Çalışanların Sesi Duyulmuyor, Sektörde Adalet Beklentisi! Havacılıkta Adalet ve Motivasyon Eksikliği Geleceği Tehdit Ediyor

Çalışanların Sesi Duyulmuyor, Sektörde Adalet Beklentisi! Havacılıkta Adalet ve Motivasyon Eksikliği Geleceği Tehdit Ediyor

 

Değerli Okurlar,  

Geçtiğimiz haftada çıkan orman yangınları ile yine Ege’den İç Anadolu’ya kadar birçok yerde ciğerlerimiz yandı. Her zamanki gibi ihmallerin ve imkanların tartışıldığı bu süreçte havadan yapılan müdahalelerin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gördük. Nasıl ki hava savunma sanayisinde çok önemli projelerle başarılı mesafeler kat ettiysek, aynı biçimde havadan yangın söndürme ve tarım orman arazilerinin güvenliğinin sağlanması konusunda da en yüksek teknoloji ile yeşil vatanımızı korumamız gerekiyor.

Kargodan yolcu taşımacılığına kadar özellikle de Avrupa’da çok önemli başarılar elde etmiş ve kapasitede liderlik yapacak konuma gelmişken havacılığın bir bütün olarak görülüp tüm operasyon aşamalarıyla güçlendirilmesi gerekir. Kaliteli ve başarılı hizmetin yalnızca teknoloji ve yatırımla değil aynı zamanda donanımlı ve tecrübeli personellerle mümkün olabildiğini hepimiz çok iyi biliyoruz. Lakin çalışma koşulları, ücret ve sosyal beklentiler söz konusu olunca sergilenen tablo ülkemizde büyük bir hayal kırıklığına dönüşüyor. En başta liyakat ve ehliyet gözetilmeyince bu başarı zinciri baştan aşağı zaten sekteye uğruyor. İstihdamlarda insanları siyasi ya da sosyal kimlikleri ile değil bu ülkenin her başarılı evladını sektörümüze fayda ve katma değer bilinciyle değerlendirilmesi gerekir. Bir taraftan liyakatle asgari ücretin 1,5-2 katı ücretlere talip yüzbinlerce genç çırpınırken, öte yandan asgari ücretin en az 10 katı 15 katı düzeyde ücretlerle yönetilmesi ne kadar adil olabilir?

Bugün ülkemizin bulunduğu coğrafya ve sahip olduğu potansiyele baktığınızda kanunlar ve yönetmeliklerin yetersizliğinden çok başa buyrukluk ve kural tanımazlığın en büyük sorun olduğunu görürsünüz. Kitabına uyduranın üstünü memnun ettiği, kılıfına uyduranın gemisini yürüttüğü bir düzen muhakkak tökezler. Bu kadar işsiz genç ve yetiştirilmeye müsait bir nesil varken biz bu kafalarla var olanları da zayi ediyoruz. En ufak bir dedikoduyu çözümleyemeyen bir ara kademe yöneticisinin şahsi ve kişisel egosunun işkencesiyle çalışanları düşünsenize. Alınan yanlış ve sert kararların küstürdüğü bezdirdiği iş gücünden bahsetmiyoruz bile.

TGS ‘ye dokunsanız düşük ücretle yoğun iş baskısı, yetersiz sosyal koşullar ve diğer iştiraklerle kıyaslanınca değersizlik, derin bir öfke ve büyük bir kırgınlık görürsünüz. TSS’ye dokunsanız kimin kime neyin neye bağlı olduğu karmakarışık bir düzen görürsünüz, sorsanız taşeronluktan kurtuldular ama onlarda TGS gibi ne sendikalılar ne de Harranlı? sıkıntılarına muhatap sorunlarına çözüm bulamayan tepeden dikey bir baskı altında stresle çalışan on binlerce kişi. Tekniğin derdi hiç bitmez, yetki sorunları, hangarlardaki baskı, yüksek gelir vergisi kesintisi, emeklilik katsayısı ve artan istifalarla çoğalan tecrübe göçü…, kabinin ve kokpitin planlamasından tutunda, üzerlerindeki izin, sağlık ve sürekli baskıya dayanacak gücü kalmamış vaziyette. Her aksayan operasyonun her rötarın çilesi onların omuzunda. Diğer iştiraklerdeki sorunlar, seslerini de nefeslerini de kesmiş arada sırada verilen bayram harçlığı veya zam müjdeleriyle avunuyorlar.

Açıkçası dönüp baktığınızda savunmadan tutunda yolcu ve yük taşımacılığına kadar her alanda bu kadar hızlı büyüyen ve yüksek potansiyeli olan ülkemize bazen yazık ediyoruz. Çok başarılı projeleri çok değerli tesislerle hayata geçiriyoruz ama oralardaki başarının ruhu ne son teknoloji ne koca koca tesisler ne de devasa yatırımlarla sağlanamıyor. Ancak oralardaki çalışanların yüksek motivasyonu ve içten özverisi ile başarı ruhunu yakalayabilir, huzuru adaletli yönetim ile sağlayarak ülkenize hizmet borcunuzu ödeyebilirsiniz.

Yıllardır bir yeşil pasaport sorunu dahi çözülemeyen, çalışanların indirimli bilet hakları bile çileye dönüşen her fırsatta işi ile tehdit edilen geniş bir kitle yalnızca öfke ve stres biriktirir. Yeşil vatanımızı da mavi vatanımızı da koruyacak, bizi dünyaya, dünyayı bize ulaştırıp, askeri ve siyasi olarak da en çok güçlendirecek sektörün havacılık olduğunu asla unutmamalıyız. Onların sesine kulak vermek, bazen kanayan bir yaraya çözüm sunmak, refahı ve başarıyı onlarla da bölüşmek hiç kimseyi küçültmez aksine yüceltir. Bereketi ve huzuru paylaşarak ve adil bir sistem kurarak sağlayabiliriz. İşini seven, işyerine ve yöneticisine güvenen insanların çok daha başarılı ve üretken olacağını unutturan hırslarımızdan kurtulmalıyız. Bu kadar basit ve sıradan bir kuralı bile oturtamıyorsak, sürekli kanun ve yönetmelik değişse bile bu zihniyetle işimiz çok zor değil mi?

Hepinize sağlık ve huzur dolu haftalar dilerim…

Exit mobile version