Geçen haftanın en önemli konusu bence, THY’nin Tarikat bağlantılarının haber haline Airporthaber vasıtasıyla dönüştürülmesiydi. Airport un Haber Müdürlüğüne gelen THY deki atamaların perde arkası olarak adlandırılan bu haberden başka gazetelerde haberdardı. Ama Ülkemizdeki Medya gerçeği ve THY Basın Müşaviri Sayın Genç in başarılı kamuflaj hareketiyle bu haber gazetelerimizde yazı haline dönüştürülemedi.
. Bu yazı binlerce kişi tarafından okunmuş ve yorum rekoru kırılmıştır. Bu haberle ilgili doğru veya yanlış şeklinde herhangi bir yorum yaparak sizlerle anlamsız bir polemiğe girmek istemiyorum. Ama Sizlere yaşadığım ve şahit olduğum konularda sizlerin ufkunuzu açıp olanları ve yazılanların gerçekliğini veya hayal ürünü olup olmadığını daha rahat sorgulamanıza yardımcı olmaya çalışacağım. Bu yüzden istemeye, istemeye THY’nin kadrolaşmasına geri dönmek zorunda kaldığım için özür dilerim.
Kendi şahit olduğum ve yaşadığım olay, THY Teknikte yaşandı. THY Teknikteki Genel Müdür Yardımcılığı ve Başkanlık kademelerinin boşaltılıp yerine dışardan eleman transferi yapıldığı zamanda THY Tekniğin en önemli Başkanlığı olan Uçak Bakım Başkanlığı makamı boşaltıldığından yerine Başkan aranıyordu.
O zamanki Genel Müdür Sayın Gündoğdu, ilgili makama okul arkadaşı Ali Eser beyi getirmekte tereddüt etmemişti. Ali Eser Bey o gün için Kabin içi Atölyesinin müdürü idi. Operasyon el bir bilgi ve tecrübesi yoktu. Yani Uçak Bakım Başkanlığını yürütmesi, atölyeler arası koordinasyonu sağlaması mümkün değildi. Ve zaten bu göreve yönelik eskiden kendisine vekâlet görevi bile verilmemişti.
Hal böyleyken, Sayın Gündoğdu yeni geldiği için sistemi tam anlamadan acele ile atama yapma durumunda kalarak bu hatayı yaptı ve Uçak Bakım Başkanı Ali Eser oldu.
Bu Atama yapıldığında Hat bakım Müdürü Sayın Celalettin Durak’tı. Sayın Durak aynı zamanda Uçak Bakım Başkanlığına vekâlet de etmekte olup aynı zamanda Avrupa Hat bakım teşkilatı ( ELMO) nun başkanlığını ve IATP ( uluslar arası Bakım Teşkilatı) yönetim kurulu üyeliliğini yapıyordu .( yani uçak bakım başkanlığına en yakın adaydı)
Sayın Eser Uçak Bakım Başkanı olur olmaz, Sayın Durak’ın bilgili olması ve operasyon el tecrübesinin kendisinden yüksek olması nedeniyle alt kadrosunun bilgili olmasından rahatsızlık duydu. Ve Sayın Gündoğdu ile konuşarak Sayın Durak’ın bugünkü adıyla Yatırım Yönetimi Başkanlığına getirilmesine ön ayak oldu ve onun Teknikten uzaklaştırılmasını sağladı.
Sayın Durak tabiî ki müdürlükten Başkanlık düzeyine getirilmiş olduğundan bu atama yankı yapmadı. Sayın Eser artık yalnızdı. İkinci işi, kendine bağlı Revizyon atölyeleri Müdürü Sayın Erhan Özcan’ı da görevden uzaklaştırmak oldu. Artık kendi kadrosunu kurabilirdi. Yalnız bir önemli sorun vardı önünde. O sorun Genel Müdür Teknik Yardımcısı Sayın Kotil’di. Sayın Eser ve Sayın Kotil hiçbir şekilde anlaşamıyorlardı.
Sayın Gündoğdu’nun Genel Müdürlükten alınmasıyla Sayın Kotil’in Genel Müdür olarak ilk işi Sayın Eser’i Uçak Bakım Başkanlığından alarak Eğitim Başkanlığına getirmek oldu. Aynı zamanda Eğitim Başkanı Sayın İsmail Demir Kotil’in boşalttığı Genel Müdür Teknik Yardımcılığına getirilmişti.
Uçak Bakım Başkanlığı aylarca vekâleten yürütülmek zorunda kalındı. Bu makama kimin getirileceği aylarca Teknikteki o görevi kendine yakıştıran insanların Gündemini oluşturdu. Sonunda eskiden THY den Mühendis kadrosundayken ayrılarak önce Air Alfa sonrada İngiltere’de çalışma hayatına devam eden Sayın Şükrü Can Uçak Bakım Başkanı olarak atandı. Sayın Can zamanla Sayın Eser in altında oluşan arkadaş kadrolaşmasını değiştirerek kendi alt yapısını geçte olsa kurabildi. Teknik bu değişken ve tutarsız atamalar ve Müdür değişiklikleri yüzünden son derece kötü günler yaşadı.
Ayrıca, buradan yeri gelmişken söylemek istediğim bir mesajı müsaadenizle konuya ilave etmek istiyorum. Sayın Demir ve Sayın Can,ın Teknik A.Ş’ nin yetkilileri olarak THY nin 100.uçağının seremonisinde aynı A–330 töreninde olduğu gibi, Personelin tecrit edilmesine ve sadece protokole açık bir törenin oluşmasına nasıl müsade ettiklerini anlamakta zorluk çekiyorum. . Bu onların göstermeye çalıştığı toplumcu yapıya hiç uymadı. Buradan Teknik yöneticilere bir sorum olacak: Çalışanınızdan utanıyor musunuz? Bu tarz dışlamalarla takım oyununda başarılı olacağınızı düşünüyor musunuz? Cevabınızı beklemekteyim.
Sayın Eser, e tekrar dönmek gerekirse, Sayın Eser Eğitim Başkanlığı görevini sevmediğinden 6 ay göreve başlamadı. Kendisine her nedense bu sürede AWACS uçaklarının koordinasyon görevi verilerek Seattle ye gönderildi.( sanırım lisan eğitimi için) Çünkü bu görev Uçak Bakım Başkanlığının Uhdesinde olmalıydı.
Bu sürede Eğitim Başkanlığı maalesef vekâleten yürütülmek zorunda kalındı. Ve senelerdir Başkanlık görevini yürüttüğü halde asaleti verilmeyen Sayın Özcan Uzunoğlu bu haksızlığa dayanamayarak istifa etmek durumunda bırakıldı.
Gelelim, asıl Gündem oluşturulan konuya. Sayın ESER in tavsiyesi ve Sayın Gündoğdu’nun oluruyla Yatırım yönetimi Başkanlığına terfian getirilen Sayın Celalettin Durak sürpriz bir gelişme ile Görevinden alınarak değil Müdür, sadece Mühendis olarak tekniğe geri verilmek istenerek istifaya zorlandı. Sayın Durak bu haksızlığı kabul etmeyerek tabiî ki görevinden istifa etti.
Yerine, MUSİAD Başkanı, Sayın Ömer Bolat’ın kardeşi Ahmet Bolat getirildi.
Sonuç olarak, 30 senelik THY yaşantımda çok değişik siyasi partiler gelmiş, koalisyonlar yaşanmıştır. Torpiller her dönemde olmuştur. Ama hiçbir zaman bu kadar alt kadrolara kadar inen, ETİK olmayacak şekilde çıkartılan veya istifa etmek durumunda bırakılan bilgili, deneyimli insanların kıyımı yaşanmamıştır. Ve siz bu kıyımlardan, etik olmayan davranış biçimlerinden ve dışardan direk olarak yapılan atamalardan rahatsız olmayıp hala THY de kadrolaşma yapılmadı, herkes liyakatiyle geldi,Çıkartılanlar ve çıkma durumunda bırakılanlar için normal diyebiliyorsanız, sizi ofisimde bu konudaki o değerli görüşlerinizi almak üzere kahve içmeye davet etmek istiyorum.
Ayrıca, İslam Kalkınma Bankasından gelen Hamdi Irmak, MUSİAD torpilli gelen Ahmet Bolat, geldikleri veya yollandıkları yerler açısından sizlere ne çağrışımı yapıyor bilmem ama bende ne yalan söyleyeyim, farklı çağrışımlara yol açıyor. Bu arkadaşlar tabiî ki yeterli tahsil ve donanıma sahiptirlerama sektör el bilgileri ve geldikleri veya Torpillendikleri yerler insanı başka, başka düşüncelere itmiyor da değil hani.
İyi haftalar dileğimle saygılar.
BUDA MI YALAN (!)
