TEKNİK A.Ş SENDİKAL MUAMMA
Önceki yazımda belirttiğim gibi, THY/Teknik A.Ş mevcut durumda Metal iş kolunda kabul edildi ve Hava-İş sendikası bu karar üzerine konuyu Anayasa mahkemesine taşıyacak.
Daha önce belirttiğim üzere, Hava-İş’in önce kararı veren Yargıtay dairesine Maddi hatanın düzeltilmesi isteği yapması gerektiğini yazmıştım. Bu tür bir istek yapmak için, illa ilgili karar da maddi bir hatanın olmuş olmasını gerektirmiyor. Bu tür bir istek ilgili karara itiraz edilemeyeceğinden bir kez daha inceleyin demenin farklı bir yolu.
Şimdiye kadar bu tür bir itirazdan müspet netice alınmaz ki diyenlere cevabım müspet netice alınan dava mevcuttur. Hem de THY ile ilgili
Hava-İş, bu isteği yapmanın yanı sıra Anayasa (AYM) mahkemesine de başvuracakmış. Bu da doğru bir yol olup Anayasa mahkemesine bir aylık süreç içinde bireysel başvuru yapılabiliyor. Bu başvuru netice verir mi vermez mi bunu bilemeyiz. Ancak, THY’nin sendikal birliği bozmak adına kasıtlı olarak Teknik A.Ş yi ayrı bir şirket haline getirdiği ispat edilirse bu uygulama art niyete gireceğinden AYM Yargıtay’ın bu kararını iptal edebilir.
Çünkü THY üst işvereni kendi bünyesindeki Teknik A.Ş yi kendisinden ayırmasa idi, şimdi biz burada Teknik A.Ş’nin hangi iş kolunda olduğunu tartışmayacaktık.
Yargıtay kararının son sayfasında işverenin “bağımsız olması” diyerek verilen kararda bağımlı olma durumunda farklı bir mütalaada bulunabilecekleri anlaşılıyor. Hâlbuki Teknik A.Ş işvereni bal gibi THY!na bağımlıdır. Her ne kadar ayrı bir tüzel kişilik taşısa da THY’nin yönetim kurulundan İlker Aycı-Temel Kotil ve Ogün Şanlıer hem THY, hem de Teknik A.Ş yönetimindedirler.
Sermaye aynı, yönetim aynı… Bu nasıl bağımsızlıktır ki, Teknik A.Ş ye alınacak elemanlara bile THY karar veriyor.
THY üst yönetimi şimdi Teknik A.Ş yi bir kararla eskiden olduğu gibi THY ye bağlasa, Teknik A.Ş çalışanları Metal İş kolumu yoksa Taşımacılık iş kolunda mı olur? Tabii ki Taşıma iş kolunda olurdu.
Bu nedenle bu ayırımda kötü niyet aramak lazım.
Anayasa mahkemesine bu durum sıradan bir avukatın yazdığı dilekçe ile değil iş hukuku ve havacılık konusunda çok deneyimli biri tarafından iletilmeli. Yukarıda yazdığım üzere HABOM un hangi amaçla kurulduğu ve HABOM da farklı bir iş koluna ait sendikaya üye yapılması için işverenin işi olmamasına rağmen nasıl bir hummalı faaliyetle çalışanları Çelik İş e üye yapmaya zorladığı anlatılmalıdır.
Teknik A.Ş nin, SHGM ve EASA talimatları çerçevesinde iş yapmak durumunda olduğu, parça imal etmek istese bile sertifikasyonlar nedeni ile edemeyeceği, hangarlarda metal ile ilgili değil komponent bazında (uçağın da bir komponent olduğunu unutmayalım) işlemler yapıldığı ve şu anda bile uçakların kompozit malzemeden üretildiği ve bu kompozit malzeme kullanımının daha da artması durumunda (örneğin B787) bu sefer iş kolunun, Petrol, kimya, lastik, plastik ve ilaç işkolu olması gerekeceğinin anlatılması önemlidir. Kompozit malzeme genelde kumaş şeklinde olduğundan belki de Tekstil işkolu bile olabilir. Bu ne saçmalıktır yahu…
Ayrıca; İş kolları yönetmeliği MADDE 3 – (1) Bir işyerinde yürütülen asıl işe yardımcı işler de, asıl işin girdiği işkolundan sayılır. Diyor. Yani; THY’nin asıl yürüttüğü iş hala taşımacılık bu iş kolunda örgütlenmiş ve THY Teknik AŞ nin asıl işe yardımcı olduğu da bir gerçek olduğundan MADDE 3’e göre THY Teknik AŞ’nin de taşımacılık iş kolunda olması gerekir.
Asıl iş olan THY uçaklarının uçması, Teknik A.Ş ye bağlı çalışan uçak bakım teknisyenlerinin imzası olmadan yapılabiliyor mu? Elbette yapılamıyor.
THY yönetim kurulu eski başkanı Hamdi Topçu’nun günü kurtarmak ve ucuz iş gücü sağlamak amaçlı kurduğu HABOM ve HABOM’a Çelik İş in örgütlenmesindeki işverenin etkisi (zorlaması) iyi anlatılırsa kuyuya atılan Teknik A.Ş kurtarılabilir. THY Teknik AŞ’yi kuyuya atanın kim olduğunu bildiniz sanırım. Şimdi sıra onu bu kuyudan çıkaracak en az 40’tan fazla sayıda akıllı bulmakta.
Şimdi ben bunları neden yazdım;
Sakın ola ki benim Hava-İş ten yana tavır aldığımı düşünmeyin. Ben Hava-İş in mevcut yönetimin seçilmesindeki yanlışlar nedeni ile sendika binasına bile uğramamış biriyim. Sendika başkanının, değil görüntüsünü sesini bile duymadım.
Beyanatlarında; Teknisyenimiz, pilotumuz, kabin memurumuz denmesi gerekirken, Benim teknisyenim, Benim pilotum, Benim hostesim, Benim işçim demesini çok komik buluyorum.Ayrıca yine Hava-İş başkanı bir beyanında,biz davayı kaybetsek bile Teknik A.Ş çalışanlarını Çelik İş e bırakmam diyor:) Sanırsın Don Corleone:)
Yahu sevgili başkan o senin işin değil. Bırak da Teknik A.Ş çalışanları ona karar versin.
HAVA-İŞ in Teknik A.Ş den neden ayrılmasını kabullenemiyorum biliyor musunuz? Çünkü HAVA-İŞ Tekniğin içinden doğmuş bir sendikadır. Kurucuları teknikten olup en büyük desteği her zaman teknikten almıştır.
Ancak doğruları söyleyen biri olarak Sezar’ın hakkını Sezar’a vermem lazım.
Temmuz 2015 de Teknik A.Ş nin toplu iş sözleşmesi başlıyor-du!. Ancak henüz ortada yetkilendirilmiş bir sendika yok. Hava-İş veya Çelik İş den biri yetkilense bile anında diğeri yetkiyi iptal ettirmek için iş mahkemesinde dava açacak. Bakanlık bu durumda yetkiyi dava sonuçlanana kadar ertelemek zorunda kalacak. Bütün bunları THY Teknik AŞ’de çalışanların içine düşürüldükleri kuyunun derinliğini anlamaları için anlatıyorum.
Sonuçta olan her zamanki gibi çalışanlara olacak. THY işverenine tavsiyem bu iş kolu kavgasının içine girmemeleri ve Temmuz 2015 den itibaren çalışanlara avans adı altında belirli bir oranda ücret yatırmaları olacak. Aksi takdirde çalışanlarda ne istek kalır ne aidiyet duygusu.(hala kaldıysa tabii)
Teknik A.Ş yi kim THY’den ayırdı biliyor musunuz? Candan Karlıtekin in yönetim kurulu başkanı olduğu dönemlerde. Neymiş efendim? Lufthansa’da teknik ayrıymış. İlla da kopya çekeceğiz ya:) Güya Teknik,THY den ayrılınca müşteri daha çok gelecek ve karlılık artacaktı. Peki oldu mu? Hayır. Teknik A.Ş nin THY’den ayrılması ne işe yaradı? Genel müdür yardımcılığı tarafından yönetilen teknikte şu anda 3-4 tane genel müdür yardımcılıkları türedi. Bu genel müdür yardımcılıklarına bağlı bir dolu başkanlık ve müdürlükler doldu taştı. Kısaca işe yaradı ama para kazanmaya değil kadrolaşmaya.
Sonra Hamdi Topçu geldi oda tuz biber ekti. Zavallım Teknik gelen vurdu giden vurdu.
THY’nin yeni yönetimi sakın ola ki, Sendikal konulara müdahil olmayın. Hamdi Topçu’nun haddini, hukukunu, aşarak yaptığı uygulamaların yanlışları ile bu duruma gelindi. Kendisi gitti ama uygulamaları çalışanlara hatıra olarak kaldı. Bu konuda yeni yönetimin suçu yoktur, sadece bu mirası devralmıştır. Dün babalar günüydü. Bu günde THY Teknik AŞ çalışanlarına yaptığı babalık(!) unutulmayacaktır.
Ben yeni yönetimin yerinde olsam bu saçmalığa dur diyebilmek için Teknik A.Ş yi ticari sicilden kaldırıp eskiden olduğu gibi THY ile birleştirirdim. Nasıl HABOM kapatıldı şimdi de Teknik A.Ş kapatılıp eskiden olduğu gibi THY çatısı altına genel müdür teknik yardımcılığı adı altında yer alsın. (2006 öncesine dönebilir)
İşte o zaman işin doğrusu olur. THY den ayrılıp ayrı bir şirket haline geldiğinden beridir kar etmemiş Teknik A.Ş de bu kadar çok yöneticiye ne gerek var. Yaptıkları iş bilançolarda hala karlılık getirmemiş olduğuna göre eskiye dönmekte fayda var. Hem yönetim kademelerindeki bir dolu saçma sapan kişiler ortadan kalkar hemde iş aynen devam eder.
Böldünüz,parçalayıp ne elinize geçti ki…THY/Tekniğin hali ortada…