Ülkesini ve kutsal değerlerini bedeli ne olursa olsun koruyan, gerekirse canlarını bu uğurda feda eden aziz şehitlerimizi, Çanakkale Zaferi’nin 102. yıl dönümünde bir kez daha rahmet, minnet ve şükranla anıyoruz.
Çanakkale, ülkemize göz diken bütün “akvam-ı beşere”, şehitlerimiz tarafından en güzel cevabın verildiği yerdir. Milletimiz, vatanı için üzerine düşen her türlü görevi hiç çekinmeden yapan ve bu uğurda eşsiz kahramanlıklar gösteren bir millettir. Bugün dahi vatanın her sathında, kendisini bizden gibi gösteren “Kimi Hindû, kimi yamyam, kimi bilmem ne belâ…” kişilere karşı, aziz milletimiz gerekli cevabı kanıyla ve canıyla vermektedir.
İnancını ve kuvvetini milletinin kahraman tarihinden alan korkusuz askerlerimiz, Çanakkale cephesinde, dünyada eşi görülmemiş fedakârlıklarla vatanını savunmuştur. Güvenlik güçlerimiz bugün de her şartta, vatanının sınırlarını beklemekte, içten ve dıştan gelen saldırılara göğüs germektedir. Bizler Çanakkale Zaferi’ni sadece geçmişimize ait bir başarı olarak değil, bugün güçlü bir şekilde sürdürmekte olduğumuz medeniyet yürüyüşümüzün en önemli ilham kaynaklarından biri olarak görmekteyiz. Bu nedenle, büyük önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve şehitlerimizin canları pahasına bizlere emanet ettiği bu mukaddes vatanı, daha yükseklere taşımanın gayreti içindeyiz. En büyük idealimiz, Türkiye Cumhuriyeti Devletini sonsuza kadar yaşatmak ve korumaktır.
Geçmişte Kafkasya’da, Sina’da, Filistin’de, Irak’ta, Hicaz’da, Yemen’de ve Çanakkale’de; bugün terörle mücadele sırasında kaybettiğimiz şehitlerimizi ve Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ’rahmet, minnet ve şükranla anıyor, geride kalan yakınlarına ve milletimize sabır ve başsağlığı diliyoruZ