunduracaklarını varsayarak tedbirlerimiz devam ediyor. Şuanda bu konuda birkaç firma ile yakın bir çalışma yürütüyoruz. Havalimanı sınırlarına yaklaşmakta olan Drone tespit edip, kumandasını tespit edip, havalimanı sınırlarına girmeyecek şekilde ona müdahale edecek sistemler geliştiriliyor. Benim katıldığım testler çok başarılı geçti. Tabi Drone etkilemeye çalışırken, o sırada başka cihazları da etkileye biliyorsunuz. Bu konuyu derinlemesine düşünülmesi lazım, kaş yapalım derken, göz çıkartmamız lazım. Bu gerçekten dünyanın bir problemi”

Exit mobile version