CORONA VİRÜSÜNÜN SEKTÖRÜMÜZE ETKİLERİ… ÜCRETSİZ İZİN Mİ GELİYOR ?   BÜYÜK BAŞIN DERDİ BÜYÜK OLUR.

 
Değerli Okurlarım;
Adeta korona virüsü ile yatar, korona virüsü ile kalkar olduğumuz bu günlerde farklı bir konuya değinmenin pek de akıllıca bir seçim olmayacağını düşündüm.
Tabii ki, korona virüsünün insanlara verdiği zararı ve tedavisinden bahsedecek değilim. Bu bizi aşan bir konu olduğundan bende sizler gibi her gün ilim adamlarını dinliyor ve tavsiyelerini yerine getirmeye çalışıyorum.
Korona virüs ’ün ilk görüldüğü bölge olan Çin’i bu krizi en iyi yönetenlerden biri olarak görüyorum. 1,5 Milyarlık Çin’de henüz 3000 ölümlü vaka olması, İran’a uçaklar dolusu tıbbi malzeme yardımı yapması krizin iyi yönetildiğine işaret ediyor.
Ülkemizin de bu krizden kurtulmak için büyük uğraşlar verdiği bir gerçek. Ancak, bu krizden tamamı ile kurtulduğumuzun işaretleri için henüz önümüzde birkaç aylık bir süre var. Bu süreçte ne olacak birlikte gözlemleyeceğiz. Umar ve dilerim ki bu krizden en az etkilenen ülke olabilelim.
Dünyamızı etkisi altına almış bu görülmemiş boyutta krizden kendimizi ve ailelerimizi kurtarmaya çalışırken, ekmek yediğimiz yer olan işyerlerimiz bakalım ne yapıyor?
Her zaman olduğu gibi krizlerden en çok etkilenen sektör havacılık olmakta. Hemen hemen her gün yazdığımız havacılık ile ilgili haberlerimizde, dünyadaki hemen hemen her havayolu şirketinin zorda olduğunu okuyor ve bilgileniyoruz. Dünya devi olarak gördüğümüz havayollarının düştükleri acizlik durumunu izliyoruz. Dünyamızdaki dev havayollarının etkilendiği bir ortamda THY’nin etkilenmemesi mümkün değil.   
Kısaca; Havayollarımız ve Havalimanlarımız çok zorda…
Binlerce çalışanın olduğu bu sektör yolcu olmadan kendini nasıl kurtaracak? Uçamadıkları için, yakıt hariç, tüm giderler aynen devam ediyor. Giderlerini hangi bütçesinden karşılayabilecek? Uçaklarını kiraladığı leasing firmaları alacaklarını istediğinde ne yapacaklar? Uçakları geri mi verecek yoksa borç para mı arayacaklar?
Havayollarımızın işi zor da havalimanlarımızın kolay mı? Tabii ki onların da işi çok zor. Uluslararası uçuşlar neredeyse durdu, ne gelen var ne giden. Ulaştırma bakanlığımız 14 -15 ülkeye karşılıklı uçuşları yasakladı. Geriye sadece ABD, İngiltere ve yurtiçi uçuşlar kaldı. Havayollarının yolcu bulamaması neyse, havalimanlarımızın inecek veya kalkış yapacak uçak bulamaması da aynı… Görüldüğü üzere hepsi birbirini tetikliyor.
Ülkemizdeki THY-PEGASUS-SUNEXPRESS gibi nakit sorununu bir şekilde çözebilmesi mümkün gibi görünen üç büyük şirketimizi ele aldığımızda mevcut krizi diğerlerinden daha az zararla atlatabilirler diye düşünüyorum.
Büyük başın derdi de büyük olur derler…
Konuya bu açıdan baktığımızda, Pegasus daha şanslı görünüyor. THY ise yeni havalimanına taşınması nedeniyle çok büyük yatırımlara girişmiş, bir dolu uçak siparişi vermiş, on binlerce çalışanı olan, Leasing firmalarına en çok para ödeyen bir havayolumuz olduğundan, en çok darbe yiyecek bu şirketimiz.
2019 yılını karlı kapatmasındaki pozitif etkenler şimdi yok. 2019 yılındaki karlı bilançoda Boeing’den aldığı 150 Milyon Doların yanı sıra her sene başında çalışanlara verdiği ortalama 200 Milyon TL Bonus ödemeyi yapmaması. Uçucu ekiplerin Pazar mesaileri, ulaşım giderleri vb… gibi hakların kaldırılmasının yanı sıra satış bölümünde ayda bir yapılan toplantıları haftada bire indirerek satışların daha iyiye gitmesini sağlayıcı tedbirler aldırması, bilançonun karlı çıkmasında ki etkenler olsa gerek…
Ancak mevcut durumda işler çok daha zor. Bakalım bu krizde THY, Pegasus, Sunexpress ve havalimanları yönetimlerinin krize yönelik hamleleri nasıl olacak?
Dünyadaki her şirket bir dolu önlemler alırken THY’nin boş duracağını hiç sanmıyorum. Bir şeyler yapacak ama ne yapacak?
Uçaklarının çoğu finansal kira ile alınmış. Finansal kira ile aldığın uçakların kiralarını gününde ödemelisin. Onlar korona falan tanımaz, parasını ister.
THY bu aralar çok sessiz. Bu sessizlik hayra alamet değil. Fırtına sonrası değil, öncesinin sessizliği mi bu acaba? THY Bir şeyler yapacak ama ne yapacak? Ser verip Sır vermiyorlar.
Planı nedir? Bu filo yapısı ve çalışanları ile hiçbir sorun yokmuş gibi davranabilmesini gönül isterse de mantığım, pek mümkün değil diyor. Dünyanın koskoca havayolları sallanırken THY’nin hiçbir şey yok gibi davranması mucize olur. Çünkü biliyoruz ki, THY’de korona krizinden etkilenen şirketlerden
Mevcut krizi yenebilmenin en önemli silahı Finans olduğuna göre borç mu alacak? Bu borcu nereden ve hangi şartlarla alabilecek.
Amerikan merkez bankası olarak da anılan FED, ABD hükümetinden bağımsız olarak bazı ekonomik politikalar uygulayabiliyor.
ABD’de bağımsız bir şekilde ekonomik politikalar uygulayan Fed’ in yaptığı son toplantıda, dünyadaki korona virüs salgınına yönelik borç para dağıtacağını duydum.
FED ’in piyasaya sunduğu faiz rakamları çok düşük olduğundan talep çok olacak gibi… Şimdiden para dağıtmaya başlamış olduğu görülüyor. THY bu yolu dener mi bilemem tabii ki. Bildiğim konu, FED’in parasal genişlemeye başlamış olması. 1,5 Trilyon dolarlık bir barajın belirlenmiş olduğunu ben de medyadan öğrendim. (Müthiş bir rakam)
Tabii ki FED için önemli olan Risk faktörüdür. Riskin azsa çok düşük faiz öderken, risk faktörün yüksekse fazla faiz ödersin.
Hadi diyelim ki THY nakit arayışında değil. Başka çözümler aramakla meşgul…
THY’nin Teknik A.Ş’nin yanı sıra TGS gibi büyük  iştirakleri de var.
THY kokpit ve kabin çalışanlarına nasıl bir sistem uygulayacaksa diğerlerine de aynısını uygulayabilir. Yani uygulamayı kısmi değilde genel olarak düşünmüş de olabilirler. 
Mevcut durumda THY’de görev yapan ve memleketine gitmiş yabancı pilotlarla vedalaşmak veya kriz bitene kadar ücretsiz bekletmek. Yani ücretsiz izin uygulaması düşünülüyorsa oradan başlanılabilir diye düşünüyorum  ( nasıl olsa, bu krizde başka havayollarında da iş bulamazlar)  Sadece bu uygulama yeter mi? Bilemiyorum.
Yetmezse, tüm filodaki uçucu ekipleri kabin ve kokpit ayırmaksızın, önce senelik izinlerini kullanmaya zorlayabilirler. Bu izin faslı bittikten sonra örneğin; aylık veya 3 er aylık aralıklarla ücretsiz izin vererek dönerli bir sistem uygulamaları da mümkün.. Tabii ki, bu izin sürecinde sağlık sigortalarının geçerliliğini korumak gerekir.
İşten çıkarma seçeneğini ağzıma bile alamıyorum. Çok yanlış olur
Bu dönerli sistem uygulanırsa tüm çalışanlarının yanı sıra işveren vekilleri de yukarıda yazdığım gibi taşın altına elini koymuş olmalı. Aksi takdirde işverenin samimiyetinden kuşku duyulur.
Haberlerini yaptığımız yabancı havayollarının yönetiminin önce kendi maaşlarında indirime gittiklerini okudunuz. Biz neden yapmayalım ki…
Hatta sendikanın bile bu süreçte yapabilecekleri var. Onlarda THY varsa, var olurlar yoksa onlarda yok olurlar.  Bu nedenle THY’nin hamlelerine karşı nasıl bir politika izleyecekler merak ediyorum. ( 2001 yılında Hava-İş’in eski yönetiminin yaptığı gibi.) O dönemki yönetim kurulu karar defterini bulup okusunlar ne yapılmış…)
Hatırlayanınız vardır. 2001 yılındaki krizde  THY kendine ait 8 adet A310 u İran’a satmıştı. O zamanki krizden uçak satarak kurtulmuşlardı.  Kısaca THY ilk defa bu duruma düşmüyor. Her krizde kayıplarımız oluyor. 
Ayrıca;
Kimisi devamlı çalışıp maaşını alırken diğerleri ücretsiz izin kullanır olmamalıdır. Adil bir düzen kurmak gerekir. THY’nin ne yapacağını bilemediğimden senaryolar üretmekteyim.  Okurlarımız da arzu ederlerse bir başka sistemi yorum hanesine yazabilirler. Henüz herhangi bir uygulama başlamadı. Ancak,kulak gazetesi vasıtasiyle, her gün farklı bir senaryoyu duyuyoruz.
Bildiğim tek gerçek, havacılık camiamızın tüm dünyayı kasıp kavuran korona virüs salgınından elini kolunu sallayarak çıkamayacağıdır.
Aslına bakacak olursanız, mevcut THY yönetimi pek şanslı değil. Hiç beklenmedik bir krizi yönetmek de zor olmalı. Bunlardan önceki THY yönetimlerini düşünüyorum da ne kadar rahatmışlar. Şu ana kadar gördüğümüz en büyük kriz bugünkü yönetime denk geldi.
Çalışanlardan yana taraf olan ve kurulduğu günden itibaren bunu ispat eden AirlineHaber olarak bazı önerilerimiz olacak…
Haberleri takip ediyorsunuzdur. Zorda kalan işveren bu günlerde önünüze 2 veya benim şu an düşünemediğim bir başka seçenek daha koyabilir. Bu seçeneklerin size en az zarar verebileceğini düşündüğünüz seçeneği seçmek lazım. Tabii ki size sorarlarsa…
Bu seçeneklerden; ücretsiz izin veya işten çıkarma ihtimali yüksek. Sizlere sunulan seçenekler ne olursa olsun. Anında duygularınızla hareket etmeyin. 
“İyi düşünün, hesaplayın. İşsiz kaldığınızda bu kriz ortamında yeni bir iş bulma ümidi yok gibi. Atalarımız “Ak akçe kara gün içindir” demiş. Varsa, elinizdeki parayı bol keseden harcamayın. Aksi halde çok sıkıntı çekebilir siniz. Bu konuda tek dileğim bu koronavirüsünün ve yarattığı krizin birkaç ay içinde bitmesi ve normal hayata dönebilmemizdir.
Sonuç olarak;  hayırlısı neyse o olsun diyelim…
 
 

Exit mobile version