CHP İstanbul Milletvekili Sibel Özdemir, “Türkiye’nin ulusal ve küresel ölçekte hava taşımacılığında daha iyi yerlere gelmesi amacıyla hava yolu şirketlerindeki çalışma koşulları, kabin amiri, hostes başta olmak üzere tüm personelin şikayeti ve talebi, uçuş güvenlik önlemleri ve şirketlerin taleplerinin araştırılmasına yönelik Meclis Araştırması açılmasını” talep etti.
CHP’li Özdemir, “Dünyadaki hava yolu işletmeleri ile rekabet eden ülkemizdeki hava yolu şirketlerinin de kaliteli hizmet sürecinde mücadele edebilmek adına farklılık yaratmaları zorunluluk olarak ortaya çıkmakta” olduğunun altını çizerek, “Bu farklılıkları kimileri fiyat tarifesinde, kimileri yer hizmetlerinde, kimileri ikramlarında, kimileri hizmet kalitesinde ve kimileri ise güvenlik unsurlarında göstermeye çalışmaktadır” dedi.
“OHAL’DE TECRÜBELİ UÇUŞ MÜRETTEBATI İŞTEN ÇIKARILDI”
Özdemir, önergesinde “Özellikle son dönemde, ülkemizde faaliyet gösteren bazı hava yolu şirketlerinde ‘performans’ ve ‘verimsizlik’ gerekçeleri ya da gerekçesiz bir şekilde tecrübeli ve sendikalı personelin işten çıkarılmalarında artış yaşandığı, yerlerine daha düşük ücretlerle yeni personel alındığı ve uçuş emniyetinin tehlikeye atıldığı yönünde ciddi iddialara rastlanmakta” olduğunun altını çizdi. “OHAL döneminde siyasi iktidarın işverenlere sunduğu ortamdan yararlanan bazı şirketlerin tazminatlı-tazminatsız, toplu ya da küçük gruplar halinde tecrübeli uçuş mürettebatını işten çıkardığı ileri sürülmekte.” olduğu iddialarına yer veren Özdemir, “Deneyimli ve belli bir yaşı geçen kabin amirlerinin şirket ile ilişiği kesilerek daha düşük ücretle sözleşme imzalayan yeni personelin işe alındığı iddia edilmektedir” dedi.
“Bu durum sadece deneyimli personelin işten çıkarılmasından ibaret olmamakla birlikte uçuş güvenliğini etkileyen aksaklıkların yaşanabileceği için telafisi olmayan sonuçlarla karşılaşma riskini doğurabilmekte” olduğuna dikkat çeken Özdemir, “Neticede bu durum salt hava yolu şirketleri ve personeli arasındaki bir konu olmaktan çıkıp, uçuş emniyetini, yolcu güvenliğini, yani kamuyu ilgilendiren bir durumu gündeme getirmektedir” ifadelerini kullandı.
“İSTİFA ETTİRİLEN PERSONEL SAYISI MUAZZAM”
“Uçuş güvenliğine ilişkin yapılan uyarıların dikkate alınmadığı yönünde iddialar” da bulunduğunu ileri süren Özdemir, önergesinde kabin amiri olarak görev yapmış olan bir personelin gözlem ve uyarılarına yer verdi: “Bir iş arkadaşımın performans yetersizliği adı altında keyfi olarak işten atılması nedeniyle, işe iade davasında personel lehinde ifade verdim. Ocak ayında daha dava devam ederken çağırıp, tehdit edip, verdiğim ifadeyi değiştirmem gerektiğini söylediler. Ayrılan, atılan, istifa ettirilen personel sayısı muazzam. Ben çalışırken her gün birinin ayrıldığını, atıldığını duyuyordum. … Birinin en kısa sürede bu işe bir el atması gerekli.”
“ÖNCE EMNİYET OLGUSUNUN YERİNİ ÖNCE SATIŞ ALDI”
Özdemir, 1995 yılında meslek hayatına başlayan ve 2008 yılından itibaren de kabin amiri olarak çalışan eski bir personelin de uyarılarına şöyle yer veriyor:
“Daha önce çalıştığım hava yolu şirketlerinde bizlere öğretilen ‘önce emniyet’ olgusunun burada yerini ‘önce satış’a bırakıyor olması yapılan işin kalitesini düşürüyor. Performans adı altında yapmakla yükümlü olmadığınız işleri yapmak durumunda kalıyorsunuz. Normalde temizliği profesyonel ekip yapar. Hosteslerin görevinde uçuş esnasındaki zorunlu haller dışında uçağı temizlemek yoktur. Bu şirkette ekstra iş yükü bir yana; uçağın yerde kalış süresi bile giderek kısaltıldı ve diğer firmalar yerde 1 saat beklerken bize boarding, deboarding ve temizleme işlerini tamamlamak için 20 dakika verilmeye başlandı. Hem yolcu boşaltacaksınız hem temizlik yapacaksınız hem de güvenlik kontrolü yaparak tekrar yolcu alacak ve kapı kapatacaksınız! Bunları 20 dakikada yetiştirmek mümkün değil. Bu şekilde zamandan tasarruf ederek daha çok uçak kaldırıyorlar. Diğer şirketler bu işlerin hepsini 1 saate yayıyor çünkü bu saydığımız işler eksiksiz şekilde ancak bu kadar sürede yapılabilir.”
Özdemir, benzer şekilde bir diğer personelin de gözlem ve uyarılarına önergesinde yer veriyor:
“Bizim en büyük sorunumuz zaman. Çalıştığımız şirkette yerde kalış süresi 20 dakikaya düşürüldü. Türkiye’de diğer firmaların hiçbirinde bu yok. Biz tüm firmalardan sonra gelip hepsinden önce gidiyorduk. Hatta bunu 20 dakikadan daha az bir sürede gerçekleştirirseniz, o size daha çok performans olarak yazılıyor.”
“EN GÜVENLİ 20 HAVA YOLUNU ŞİRKETİ ARASINDA TÜRKİYE YOK”
Dünyanın en güvenilir hava yolu şirketlerine ilişkin düzenli rapor yayınlayan JACDEC’in 2018 yılına ilişkin verilerine de yer veren Özdemir, “JACDEC’in 2018 listenin ilk 20’si arasında Türkiye’den bir şirket yer almamaktadır. AirlineRatings.com tarafından ilan edilen 2018 için en güvenli 20 hava yolunu şirketi arasında yine bir Türk şirketi bulunmamaktadır” ifadelerini kullandı.
CHP’den havayolu çalışanlarının sorunlarına ilişkin araştırma önergesi
