Değerli okurlar, pandemide tam(!) kapanma ile işlerin yoluna gireceği umuduyla 17 Mayıs’ı bekliyoruz. 29 Nisan’da 37.000 olan vaka sayısı 9 Mayıs günü 15.000’e düştü. Neredeyse her gün 2000 vaka azalış var. Bayram ertesi vaka sayısının 5.000’e düşeceği öngörülüyor. Bence çok kötümser bir tahmin. Çünkü her gün 2.000 vaka düşüşüne göre 17 Mayıs günü vaka sayısının sıfırlanması lazım !
PANDEMİ FIRSATÇILIĞI TERS TEPTİ.
Coronada dünya klasmanındaki yerimizi her geçen gün sağlamlaştırıyoruz ! Önümüzde Hindistan ve Brezilya kaldı. Hindistan’ın durumu tam facia… Geçen yıl pandeminin başında 18 günde corona virüsü halledip destan yazacaklarını söyleyen Başbakan Modi, virüsten korunmak için vatandaşlarına tencere-tavalara vurmalarını ve ateş yakmalarını önermişti. Hergün 4.000’e yakın kişinin öldüğü Hindistan’da ortaya çıkan mutasyon ise dünyanın başına bela olmaya devam ediyor. Hatırlarsınız, 1.5 ay önce THY’nin transit yolculardan PCR testi istememesini eleştirmiş ve özellikle pilotlar ile kabin memurlarının riske maruz kaldığını söyleyerek transit yolcuların taşıdığı virüslerin böylece ülkeye de gireceğini yazmıştık. Bu konuyu yazımızdaki aşağı yukarı aynı ifadelerle geçen hafta Sözcü gazetesi de dile getirdi. Geçelim… THY’nin bu şark kurnazı politikası sonuçta yine bumerang gibi bizi vurdu. Virüs kaynayan yerlerden Türkiye’ye gelip burada bir-iki gün kaldıktan sonra İngiltere’ye THY uçakları ile gidip karantina zorunluluğundan kurtulan yolculara karşı daha sert bir tedbir geldi. İngiltere, Türkiye ile olan karşılıklı seferleri zorlaştırdığını duyurdu. Eee, ne oldu şimdi ? Uyanıklık yapıp bir süre üç kuruş para kazandık ama hem şirketimizin hem ülkemizin itibarına zarar verdik, hem istikrarlı ve sürekli para kazanma imkanını kaybettik hem de uçuş ekiplerimizi riske ettik. Daha önemlisi özellikle Hint mutantının ülkemize girmesine sebep olduk. Söyler misiniz, bu nasıl bir kafadır? Sonra da çıkıp kar ettik diye şişiniyoruz.
THY PERSONELİNE BİR PARMAK BAL MI ?
Son günlerde THY koridorlarında dolaşan bir dedikodu var. THY’nin personele zam yapacağı balonu ciddi ciddi konuşuluyor. Biliyorsunuz, THY ile Hava İş arasında 1 eylül 2020 tarihinde imzalanan protokolde, her 6 ayda bir gözden geçirme yapılacağı belirtilmişti. HAVASEN’in Mart ayında bu konuyu hatırlatması üzerine yetkili sendika Hava İş bir açıklama yaparak ““2020 Ağustos ayında imzalanan protokol gereği önümüzdeki günlerde yapacağımız görüşmelerde THY A.O. yönetiminin üyelerimizin bu fedakârlıklarının fazlasıyla farkında olduğunu ümit etmekle beraber bu fedakârlıkları gösterebilen üyelerimize karşı gereken hassasiyeti göstereceklerine, başta ücret, özlük ve diğer konularda iyileştirmeler yapılmasına olan inancımız tamdır.” diye açıklama yapmıştı. İşverenden insaf ve vicdan bekleyen bu naif yaklaşımı dedikodulara göre karşılık bulmuş ! Şimdi zam konuşuluyor. Hani amiyane tabirle YERSEN durumu…
Bakın ben size bir şey söyleyeyim. Personel giderlerini her zaman “gereksiz ve fazla” gören bir anlayış, hazır ücretleri kuşa çevirmişken, niye zam versin ki? Zaten oyun baştan güzel kurulmuştu. Pandemi gerekçesiyle ücretleri indirelim, işten atılmaktansa ücret indirimini nasılsa herkes kabul eder, 2021 sonuna kadar da böyle gidersek düşük ücretlerle yeni Toplu Sözleşmeyi “hayırlısıyla” 2022 Ocak ayında imzalar, personel giderlerinde sağladığımız avantajla önümüzdeki yıllarda kar rekorları kırarız ! Bu tehlikeyi aylar önce HAVASEN bildirisinde okumuştum. Yıllardır söylüyoruz, yazıyoruz. Böyle bir sendika varken işverenin sırtı yere gelmez, sizin de sırtınız yerden kalkmaz ! Şimdi bu proje yürürlükte iken işverenin size durumunuzu iyileştirecek bir zam yapacağına aklınız kesiyor mu? Bakın şu anda 5000 TL alan bir çalışana, kulislerde üfürüldüğü şekilde % 35 zam yapıldığında ücret 6750 TL’ye fırlayacak. Üzerine Temmuz ayında gelecek en az % 7-8 TİS zammını da ekleyin, oldu mu size 7250 TL ? Şimdi 2022 de 5500 TL üzerinden yeni dönem zammını belirlemek mi işveren açısından daha karlı, yoksa 7250 TL üzerinden mi? Dolayısı ile, şunun şurasında yeni Toplu Sözleşmeye 7,5 ay kalmışken işveren böyle bir jesti niye yapsın ki? Haa, şu olabilir. Personele bir kıyak olsun diye bir defaya mahsus ve maaşlarında artış yaratmayacak şekilde bir maaş prim verebilir. THY’nin 80 yıllık sistemini bozan havacılık dehası bay Hamdi’nin yarattığı bu “kardan prim vermek” uygulaması bu noktada kurtarıcı olabilir. Bir parmak bal ile işçilerin gazı alınabilir.
Umarız, THY en kısa zamanda bu konuya açıklık getirip ne yapıp ne yapmayacağını çalışanlara duyurma nezaketini gösterir. Hava İş de bu “oyalama” işine daha fazla alet olmadan süreçle ilgili bir bilgilendirme yapar.
Tüm annelerin Anneler gününü gönülden kutluyor, önümüzdeki hafta idrak edeceğimiz Ramazan bayramımızın da sağlık, esenlik ve mutluluklar getirmesini diliyorum.