Değerli okurlar, geçen pazar günü yazımızı dolar 18 TL iken yazmıştık. Ertesi gece bir de baktık 12 TL’ye düşmüş ! Böyle olunca da kartlar yeniden karıldı. THY de fırsatı kaçırmadı ve hazır dolar düşmüşken daha TİS başlamamasına rağmen ücret zamlarını açıklayıverdi. Herhalde “dolar artık bundan aşağı düşmez, elimizi çabuk tutalım” diye düşündüler.
TİS İMZALAMADAN ZAM VERİLİR Mİ?
Aslında bu yöntem bay Candan ve bay Hamdi’nin THY Toplu İş Sözleşmelerinde uygulamaya koyduğu bir Cin Ali projesiydi. Birçoğumuz unutmuşuzdur. 1 Ocak 2009 tarihinde başlayan 22. Dönem Toplu İş Sözleşmesi görüşmeleri devam ederken işçiyi yanına çekmek ve sendikayı etkisizleştirmek amacıyla 24 Mart 2009 tarihinde ilk 6 ay için % 6 zam yaptığını açıklamıştı. Gerekçe de ilginçti: “Çoğunluk tespiti ve yetkiye ilişkin prosedürün uzaması.” Düşünün, kapsam dışı personel hariç çalışanların neredeyse tamamının üye olduğu bir sendikaya karşı “Dur bakalım gerçekten üye sayın yeterli mi” diyerek itiraz edip süreci savsaklayıp sonra da “süreç uzuyor, hadi size bir kıyak yapalım, sendikayı boşverin , size % 6’yı peşinen verdim.” demek ancak emeğe, iş barışına, sendika kurumuna saygısı olmayanların akıl edebileceği bir formüldü. Sonuçta 27 Mayıs 2009 tarihinde 22. Dönem TİS imzalanmış ve ilk 6 ayın artış oranı % 8 olarak belirlenmişti. Yani 5 aylık beklemenin sonucu + 2 puandı. İşçiyi düşünen, onun mağdur olmasına gönlü razı olmayan, işçi dostu işveren rolü, sendikaya da puan kaybettirmiş, 2009 yılının sonunda yapılan Hava İş Genel Kurulunda dönemin başkanı Atılay Ayçin, Ali Gülçiçek ve Bahadır Altan’ın başını çektiği Gökkuşağı hareketine karşı 1 geçersiz oyun Ayçin lehine geçerli sayılması sonucu seçimi mahkeme kararı ile kazanabilmişti. Ondan sonra yapılan 2013 Hava iş Genel Kurulunu biliyorsunuz, defalarca yazdım. Bay Hamdi böyle atraksiyonlara gerek kalmayacak şekilde işverensever bir sendika yönetimi için düğmeye basmış ve yarım asırlık Hava İş, 300 delegeli Genel Kurulda taş çatlasa 115 delegesi olan Tatlıbal’ın Reform Grubuna geçmişti.
HAVA İŞ Mİ ALDI? AYCI MI VERDİ?
Ücret artışının her personel grubuna aynı oranda yapılması açıkçası beni şaşırttı. “Yapılan % 10+%25 iadeden sonra hala alacaklı olduğunu” bizzat İlker beyin söylediği kokpit grubu bu işten zararlı çıkmış gibi görünüyor. Bu noktada sendikanın pasif bir durumda olan biteni izlemesi ve İlker beyin uygun gördüğü bir anda imzaya davet edildiği gibi bir izlenimi de atlamayalım. Ne demişti İlker bey, Güntay Şimşek’in programında? Biz hesabımızı yaptık, rakamı belirledik, sendikamızla oturup konuşacağız” Bu kısanın da kısası hepi topu 5 günlük sürede “Hava İş’e usulen itiraz hakkı bile tanımadan” alelacele TİS’i imzalamakla sendikayı da sıfırladı aslında. Yani ücret artışlarını Hava iş almadı, İlker bey verdi. Yahu hiç olmazsa bir-iki kere toplansaydınız, her toplantıdan sonra da Ali Kemal Tatlıbal “İşçinin hakkını yedirmeyiz, bu rakamlara kimse bizden imza atmamızı beklemesin” falan deseydi de, ondan sonra “Üyelerimiz daha fazla mağdur olmasın diye, içimize sinmese de imzaladık” diye işi bağlasaydı. Demek ki, THY yönetiminin acelesi varmış.
PANDEMİ OLMASAYDI MAAŞLAR NE OLURDU?
Rakamlar yeterli mi, yetersiz mi tartışılır. Şimdi ben size bir hesap yapayım, oradan bir pay çıkartın. Bakın 1 Ocak 2020 tarihinde yapılan % 5,49 TÜFE zammıyla bir First Officer’in aylık brüt maaşı (70 saatten az uçması şartıyla) yaklaşık 35.000 TL idi. Yani bu FO kardeşimiz Mart ayında pandemiye 35.000 TL ile girdi. Pandemi olmasaydı bu arkadaşımızın maaşı 1 Temmuz 2020’deki % 5,75 TÜFE artışı ile yaklaşık 37.000 TL’ye, 1 Ocak 2021’de 40.000 TL’ye, 1 Temmuz’daki % 8.45 TÜFE artışı ile 43.500 TL’ye yükselecekti. (Bu hesabı yaparken 100-200 TL gibi küsuratları yuvarladım ki, daha kolay anlaşılsın.)
Demek ki, pandemi olmasaydı, şu anda 5 yıllık kıdemi olan bir First Officer, 27. Dönem Toplu İş Sözleşmesine. 43.500 TL maaşla oturacak ve bu rakama yeni dönem zamları uygulanacaktı. Şimdi gelelim zurnanın zırt dediği yere… Pandemiyi yaşadık, yaşamaya da devam ediyoruz. Maaşlar 1 Eylül 2020’de % 50 oranında indirildi. Sonra da bu indirimi iade etmek üzere 1 Temmuz 2021’de % 10, 1 Ekim 2021’den geçerli olarak da % 25 maaşlara ilave yapıldı. Sonuçta 27. Dönem Toplu İş Sözleşmesine bu FO kardeşimiz kaç lira brüt maaşla giriyor? 35.300 TL !
SÖZLEŞMEDE İLK 6 AYIN KERAMETİ
Şimdi diyeceksiniz ki, “tamam şu anda maaşlar düşük, işveren kestiğini tamamıyla geri vermedi ama TÜFE’ye ilave olarak % 60 verecek” Kısmen haklısınız. Ama TİS’lerin özelliği budur. Her TİS’in ilk 6 aylık bölümü için geçmiş son 6 ayın (Temmuz-Aralık) TÜFE’si esas alınır ama üstüne de sendikanın gücüne göre ilave yapılır. Örneğin yukarıda verdiğimiz 2009-2010 dönemine ait 22. Dönem Toplu iş Sözleşmesinde ilk 6 ay için ne kadar zam alınmıştı? % 8… Peki bu Toplu Sözleşmeye esas bir önceki 6 ayın (Temmuz-Aralık 2008) TÜFE’si kaçtı? % 3.81 ! Demek ki, ilk 6 ay için alınan zam bir önceki dönem TÜFE’sinin iki katından fazla (% 110) imiş. Zaten her 6 ayda bir TÜFE’ye bağlanacaksa, yeni sözleşmeye ne gerek var?
Dolayısı ile, geçtiğimiz 6 ayın TÜFE’si 3 Ocak’ta belli olacağı gerçeğinden hareketle son 6 ayın (Temmuz-Aralık 20219) TÜFE’sinin % 20-25 aralığında açıklanacağı düşünülürse, Pandemi olmasaydı da 2022 yılının ilk 6 ayındaki ücret artış oranının % 40’dan aşağı olmayacağını söylemek mümkün. Dövizdeki artışı da dikkate alırsanız bu rakam daha da yükselecektir.
Bu arada, şu prim meselesini de atlamayalım. Bir maaş imza parası zaten bir komedi. Hayrola beyler nikah mı kıyılıyor? Ama esas garibi, İlker Aycı’nın “hüsnüniyetinin göstergesi” olarak bir maaş prim vermesi. Hani düğünlerde olur ya, “gelinin dayısının kayınbiraderinden beşibiryerde”, işte aynen öyle… Bilal bey bir şey takmayacak mı? O da yarım maaş verseydi bari… Milletin aylardır merakla beklediği bir sözleşmeyi böyle sulandırmak hoş olmamış.
ESKİ EKİPLE DEVAM…
TALPA seçimi yapıldı, Murat Ersoy büyük oy farkıyla yeniden seçildi. Genel Kurula katılan arkadaşlardan öğrendiğim kadarı ile, kurul oldukça sakin geçmiş. Oysa Ayhan Günal, tansiyonu yükseltmeyi sever benim bildiğim. Toplantıda sadece bir soru sormuş. Yönetimin 3 yıllık faaliyetlerinden sadece bir soru çıkartmak bence şaşırtıcı. Demek ki, yeniden seçilen yönetimin 3 yıllık geçmiş karnesi kabul görmüş. Ancak Günal’ın sorduğu sorunun Lisans Kaybı Sigortası ile ilgili olması dikkat çekici. Bu sigorta ile ilgili çok sayıda söylenti var pilotlar arasında. Para ile ilgili işler netamelidir. Dikkatli olmak lazım. Unutmayın, itibar ve güvenilirlik çok zor kazanılır ama bir olayla bir anda kaybedilir. Telafisi de mümkün olmaz.