BU ÜLKEDE HERŞEY OLABİLİRSİNİZ AMA REZİL OLAMAZSINIZ…

BU ÜLKEDE HERŞEY OLABİLİRSİNİZ AMA REZİL OLAMAZSINIZ…

Değerli okurlar, Öz-Çelik İş sendikası Başkanının 7.40 BMW’sini ilk haber yapanlardan biri airlinehaber’di. Konu giderek büyüdü ve ulusal medyada geniş yer buldu. Gerçekten inanılmaz bir olay. Gariban işçilerin dişinden tırnağından artırarak verdiği aidatlarla 1.8 milyon TL’ye son derece lüks bir araba almak ve içinde gururla(!) poz vermek. Tam bir akıl tutulması yaşıyoruz. Üyene gerçek enflasyonun 5’te birini al, milletin anası ağlasın, sen dünyanın en lüks araçlarından birine bin. Arabayı gören bir yabancıya sorsan ve bu araba hangi sendika başkanına ait desen vereceği cevap “İşveren sendikası başkanına aittir herhalde” der. Oysa bilmez ki, 500 milyar dolar dış borcu olan ülkemizde parayla imanın kimde olduğu belli olmaz.

SENDİKA BAŞKANININ MİRASI NASIL OLMALI?

“Onun arabası var güzel mi güzel…” anlayacağınız. Şöyle bir baktım da, bu kadar tepkinin nedenini anlayamadım. Bence bütün bu eleştiriler hasetten ! Bakın Yunus bey ne güzel izah ediyor. Audi’yi sormuşlar, ömrünün 4 yıl olduğu söylenince vazgeçmişler. Audi firması bunu duysa okkalı bir tazminat davası açar Yunus Başkan’a… Demek ki, 2015‘ten daha düşük Audi’si olanlar arabalarını değiştirmek istediklerinde hurda indiriminden yararlanabilirler. Devam ediyor Yunus bey: “Benden sonraki başkana yeni bir araba ve bina bırakıyorum.” Şöyle başarılı Toplu Sözleşmeler, şöyle haklar, şöyle kazanımlar bıraktım diyeceğine araba ve binadan bahsediyor. Gerçekten ilginç. Yaptığının doğru olduğuna ciddi ciddi inanmış belli ki. Bu açıklamayı okuyunca Murathan Mungan’ın bir sözü geliyor akla.Türkiye’de her şey olabilirsiniz; ama bir tek şey olamazsınız, rezil olamazsınız. Unuturlar çünkü. Hafızaların 24 saate ayarlı olduğu bu ülkede isteseniz de rezil olamazsınız.”

İNSAN MAAŞINI BİLMEZ Mİ?

Değirmenci’nin BeMeWe’si gündeme geldikten sonra en dikkat çekici tepki THY Teknik A.Ş. çalışanlarından geldi. Eylemsizliğin, tepkisizliğin sıradanlaştığı bir ortamda son derece değerli ve önemliydi. Kendilerini aldatılmış hatta enayi yerine konulmuş hissediyorlardı. TÜFE +%1 – % 2lik zamlarla oyalanan işçilere karşı sendika yönetimi bir eli yağda bir eli balda yaşıyorlardı. Yani tam bir “ele verir talkını, kendi yutar salkımı” durumu…Bir tarafta üç kuruşun hesabını yapan emekçiler diğer yanda “aylık maaşım 30 ila 50 bin lira arasında değişiyor.” diyerek adeta dalga geçen sendikacılar… Sonuçta, Teknik A.Ş. çalışanları Yunus beyin sendikası Öz-Çelik İş’ten istifa kararı aldılar. Patır patır istifalar başladı. Sendika yönetimi paniğe kapıldı. Zaten 2018 Temmuz ile 2019 Temmuz arası 3.000 den fazla üye kaybetmişlerdi. Bunun üzerine bir de Teknikçiler giderse yandı gülüm keten helva. Üstelik Teknik A.Ş. çalışanlarının ücretleri diğer işyerlerinde çalışanlara göre nisbeten daha yüksek olduğu için aidat kaybı da çok daha fazla olacaktı. Kara kara düşünürken imdada Teknik A.Ş. yönetimi yetişti. “Elebaşı” olduğunu düşündükleri 6 teknisyeni kapıya koydu. Sefa İnan’ın deyimiyle “sendikal isyan” bitti mi? Tam tersine, sendikaya ve işverene hasım gözüyle bakan geniş bir kitle ortaya çıktı. Artık kalanlar biliyorlar ki, vakti saati geldiğinde işveren bir pundunu bulup kendilerini de kapıya koyacak. Ama işvereni de tebrik etmek lazım, 6 kişi ile sınırlı tutarak yeni sendikanın önünü de kesmiş oldu ! Bari bir kişi daha atsaydınız da bu arkadaşlar sendika kurucular kurulunu oluşturabilselerdi… Şaka bir yana, sendikadan istifa tek başına çözüm değildir. İstifa edenleri bir çatı, bir ideal ve ortak akıl altında birleştirecek bir yapıya ihtiyaç vardır. Bunun da yolu en az 7 kişinin kuracağı bir sendikadan geçer. İşte o zaman gerçekten hakkınızı hukukunuzu koruyacak bir sivil toplum kuruluşuna sahip olursunuz. Bunu yapmaz ve bu işi yarıda bırakırsanız açık hedef haline gelirsiniz.

ÖRGÜTLÜLÜK BİRLİKTE HAREKET ETMEKTİR.

Diyeceksiniz ki, aynı süreç Havasen’de de yaşandı. Doğru. 3 ayda 4500 üyeye ulaşan bir sendikayı tökezletmek için yine işveren devreye girmiş ve yaklaşık 15 Havasen’liyi işten atmıştı. Ancak özellikle Havasen liderliğinin dayanışma aidatı sürecini iyi yönetememesi sonucu 2019 başında ciddi bir üye kaybı yaşandı. Yani işveren işverenliğini yaptı ve alternatif sendika sürecine çelme taktı. Buna rağmen hala yapılabilecekler var. Hep yazıyoruz, çözümü bulacak olan, silkinmesi gereken Havasen’in seçilmiş yönetim kuruludur. Sivil toplum kuruluşlarında örgütlülüğün doğası gereği birlikte hareket etmek esastır. Bir kişinin dayatması ile yol alamazsınız. Sendikalar kişilerle kaim değildir. Yapılan hatalardan ders çıkarmak, aynı hatalarda ısrar etmemek gerekir. Teknik A.Ş.de çalışanlar için iyi bir örnektir Havasen. Hak ve çıkarlarını temsil etmediğini düşündükleri sendikaya karşı bayrak açıp aynı ideal etrafında birleşerek yeni bir sendika kurmanın canlı ve taze bir örneği duruyor karşınızda… İyi taraflarını alın, ama yönetsel zaaflarını da analiz ederek bir model oluşturun. Sayınız ne kadar çok olursa o kadar güçlü olursunuz. Unutmayın, işveren statükodan yanadır, değişimden korkar, mevcut yetkili sendikalar onların işine gelir. Sendika başkanının “Aidatlarınızla BMW’ye de binerim, sizin 10 katınız maaş da alırım, Yerim içerim, kimseye de hesap vermem.” tavrına son derece demokratik, anlamlı ve değerli bir tepki göstererek sendikadan istifa tercihini kullanan tüm Teknik A.Ş. emekçilerini yürekten kutluyor, bu tavrın başta Öz Çelik İş’in üyeleri olmak üzere diğer sendikaların üyelerine de örnek olmasını diliyorum. “Verdiğimiz paralar nereye gidiyor?” sorusunda somutlaşan Hesap Sorma kültürünün yerleşmesi umuduyla…

KARA GÜN 10 KASIM…

Değerli okurlar, Ulu önderimiz Atatürk 81 yıl önce bugün aramızdan ayrıldı. 10 Kasım 1938, Selanikli yetim bir çocuktan dünyanın gelmiş geçmiş en büyük dehalarından birine evrilen bir yolculuğun fiziken son bulduğu tarihtir.

Ancak aramızdan ayrılırken arkasında; yedi düvele karşı kazanılmış zaferler sonucu sınırları kanla çizilmiş bağımsız ve özgür bir memleket, çağdaş dünyanın onurlu üyesi olan başı dik bir millet ve bir türlü yıkamadıkları sağlam temeller üzerine kurulmuş bir Cumhuriyet bıraktı. Saygı, sevgi, minnet ve özlemle anıyoruz.

Exit mobile version