Zaman, zaman yazı yazmak için konu bulmakta zorlanırken, bu hafta; konu bolluğundan “ne yazsam?” diye oldukça zorlandım. 15 gündür; hem tatil/hem iş yaparken, sektördeki gelişmeleri, Airporthaber’den izledim. Ayrıca, geçen haftaki yazıma gelen yorumlar ve gelişen olaylara baktığımda; o yazdığım yazının gündemine uygun gelişmeler olduğunu gözlemledim.
Hava-İş Sendikası’nın aldığı eylem kararı için; beni telefonla arayan dostlarıma; “Yapamazlar, blöf yapıyorlar” dediğimi, bu köşeyi izleyen arkadaşlarım anımsayacaklardır.
Bu, işten çıkartma olayının, sanıldığı gibi Bahadır Kaptan’a yönelik olmayıp, Sendikaya yönelik yapılmış olmasına karşın; meydan okumayı Hava-İş yaparken, eylemden vazgeçmeyi Bahadır Kaptan yapmıştır.
Bunun üzerine bile sayfalarca yazı yazılabilir. Bu konuyu ileriki zamanlara bırakarak, daha ivedi bir konuya geçmek istiyorum.
Bu yıl Hava-İş Sendikası yönetiminin, yönetimde en çok zorlandığı yıl oldu. İşten çıkartılanlar, kapatılan bürolar, taşeronlaştırılan hizmetler ve en önemlisi; kaybedileceği bilinerek alınan bazı davalar. Sendika; üyelerine bir mail atarak, gelir vergisi kanunuyla ilgili olarak çalışanların Maliye Bakanlığı aleyhine açtıkları (geriye yönelik 5 senelik ödeme) davalarda, son zamanlarda aleyhte sonuçlar elde ettiklerini ve üyelerine kaybedilen davaları temyiz edip etmeme isteklerini soruyor. ÇOK İLGİNÇ.
Bu nasıl iştir anlayamadım. Düşünsenize, bir dava için avukat tutuyorsunuz. Bu avukat davayı kaybediyor ve temyiz hakkı için size ”tamam mı-devam mı?” diye soruyor. Siz o avukata;“Arkadaşım, sen bu davayı aldığında bu davanın Mahkeme ve Danıştay bacağı olarak, 2 raunt mücadele gerektiğini bilmiyor muydun? Neden tamam mı devam mı diye bana soruyorsun?”demez misiniz.
Bunun yanı sıra, sendika diyor ki; temyiz davasını sürdürmek istiyorsan, 100 ya da 150.- YTL daha vereceksin. Ben kendi şahsıma bu tür bir uygulama ile yeni karşılaşıyorum. Bu uygulama bence, usulden ve etikden yoksun.
Sen, davayı açarken; normal mahkeme ve Danıştay diye ayrı mı açıyorsun? Dava açan kişi, davayı kazanmayı ister. Onu bu aşamalar ne ilgilendirir? Sen sonuna kadar davayı sürdürür ve sonucu müvekkiline iletirsin, iş biter.
Bu ne parası Hava-İş?
Hangi davada müvekkilden temyiz için ekstra para istenir?
Dava açan arkadaşlara, isterlerse dava dosyaları kendilerine avukatları tarafından teslim edilmek zorundadır. Öneri olarak, davalarının neden kaybedildiğini, dosyaları üzerinden bakmalarını söyleyebilirim. Örneğin; dava, süreci içinde açılmadıysa bu dava esastan değil süreden reddedilmiş olur ve bu da müvekkile dava kaybedildi olarak aksettirilebilir.
Oysaki dava, konusu itibarı ile değil, avukat kusuru olarak kaybedilmiş olacağından, danıştaya temyize bile gitse, temyiz; davanın aslına değil, reddediliş biçimine göre, evet diyecektir.
Kısaca, her dava açan kişi kendi denetleme görevini kendisi yapmalı ve davanın neden reddedildiğine yeniden bakmalıdır diye düşünüyorum. (3000 in üstünde dava dilekçesinde zaman kavramlı yanlışlar olabilir ve dava zamanında açılmadığından düşer)
Ayrıca; “THY personelinin dikkatine!” diyerek, bu davayı bazı iş kolundaki çalışanların kazanmasının zor olduğunu ve eğer deneyelim deniliyorsa, her iş grubundan birer kişi seçilerek onlara yönelik dava açıp Danıştay kararı beklendikten ve kazanılıp örnek dava oluşturulmadan toplu dava açılmaması gerekirdi. Bu uyarımı buradan birkaç kez yaptığım halde, binlerce kişiden vekâlet ve dava için paraları toplanıp, şimdi de dava açanlara yönelik bildiri yayınlayarak; “Değerli üyelerimiz, her nedense son zamanlarda açtığımız davalar, mahkemeler ve Danıştay tarafından geri çevrilmeye başlandı” diyerek topu taca atmanın ve alınan trilyonlarca(!) vekâlet parasının üstüne yatmanın ve temyizden kaçmanın hesabı, şimdi olmasa da, ilk sendika genel kurulunda mağdur olmuş kişiler tarafından sorulacaktır sanırım.
Bu haftanın konusunu Hava İş sendikasının çelişkili uygulamaları oluşturdu. Önümüzdeki haftalar THY ve tüm havacılık sektöründeki şirketlerle ilgili çok önemli bir dosyayı belgeleriyle birlikte tartışacağız.
İyi haftalar.