ABD’de yaşayan iş adamı Yalçın Ayaslı ile ilgili Türkiye’de yürütülen yargı süreci yeni bir aşamaya girdi. Edinilen bilgilere göre Ayaslı ve sağ kolu konumundaki çalışanı Zahide Üner yakın zamanda, nitelikli dolandırıcılık suçlaması ile mahkeme karşısına çıkacak. Süreç hızlanırken, Ayaslı’nın, bir takım haberlerden medet umduğu anlaşılıyor.Sosyal medya üzerinden yapılan paylaşımlarda, Ayaslı’nın yayın kuruluşlarına mail yoluyla başvurarak haber yayınlatmak istediği görülüyor.
Türkiye’de kimi zaman saygın bir bilim insanı olarak anılan haberlere konu olan Yalçın Ayaslı ile ilgili tablo Borojet’in satışı ile ters yüz oldu. Ortaya çıkan bilirkişi raporları ve savcılık soruşturma dosyası bunu ortaya koyuyor.
253 MİLYON LİRALIK EK ZARAR
Henüz mahkemece teyit edilmemiş bu bilgiler özetle iki noktaya dayanıyor. İlki, Ayaslı, teknik olarak iflasta olan şirketi, bilançolarda yaptığı makyaj sonrası sattı. Ve ortaya çıkan, ek borç miktarı 253 milyon 305 bin TL. İkinci önemli husus ise, Ayaslı’nın bu satıştan hemen bir gün önce yaptığı mal kaçırma operasyonu ve savcılık dosyası çok net bir biçimde, Ayaslı’nın şirketin tüm işleyişinden haberi olduğunu ortaya koyuyor ki Ayaslı’nın, hangi uçakta kaç yolcu olduğuna dahi vakıf olduğu biliniyordu..
ŞİRKETİ ERMENİSTAN’A NASIL UÇTU
Savcılık soruşturması kapsamında önce hakkında yakalama kararı çıkarılan Ayaslı, şimdilerde ‘Ermeni lobi’si iddialarına sığınmış gibi görünüyor. Ancak, bu konuda dikkat çekici bir bilgi Ayaslı’nın ne denli büyük bir çelişki ve çarpıtma içinde olduğunu ortaya koyuyor:
“Yalçın Ayaslı 2012 yılında Ermenistan’a uçuş iznini aldı”.
Ayaslı’nın neredeyse imkansız olan Ermenistan’a uçuş izni almış olması, lobi iddialarının ortasına aslında kendisinin oturduğunu gösteriyor. Öte yandan, Ayaslı, Türkiye’de olumsuz algıya konu olan Ermeniler ve Ermeni lobisi ithamına sığınması kamuoyunda “güya kendisini kurtarmaya çalışıyor” kanaati oluşturmuş görünüyor.
ABD’de yaşayan ODTÜ mezunu Dr. Yalçın Ayaslı, 40 yıl sonra ülkesine havayolu yatırımı yapmak üzere çok dikkat çekici bir zamanlama ile Fetö’cü İbrahim Faruk Bayındır ve Halil İbrahim Koca
Ile Borajet’I kuruyorlar.
ABD’de Boeing ve NASA’ya teknoloji üreten Dr. Yalçın Ayaslı bu iki isimle nasıl bir araya geldi? Hangi güç odağı onları buluşturdu? Bunlar zaten yargı sürecinde cevapları aranan sorular…
Biz burada başka bir açıdan konuyu değerlendirmek istiyoruz. Kuruluşundan beri pazarda tam olarak ne yaptığını anlayamadığımız Borajet kısa sürede bayağı değişiklikler yaşadı. En son Ocak ayında SBK Holding alımı ile tekrar gündem oldu. Şirkette sular bir türlü durulmadı. Şirket önce önceki dönem Embraer anlaşmalarının aynı koşullarda devam ettiğini açıkladı. Arkasından THY ile yapılacak 5+5 yıllık Wet Lease anlaşması basına yansıdı. Yönetim kurulu Başkanı çalışanların koşullarının iyileştirileceğini iletti.
Ne oldu da her şey bir anda tersine döndü?
Şirket Nisan ayında uçuşlarını durdurma kararı aldı, kadrolarını küçülttü, yolcularını THY ile yaptığı anlaşma ile uçurmaya başladı.
Şirket yetkililerinden ve açılan davalardan edindiğimiz bilgilere göre SBK Holding Borajet alımı ile resmen dolandırılmış. Holding 3 farklı uluslararası denetim kuruluşuna ayrıca Yalçın Ayaslı ‘nın atamış olduğu denetim kuruluşlarının şirkette yaptığı incelemelerde hep aynı sonuçlar çıkmış. Şirket giderlerinin çok büyük bir bölümü (yurtdışı kaynaklı alım ve vergiler, cezalar vb) şirket resmi hesaplarına yansıtılmamış. Gidere atılması gereken çok önemli kalemler şirketin aktifinde tutulmuş. Bu uygulamada sermaye eksikliğini ve şirketin teknik iflasta olduğunu gizlemek için yapılmış.
Havacılık tarihine geçecek ölçüde bir dolandırıcılık hikayesi…
Yani SBK Holding’e Borajet satıldığında şirket Teknik iflastaymış. Uğradığı zararların tespit ve tazmini için yargı yoluna başvuran SBK Holding, bu süreçte karşılaştığı anlaşma dışı çıkan borçları da ödemek durumunda kalmıştır. Satın alma öncesi anlaşmaya konu olan borçlarla satın alma sonrası karşılaşılan borçların neredeyse 2 katı olduğunu belirten firma yetkilileri ödemelerde öncelik çalışanlara ve yolculara verildiğini ilettiler.
Bugüne kadar çıkarılan 300 personelin tazminatlarının ödendiği kalan 180 personelin tazminat alacaklarının yıl sonuna kadar ödeneceği açıklandı. Yolcu biletlerinin de %90 yakın bölümünün iade veya THY bileti ile değiştirildiğini ilettiler.
Satın almanın gerçekleştiği günden itibaren bugüne kadar holdingin Borajet’e yatırdığı miktar 217.000 milyon TL. Bu yatırımın neredeyse tamamı Ayaslı döneminde alınan hizmetlere ilişkin ödenmemiş tedarikçi ve personel borçlarının ödenmesi için kullanılmış.
SBK holding regülasyonların bu kadar titizlikle uygulandığı bir alanda finansal anlamda bu kadar yanlış ve hatalı uygulamanın yapılabilme cesaretini ve ticari olarak anlamlandıramadıklarını belirtmekteler.
Borajet ‘in kuruluşu gelişimi ve finansal çöküşünde zaman cetveline bakıldığında ülkemizin içinde yaşadığı hain saldırıya benzer bir zaman grafiği gösteriyor.