Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen IDEF’19 14. Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı’nda konuştu. Erdoğan’ın konuşmasında “Bugünlerde F-35 konusunda dayatmaya maruz kalıyoruz. Türkiye’nin dışlandığı bir F-35 projesi çökmeye mahkumdur” sözleri dikkat çekti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen IDEF’19 14. Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı’nda konuştu.
Açıklaman öne çıkan başlıklar şöyle:
Türkiye’nin 17 yılda savunma sanayinde elde ettiği kazanımları en iyi göreceğimiz işte bu fuardır. Önümüzdeki yıllarda bu fuarı çok daha ileriye taşıyacak adımları da hep birlikte atacağız.Coğrafyamızda son bin yıldır Selçuklu, Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti olarak varlığımızı güçlü bir şekilde sürdürebilmemizi, etkili bir savunma altyapısına sahip olmamıza borçluyuz. Bazıları Türkiye’nin geçmişini bir asırdan ibaret sanıyor.
Son dönemde yaptığımız atılımlar tarihi süreklilik içinde okunmalıdır. Kutül amare zaferimizin 103. yıl dönümünü kutluyor, tüm şehitlerimizi bir kez daha hayırla yad ediyorum. Türkiye’nin içinde bulunduğu bölge dünyadaki siyasi krizlerin en yoğun olduğu yerdir. Dünya bugün tüm insanlığın ortak ihtiyacı olan istikrar iklimini tehdit eden gelişmeler nedeniyle diken üstündedir. Tek taraflı güç kullanma giderek daha sık kullanılan bir yoldur. İhtilafların çözümü konusunda askeri seçenekler daha çok konuşulmaya başlandı.
Türkiye gibi, neredeyse kesintisiz bir şekilde terörle mücadele eden ülkelere savunma sanayi alanlarında gizli veya açık ambargo uygulanıyor. Suriye’de bir terör örgütüne bize parayla verilmeyen silahların yığıldığını takip ediyoruz. Libya’daki gelişmeler de bunu çok açık ortaya koyuyor. Kendileri binlerce km öteden tehdit algıları üretip üzerine gidenler meşru hassasiyetlerimizi görmezden geliyor. Türkiye savunma alanında da hiçbir dayatmayı kabul etmemiştir, etmeyecektir.
F-35 VE S-400 AÇIKLAMASI
Biz tarih boyunca içinde yer aldığı tüm ittifakların hukukuna sadık kalmış, üzerine düşenleri yapmış bir ülkeyiz. Mesela, sınırlarımızda yaşadığımız tacizler sebebiyle hava savunma sistemlerine ihtiyaç duyduğumuzda ilk başvurduğumuz yer, müttefiklerimiz olmuştur. Ama maalesef bu yöndeki taleplerimiz ya tümden cevapsız kalmış ya da işi yokuşa sürme anlamına gelen şartlar önümüze konmuştur. Rusya ile vardığımız S-400 anlaşmasının gerisinde işte böyle bir süreç vardır.
F-35’ler konusunda da benzer dayatmaya maruz kalıyoruz. Bizi dışlamaya çalışanların bu işin sonunun nereye varacağını göremediklerini görüyoruz. Türkiye’nin dışlandığı bir F-35 projesi tamamen çökmeye mahkumdur.
Bugün Türkiye, silahlı ve silahsız insansız hava araçları konusunda dünyada söz sahibi bir konuma gelmiştir. Şimdi biz kendi milli muharebe uçağımızı üretecek adımları da hızla atmaya başladık. İnşallah, Hava Kuvvetlerimizin bundan sonraki filolarında ağırlık kendi milli muharebe uçaklarımızdan oluşacaktır. Zırh, optik, yazılım, motor, simülasyon, patlayıcı teknolojileri başta olmak üzere, ülkemizin önünü kesmek için araç olarak kullanılan her hususta, kendimizin ve dostlarımızın ihtiyaçlarını karşılayacak altyapıyı kurmakta kararlıyız. Uçaklarımızda kullandığımız bombaları bize vermemek için kırk takla atanlar şimdi ürettiğimiz bombaların gücü ve ekonomikliği karşısında şaşkınlıklarını gizleyemiyorlar.
Uluslararası savunma sanayi fuarımızın başarılı geçmesini temenni ediyor, tüm katılımcı ve misafirlerimize teşekkür ediyorum.