BOYKOT …

RAUF-EREN-BOYKOT

Değerli okurlar, başımızdan felaket eksilmiyor. yangınlardan sonra şimd de Batı Karadeniz’deki sel afeti ile karşılaştık. İklim değişikliği, doğanın dengesini bozulması, depremleri, yangınları, erozyonu, sel ve taşkonları tetikliyor. Derelere HES kurarsan, maden ocağı için ormanları yok edersen olacağı budur.

DERE KENARINA EV YAPMA, SEL İÇİN…

Anadolu’da çok bilinen bir deyim vardır:

Dağ başına harman yapma, yel için,

Dere kenarına ev yapma, sel için,

İhtiyarlıkta genç kadın alma el(başkası) için.

Son satırı kafiye olsun diye mi eklemişler yoksa bir deneyime mi dayanıyor bilmem ama hoş değil. Gönül bu, yaşını almış bir adamın da genç bir hanıma gönlü kayabilir, mutlu-mesut yaşayabilirler. Neyse, biz ikinci satıra odaklanalım. Dere kenarına ev yaparsan sel alır götürür. Evi geçtik, insanları da aldı götürdü. 3 ilde 64 yurttaşımızı kaybettik. Dileriz, sayı daha da artmaz. Doğaya kafa tutmanın, doğayı dikkate almadan yapılaşmanın ağır sonuçlarını görüyoruz. Oysa bakın Cahit Sıtkı Tarancı 35 Yaş şiirinde nasıl anlatmış doğanın gerçeklerini:

Gökyüzünün başka rengi de varmış

Geç fark ettim taşın sert olduğunu. 

Su insanı boğar, ateş yakarmış! 

Her doğan günün bir dert olduğunu, 

İnsan bu yaşa gelince anlarmış…

Biraz okusak, bilime kulak versek deneyimleyerek, yaşayarak öğrenmemize gerek kalmayacak ama gel de anlat !

Sel felaketinin dehşet görüntülerini izlerken K. Maraş’tan da bir acı haber geldi. Rusya’dan kiralanan yangın söndürme uçaklarından biri düştü, üçü Türk olmak üzere 8 kişi yaşamını yitirdi. Yaşamını yitirenlerden biri de uçakta koordinatör pilot olarak görev yapan Serkan Mirzaoğlu idi. Geride iki çocuk bıraktı. Havacılık STK’larından bir başsağlığı mesajı gelmemesi gerçekten üzücü. Biz onların yerine, yaşamını yitirenlerin yakınlarına sabır ve başsağlığı dileyelim, yaşamını yitirenlerin de toprağı bol olsun. Bu kaza da bize ders olsun. Rus uçaklarının bizim coğrafyamızdaki yangınlar için uygun olmadığı yönündeki uzman görüşlerini de aklımızdan çıkartmayalım.

BU SENDİKANIN TÜZÜĞÜ YOK MU?

HAVA İŞ sendikasının 2017 yılındaki Genel Kurulunda, Tatlıbal ve ekibi İskender Çarkçı liderliğindeki Zeytin Dalı grubuna kamyoncu delegelerin desteği ile büyük bir zafer(!) elde etmiş ve 4 yıllığına koltuklarını garantilemişti. O Genel kurulda Tatlıbal’ın yaptığı konuşmayı dinleyenler kulaklarına inanamamıştı. Tatlıbal delege seçimlerinden önce delege dağılım listesi kendisine geldiğinde bakmış ki Uçuş İşletmeye 10-15 delegelik düşüyor. “Olmaz” demiş. Devam ediyor Başkan bey “Ben dedim ki, bu bir haksızlık. Bu bir adaletsizlik. İstedim ki, 10-15 kişi olamaz. Her üye olan şirkete bir temsil hakkı verme zorunluluğu da tüzükteki maddeyle sabit.” Bulduğu çözümü de anlatıyor Tatlıbal:” Şubelerin etki alanını genişlettik. Bu şekilde de uçuşa 86 delegenin gelmesini sağladık. Genel Merkeze de sadece İstanbul’un Avrupa yakasını bıraktık. Yani 326 şirket varken 151 şirkete düşürdük.” İnanılmaz sözler…Yani gönlü gani başkanımız yapılan kaydırmalarla İşletmenin delege sayısını artırmış. Buradan şu sonuç çıkmaz mı, demek ki biraz daha kaydırma veya birleştirme yapılsa İşletme 150 delege ile de temsil edilebilirmiş. Veya 85’den de daha az olabilirmiş bu sayı ! Gerçekten inanılmaz…İnsan sormadan edemiyor. Yahu birader sizin tüzüğünüz yok mu? Delege dağılımının nasıl olacağı yazmıyor mu tüzüğünüzde?

Bu arada rakama dikkatinizi çekerim. Tam 326 şirkette üyesi varmış Hava İş’in !  Havayolu şirketleri, Yer Hizmetleri Şirketlerini ve kısmen uçuş okullarını toplasan 25’i geçmez. Peki kalan 300 şirketin havacılıkla ilgisi yoksa ne şirketi bunlar? Söyleyeyim, Nakliyat şirketleri, otobüs şirketleri, taksi durakları… Düşünebiliyor musunuz, üyelerinin % 95’i THY çalışanı olan bir sendikada  300 kamyoncu/şoför/taksici % 1’i bile bulmuyor ama Genel Kurulda yaklaşık 125 civarında delege ile temsil ediliyor.

HAVA İŞ SEÇİMİNİ HANGİ TATLIBAL KAZANIR ?

2017 Genel Kurulunda yapılan tüzük değişikliği ile pilotlar ve kabin ayrılıyor. Son Kurulda 85 delege ile  temsil edilen THY uçuş işletme artık en fazla 65 delege gönderebilecek. Yani 23.798 üyesinin yaklaşık 16.000 kişilik bölümünü (% 67) oluşturan pilot ve kabin memurlarının temsil oranı % 20’lerde kalacak. Şimdi düşünün, bu kadar adaletsiz bir dağılıma rağmen üye olarak katılıp bu antidemokratik seçimi meşrulaştırmanın gereği ve anlamı var mı? Sonucu belli bir maça çıkıyorsunuz. THY çalışanlarının 150’yi bile bulmadığı bir Genel Kurulu kimi kazanacağını bilmek için kahin olmaya gerek var mı? Ben seçenekleri sıralayayım.

SORU: Kasım ayındaki Hava İş Genel Kurulunu kim kazanır?

  1. a) A. Kemal Tatlıbal
  2. b) Ali K. Tatlıbal
  3. c) A. K. Tatlıbal
  4. d) Ali Kemal Tatlıbal
  5. e) Hepsi

THY ÇALIŞANLARININ DEMOKRATİK PROTESTO SINAVI

Kamyoncuların oyuyla işi garantilemiş durumda mevcut yönetim. 2025’e kadar da başınızda. 2022 ve 2025 yıllarında iki Toplu Sözleşme daha imzalayacak bu arkadaşlar.

Defalarca yazdık, “tepkinizi gösterin Hava İş’ten istifa edin, dayanışma aidatı vererek Toplu Sözleşmeden yararlanmaya devam edebilirsiniz. Havasen’e geçmeseniz bile Hava İş’te de kalmayın” dedik dinletemedik. Bugün Hava İş’in üye sayısı 15.000’e düşse idi, çalışanların aleyhine bu kadar rahat hareket edebilir miydi?

Şimdi elinize tarihi bir fırsat geçti. Delege seçimlerinde OY KULLANMAYIN, demokratik protesto ve boykot hakkınızı kullanın. Delege seçimlerine katılım ne kadar az olursa oluşan tepkinin boyutu da o kadar anlaşılır hale gelir. Hatırlarsınız, 2017 Genel Kurulda, Zeytin Dalı grubunun sadece pilot ve kabin memurlarından aldığı toplam oy sayısı Hava İş yönetiminin bütün ünitelerde aldığı oydan daha fazlaydı. Ama bizdeki demokrasi böyle işte ! Seçimi çok oy alan değil daha az oy alan kazandı !

Bunu yaparsanız THY yönetimi de artık sendikanın işlevsiz hale geldiğini görür ya alternatif sendika ve STK’larla temasa geçer ya da çalışanlarla  birebir iletişime kurmaya çalışır. Haa, bu arada “Hava İş’te değişim “ diye bir hareket başlamış. Danışıklı döğüş değilse, bilin ki 150 ye yakın kamyoncunun geleceği Genel Kurulda hiçbir kıymet-i harbiyesi olmayacaktır.

Exit mobile version