Boeing tarafından üretilen ilk ve tek Trijet uçak (3 jet motorlu), 1963 yılında ilk müşteri Eastern Airlines olan Boeing 727’dir. B727’ler, 1990’ların başında B737 onu geçene kadar, çok tutuldu ve süper bir satış başarısı elde etti.
Boeing, 1958’de ilk transatlantik ve transpasifik rotalarda dünyayı küçültme konusunda uzun menzilli bir jet uçağı olan Boeing 707’yi piyasaya sürerek jet çağını başlatmıştı. B707 piyasaya çıktıktan sonra, kısa mesafeler için jet uçağı pazarında bir boşluk oluştu. Bu boşluğa cevap, “Boeing 720” adını verilen ve daha kısa pistlerde çalışabilen B707’nin küçültülmüş bir versiyonu oldu.
ABD’de “Bus Stop Jet-Otobüs durağı jeti” lakabı verilen Boeing 720, yüksek sıklıkta kalkış ve iniş yapabilmek üzere üretildi. B720 her ne kadar iyi bir çözüm olsa da Boeing, gelişmekte olan pazar için başka özel bir çözüm getirmeleri gerektiğini biliyordu.
1957’ye geldiğimizde, Boeing’in daha o zaman “Boeing 727” olarak anılacak bir uçak üzerinde çalışan bir mühendis ekibi vardı. Standartlar basitti; uçağın sağlam olması ve 707 için gerekenden daha kısa pistlere sahip havalimanlarında hizmet vermesi gerekiyordu. Muazzam satış potansiyeli görülmesiyle, 5.000 fitten (1524 metre) kısa pistlere iniş ve kalkış yapabilecek bir uçak üzerinde Lockheed, Convair, Douglas, de Havilland ve British Aircraft Corporation ile birlikte yeni bir “otobüs durağı jeti” geliştirmeye çalışan Boeing yalnız değildi.
Havayollarının da kendilerine göre kriterler listesi vardı. United Airlines, Denver’daki yüksek irtifalı merkezinden uçabilecek dört motorlu bir uçak, Eastern Air Lines, Karayipler’deki rotalarında hizmet verecek üç motorlu bir uçak istiyordu.
O zamanlar çift motorlu uçaklar, bir havaalanından maksimum 60 dakikalık uzağından uçacak bir uçuş rotasıyla uçabiliyordu. Sonunda bütün kriterlere cevap verebilecek üç motorlu tasarım seçildi ve Aralık 1960’ta Boeing, kuyrukta 3 motorlu ve T kuyruklu Boeing 727’yi üreteceğini duyurdu.
Eastern Hava Yolları ilk Boeing 727’yi 1964 de teslim aldı
İlk Boeing 727-100, 27 Kasım 1962’de fabrikadan çıktı ve ilk uçuşunu 9 Şubat 1963’te gerçekleştirdi, ardından 1 Şubat 1964’te lansman müşterisi olan Eastern Air Lines’da hizmete girdi.
İlginç bir korsanlık
Uçak küçük havalimanlarından uçmak üzere tasarlandığından, Boeing 727’nin bazı benzersiz özellikleri vardı. En belirgin özelliklerinden biri, arka gövdenin altından açılabilir merdivenidiyi. Bu özellik nedeniyle soyguncu Dan Cooper (bu isim korsanın bilet alırken verdiği isimdir), arka merdiveni uçuşta açarak oradan paraşütle atlayabileceğini öğrendiği için, 24 Kasım 1971 tarihinde Portland’dan Seattle’a uçarken hostese “üzerimde bomba var, uçağı kaçırıyorum” demiş, uçak Seattle’a inince tüm yolcuları indirmiş, 200.000 Dolar ve 4 Paraşüt istemiş, bunları aldıktan sonra uçak Seattle’dan havalanmıştı.
Gerçek kimliği belirsiz bu şahıs fidye olarak aldığı para ile arka merdiveni açıp oradan paraşütle uçaktan atlamış ve kayıplara karışmıştı. Bu havacılık tarihinde bilinen tek soygun olayıdır. Yaşanan hava korsanlığı olayından sonra FBI uzun süren çalışmalar yapsa da bu gerçek kimliği bilinmeyen kişiye ulaşamadı. 1980 yılında fidye parasının küçük bir kısmı Columbia Nehri kıyısında bulundu ama ne paranın tamamına ne de soygun yapan bu kişiye ulaşılamadı. Fidye olarak aldığı para 2022’te 1.400.000 Dolar değerinde idi. FBI Cooper’ın yüksek seviyede riskli olan atlayışından büyük olasılıkla kurtulamadığını, ancak ceset kalıntılarının da hiçbir zaman bulunamadığını belirtti. Bu korsanlık olayı üzerine Boeing bir modifikasyon uygulayarak B727’lerin arka merdiveni havada açılamaz duruma getirildi.
Boeing 727’nin bir diğer özelliği de kısa pistlere inişinde daha hızlı durmasına yardımcı olmak için burun tekerleklerinde de frenlerine sahipti. (Nose Gear Brakes)
APU
Uçağın en önemli hususlarından birisi ana iniş takımı yuvasında Yardımcı Güç Ünitesine, APU’ya sahip olmasıydı. Bu sayede motorlarını çalıştırmadan yerden yardım almadan kendine yeterli bir elektrik gücü ve klimayı çalıştıracak basınçlı havaya sahipti. Az gelişmiş havalimanlarında kendine yeterliliği ile popüler bir uçak olmuştu.
Birçok yeni uçak gibi Boeing 727 de birçok yenilikçi özelliğe sahipti ancak bazı önemli kusurlarla birlikte geldi ve bu da piyasaya sürülmesinden kısa bir süre sonra bazı kazalara yol açtı. 1965’te üç adet Boeing 727-100, üç aydan kısa bir süre içinde ABD’de inişe gelirken düştü ve bu kazalarda toplam 131 kişi öldü. Kazalar; 16 Ağustos 1965 United Airlines Lake Michigan, 8 Kasım 1965 American Airlines Cincinnati ve 11 Kasım 1965 United Airlines Salt Lake
Arka arkaya oluşan 3 kaza endişeye yol açtı
Üç ay içinde 3 ölümcül kaza ABD içinde B727 hakkında oldukça olumsuz düşünceler yarattı. Birçok seyahat acentası müşterilerini Boeing 727’lerle uçmamaları konusunda uyardı ve hatta bazı şirketler, çalışanlarının bu tipte uçmasını yasaklayacak kadar ileri gitti. Federal Havacılık İdaresi (FAA), kazaları araştırdığında sorunun uçakta olmadığını, üç olayın da pilot hatasından kaynaklandığını tespit etti.
Uçağın benzersiz bir flap sistemi
Boeing mühendisleri, uçağı tasarlarken, daha düşük hızlarda yeterli kaldırma kuvveti (Lift) sağlamak için kanat alanı %25 artıran ve uçağın pistin sonuna yakın binalardan ve benzeri engellerden kaçınmasına olanak tanıyan benzersiz büyüklükte bir flap sistemi geliştirmişti.
FAA’in tespitine göre, uçağı indirirken birçok pilot “Flap 40” ayarını (Full Flap) kullanıyordu, bu da uçakta geri sürüklemenin (Drag) artmasına ve daha hızlı alçalma hızına (Sink Rate) yol açtığı anlaşıldı. Bu durum oluştuktan sonra pilotların uçağı toparlanması zordu ve ölümcül kazaların nedeni buydu. Sorunu çözmek için havayolları pilotlara 727’nin iniş tekniği konusunda yeniden eğitim verdi ve uçağın iniş flap ayarını maksimum 30 ile sınırladı.
Boeing 727 çok gürültülüydü
Boeing 727, P&W JT8D-15 motorları ile gürültülü bir uçaktı. Gürültülü olması uçağın popülaritesini azaltmadı. Gürültü şikayetleri Boeing’i motorlara gürültü azaltıcı bir kit (Hush Kit) takmaya getirdi. Motorun egzos kısmına takılan Hush Kit, gürültüyü uçak/motor tipine göre %10-30 arasında azaltıyordu. Başlangıçta Boeing toplam 250 uçaklık bir üretim planlamıştı ancak oluşan büyük talep sayesinde 1962-1984 yılları arasında toplam 1.832 uçak üretti. Son Boeing 727, 22 yıllık bir üretim sürecinin ardından Eylül 1984’te hattan indi. Boeing 727, başlangıçta 3 ölümcül kaza nedeniyle sallantılı başlangıcına rağmen dünyanın en çok satılmış uçaklarından biri olmaya devam ediyor.
THY ve B727’ler
THY 1974 yılında, kiralık kullandığı B707lerle aynı yolcu kapasitesine sahip ama, 4 yerine 3 motorlu olan B727-200 uçaklarından 5 adet satın aldı. Yerde park etmiş uçak kuvvetli burun rüzgârı aldığında motorların kuyrukta yani, ağırlık merkezinin arkada olması nedeniyle uçak iki ana tekerleği üzerinde şaha kalkabiliyordu. Atatürk Havalimanında bu olayı bir defa görmüştük ve önlem olarak park etmiş B727’lerin arka merdiveninin açık bırakılması kuralı getirilmişti. Bu 5 B727’lerden birisi (TC-JBH) 20 Eylül 1976 tarihinde İstanbul-Antalya uçuşunda erken alçalma sonucu Isparta Karatepe’ye çarptı. Bu kazada görev dönüşü pas yolcu olarak uçakta bulunan THY Antalya Baş Teknisyenimiz Muhittin Güçlü dahil ekip ve yolcularla beraber toplam 154 kişi hayatını kaybetti.
Bir diğeri (TC-JBR) 16 Ocak 1983 tarihinde yoğun kar yağışı altında Ankara Esenboğa’ya inerken erken alçalma nedeniyle pistten önce yere vurdu. Uçakta bulunan 67 kişiden 47 kişi hayatını kaybetti. Bu kazalarda (154 + 47 kişi olmak üzere) hayatını kaybeden ekip ve yolcular dahil, 201 kişiye Allah’tan rahmet diliyorum.
Airbus A310 uçakları THY filosunda uçmaya başlayınca kalan 3 adet B727 ihtiyaç nedeniyle Danimarka Kopenhag’da Pemco şirketi tarafından uygulanan modifikasyonla kargo uçağına dönüştürüldü ve THY Kargo’nun gelişmesine önemli rol oynadılar.
Üretimin üzerinden uzun yıllar geçmesine rağmen B727’lerin kargo hizmeti ile hâlâ gökyüzünü süslediği görülüyor. Verilere göre, Ekim 2023 itibarıyla 27 farklı operatör tarafından kullanılan 39 adet aktif B727 bulunuyor. Bu operatörlerin bir kısmı ülkelerin hava kuvvetleri. Örneğin, la Force Aérieene du Congo’nun iki adet 727-100’ü var ve bunlardan biri en eski olanı (ilk üretilen) 56 yaşında ve hâlâ aktif. Bu B727 ilk olarak 1967’de Eastern Airlines’a teslim edilmişti. En genç B727 de hâlâ aktif ve ABD’li Gulf & Caribbean Cargo şirketi tarafından işletilen, 1984 üretimi ve neredeyse 40 yaşında olan 727-200F.
DUAYEN UÇAK TEKNİSYENİ ERHAN İNANÇ / KASIM 2023
©AirlineHaber.com
Not: Haber sitemizde yapılan havacılık haberleri kaynak gösterilmeden kullanılamaz.