Değerli okurlar, açılıp saçılma döneminde tedbirler gevşetilince coronavirüs yine kafayı kaldırdı. Bundan 1 ay kadar önce maske zorunluluğu kaldırılınca gidişat kendini belli etmişti. Eylül-Ekim gibi patlayacağı düşünülen salgın ülkemizde yaz tatili yapmadı ve vaka sayısı günlük 32.000’e dayandı.
Üç gün üstüste vaka sayılarının 1000 rakamının altına düşmesi üzerine Sağlık bakanı Fahrettin Koca, hastaneler hariç maske zorunluluğunun kaldırıldığını açıklamıştı. Koca bakana inanmayacağız da kime inanacağız? Ama virüs durduğu yerde durmuyor ki…10 gün sonra vaka sayıları günlük ortalama 1.500’e çıktı. 20-26 Haziran döneminde yaklaşık günlük 4.000’e, geçtiğimiz 11-17 Temmuz haftasında ise toplamda 226.532 rakamına fırladı. Biz de döndük sayın bakana baktık. O da mutlaka rakamlara bakmıştır. Sonuç vaka sayıları günlük 32.000’e ulaştı, maskeden bahseden yok. Mesafe şartı zaten tarihe karıştı. Elimizde dezenfektan ile kaldık. Neremize sürersek sürelim artık.
Yurtdışından turist gelişleri ve bayram hareketliliğinin artırdığı covid vakaları, okulların açılması, havaların soğuması ile daha da hızlanacak. Bakın günlük vaka sayısında rekoru 4 Şubat 2022 günü kırmışız. Tam 111.157 vaka saptanmış. Üstelik aşılamada da belli bir mesafe alınmış iken. Şimdi döndük başa. 30.000’li rakamları en son Ekim-Kasım 2021 aylarında görmüştük. Hızla tedbirlere dönülmesi gerekiyor. Biliyorsunuz, Ulaştırma ve Altyapı Bakanımız uçak yolculuklarını “toplu taşıma” olarak saymamış, uçakta da maskeye gerek olmadığını açıklamıştı. Düşünsenize, saatlerce dipdibe hasta birileri ile yolculuk ediyorsunuz. Covide yakalanmama ihtimaliniz yüzde 5 bile değil. Kazara yakalanmazsanız şans meleği yanınızda demektir. Hemen gidin bir piyango bileti alın. Peki ya, yolcuyla sürekli temasta olan kabin ekipleri ve onlarla beraber görev yapan pilotlar? Körfeze gidişler mutlaka etkiler ama yakın vadede covid nedeniyle sefer iptalleri yaşanırsa hiç şaşırmayalım. İşte o nedenle pandeminin başında bayrak taşıyıcımıza bir Bilim Kurulu kurmasını önermiştik. Dinleyen olmadı, “saldım çayıra” stratejisi uygulanmaya devam etti. Pilot corona pozitif, adamı simülatöre gönderiyorlar. Vurdumduymazlık almış başını gidiyor, Kabin memuru virüsü kapıyor, evde yaşlı annesi-babası, bebeği var. Onlara taşıyor sonra da aklı evde, yine uçuşa gidiyor. Dilerim yol yakınken yeniden tedbirlere hızla dönülür. Pek umudum yok ama yarın yabancı ülkeler kapatmaya başlarsa bu sefer sektörün etkilenmesi de kaçınılmaz olacak.
OKÇULAR TEPESİNDEN SES YOK !
SHGM’nin bayramın hemen öncesinde gündeme bomba gibi düşen, havacılık çalışanlarının yurtdışına çıkışlarını zorlaştıran genelgesi üzerine havacılık sivil toplum kuruluşları ardarda SHGM’ye başvurarak genelgenin iptalini istemişlerdi. SHGM ise devlet ciddiyeti ile bağdaşmayan bir açıklama ile vatan, millet, Sakarya edebiyatını bir tık ilerleterek taa MS 625 yılına götürmüş ve Okçular Tepesini terketmeyin çağrısında bulunmuştu. Yani genelgeden geri adım atmaya pek niyeti yok anlayacağınız. İyi de, SHGM’ye yapılan başvuruların üzerinden neredeyse 20 gün geçti. Olumlu veya olumsuz bir cevap versenize sayın SHGM. Yüzlerce insan ona göre kariyer planlaması yapacak. Hayatına yön verecek. Değiştirmeyecekseniz de çıkın söyleyin.
SBK, BORAJET-TOPÇU ANLAŞMASINI ANLATIR MI?
Sezgin Baran Korkmaz, sonunda ABD’ye iade edildi. Kimilerinde yürek Selanik, “ne anlatacak acaba” diye bekliyorlar. Bakalım göreceğiz. Ama benim asıl merak ettiğim 2017 Ocak ayında ekibi (Serdar Uygur, Hüseyin Bağrıyanık vb) ile birlikte Borajet’e yerleşen Hamdi Topçu ile SBK’nın anlaşmasının detayları. Öyle ya, Topçu ve ekibi fırtına(!) gibi esmiş, içinde yöneticilerin de olduğu onlarca Borajet çalışanını kapıya koymuş ama ne oldu ise 1 ay geçmeden kapıya konulan Topçu olmuştu. Nasıl anlaştılar, neden bozuştular bilinmiyor. Gerçeklerin birgün ortaya çıkma gibi kötü bir huyu var. Ben bu “kötü huya” güveniyorum.
Bugün 24 Temmuz. Yedi düvele karşı verilen kurtuluş savaşını kazanarak Sevr paçavrasını tarihin çöplüğüne atan genç Türkiye Cumhuriyetinin LOZAN’da ülkemizin tapusunu aldığı ve bağımsızlığımızı tüm dünyaya kabul ettirdiği gündür. Kutluyor, başta Ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere emeği geçen tüm Cumhuriyet kadrolarını minnetle ve saygıyla anıyorum.