featured

BİZİMKİSİ BİR “İADE” HİKAYESİ…

Değerli okurlar, resmi enflasyonun % 20’ye, doların 10, euronun 12 TL’ye dayandığı bir haftayı geride bıraktık. Ekim ayının son günlerinde ise, THY’den mahcup bir ücret artışı bilgisi geldi. Öyle ki, Tatlıbal’ın bile neredeyse “adet yerini bulsun” kabilinden, fazla gürültü çıkartmadan duyurduğu ücret artışı 1.5 yıldır anası ağlayan THY çalışanlarını tabii ki memnun etmedi.

MAHÇUPLUK VE CİDDİYETSİZLİK…

THY de bunu önceden tahmin ettiği için pilotlara % 25, kabin ve yer personeline % 20 oranında ücret iadesini içeren operasyonun duyurulmasını Hava iş’e bıraktı. Eminim bu uyanıklıklarını “Genel Kurul öncesi sana prim yaptıralım, bu kıyağımızı da unutma.” diye ambalajlamışlardır. Düşünsenize, ücretleri indirirken biraraya gelip protokol imzalayarak fotoğraf veren Aycı ve Tatlıbal, ücretlere bindirirken ortalarda yoktu.  Ne Genel Müdür Ekşi ne de basın müşaviri tek bir mesaj paylaşmadı. Demek ki,  artış(!) oranlarından bayağı utanmışlar… Bu arada atlamayalım, bu konuda imzalanmış olması gereken bir protokol ortalarda yok ! Sendikanın ve THY’nin zam uygulanmasına ilişkin farklı açıklamaları da cabası… Biraz ciddiyet diyeceğiz ama işe yarar mı bilmem. 

THY OCAK’TA ESKİ ÜCRETLERE DÖNER Mİ?

Havasen’in yaptığı hesaba göre eski ücretlere dönüş için 2020 rakamlar esas alınarak  Pilot aylıklarına % 32.5 , kabin memurlarına % 22, yer personeline ise % 11 daha artış uygulanması gerekiyor. TÜİK’,n TÜFE’si  Ocak Ekim 2021 döneminde % 15,75’i gösteriyor. Kalan 2 ayda bu oranın % 20’yi geçeceği anlaşılıyor. Yani TİS masasına konulacak son 6 ayın enflasyonu yaklaşık % 12 olacak . Şimdi bu rakamlara bakınca enflasyonun üzerine THY çalışanlarının kayıplarını giderecek ve 2020 Şubat ayına döndürecek bir iadenin yapılacağını aklınız kesiyor mu?  THY yöneticilerinin açıklamalarına bakılınca bu mümkün görünmüyor. THY Genel Müdürü Bilal Ekşi’nin “2021’de, 2019 rakamlarının % 70’ine ulaştık .” demesi, İlker Aycı’nın “Orta ve alt kademede çalışanların tümünün maaş kesintilerini iade ettik. Pilotlar ve kabin çalışanlarmızda bir miktar kaldı. Üst yönetimde de… Toparlanma bu hızla devam ederse, çalışanlarımız eski günlerinden daha da iyi duruma gelecekler” sözlerine bakılırsa, Ocak ayında başlayacak Toplu Sözleşme görüşmelerinde eskiye dönüşün sağlanamayacağı anlaşılıyor.

PERSONEL GİDERİ TARİHİ DİPTE !

Peki mali açıdan durum ne? Personel giderlerinin payı  2019 yılında toplam giderin % 16.3^ü iken, 2020 yılında % 15,1’e düşmüş. 2021 yılının ilk 9 ayında ise dip yaparak % 14,2’ye inmiş. Dibin de dibi aslında. Resmen tarihi bir seviye !  İşçinin sırtına böyle binersen tabii ki 6 milyar TL kar açıklarsın. Sadece 1 yıl 9 ayda sadece çalışandan kestiği para tam 1.4 milyar dolar. 9.70 TL kurundan 13.5 milyar TL… Zaten diğer rakamlar da bu açık dengesizliği gösteriyor. 2019’un ilk 9 ayına göre 2021 yılının ilk 9 ayında gelirler % 26 düşerken giderler % 30 azalmış. Düşünün 10 TL maaşınız 7.5 liraya düşmüş ama giderleriniz 7  TL olmuş. Tablo bu. İşçiye abanarak kar etmek kapitalist sistemin tipik refleksi. Bu vahşi sisteme karşı İşçinin hakkını kim arayacak, kim koruyacak? Sendika… Yetkili sendikamız kendi aleminde… “Üyelerimiz pandemide fedakarlık yaptı. İşverenin bunu değerlendirerek hakkını vereceğine inanıyoruz “ diyen bir sendikadan ne bekliyorsunuz ki?

300 KİŞİLİK GENEL KURULA NİÇİN 163 DELEGE KATILDI?

THY çalışanları bugün korunaksızsa, işverenin “gönlünden kopan paraya “ razı oluyorsa bu sendikanın etkisizliğinden ileri geliyor. Beğenmediğiniz Atilay Ayçin zamanında personel giderlerinin toplam giderler içindeki payı yaklaşık % 20 idi. 8 senede geldiğiniz yere bakın. Bu mekanizmayı kim kurdu ona bakın önce… 2013 yılında bay Hamdi Topçu. Kim bu düzenin değirmenine su taşıdı. 2013 Genel Kuruluna girmeyerek Tatlıbal’ın önünü açan Ayhan Günal liderliğindeki Uçuş İşletme delegeleri. (İşten atılmayı göze alarak toplantı salonuna giren birkaç pilotu ayrı tutuyorum.) Sonuçta, 211 delege ile toplanan Genel Kurulda 133 oy alan Tatlıbal ve ekibi yarım yüzyıllık Hava İş’i ele geçirmişti.  O gün bugündür de bırakmıyorlar. Bakın son Genel Kurulda THY çalışanı delegelerin 115 civarında olduğunu Hava İş tüzüğündeki hesaplama yöntemini kullanarak yazmıştım. Kalanın da kamyoncu, taksici hatta trenci olduğunu iddia etmiştim. Sayın sendikamızdan “yalan yazıyorsun, işte gerçek bu.” Diye bir itiraz gelmedi. Ama ince bir ayar yapmışlar. 300 delegeli Genel Kurula 163 delege katılmış. Gerçekten ilginç. İnsan delegesi olduğu, otelde kendisine yer ayırtılan bir Genel Kurula niye gelmez ki? Anlaşılan, bay Tatlıbal kendisine meşruiyet kazandırmak için THY’den seçilen delegelerin dışında 50 kadar kamyoncuyu yeterli görmüş. Herhalde “beni seçenlerin çoğunluğu THY çalışanıydı.” Mesajını vermek istemiş. Valla onu bunu bilmem, sen 300 delegenin sadece 115’ini THY’den seçersen, delegelerin % 60’ını kamyonculardan belirlersen, kalkıp beni THY delegeleri seçti iddiana ancak Kadir inanır !

HAVA İŞ, PİLOTLARDAN UMUDU KESTİ Mİ?

Bu arada dikkatimi çekti, seçim geçen Pazar günü yapıldı ama Hava İş sitesinde hala eski Yönetim Kurulu üyelerinin bilgileri var. Neyse bu gece okurlar, sabaha değiştirirler. Öyle bir-iki kişi değil tam 5 Yönetim Kurulu üyesi değişmiş. Mesela iki kaptan, Erkan Kayhan ve Afşin Yelok liste dışı kalmış. Celalettin Meriçli, Mustafa Akgün ve Safa Sürmen de yeni dönemde listeye konulmamış.  İki kaptan çıkmış ama yerlerine bir kaptan girmiş. Yeni gelen İlker Özgenç isimli arkadaş A-330 filoda uçuyormuş. 2006’da THY’ye girmiş, 2012’de Kaptan olmuş. Yönetim Kurulundaki Kaptan sayısı 1’e düşmüş ama Kabin sayısı 2’ye çıkmış. Arda Ersümer çok başarılı çalışmalar yaptığı ve hiçbir kabin personelinin işten atılmasına izin vermediği(!) için olsa gerek yerini korumuş. Yanına bu dönemde Mehmet Özcan isimli Kabin Amiri de alınmış. Yani kokpitten umudunu kesen Hava İş, kabine ağırlık vererek muhtemel erimenin önüne geçmeye çalışıyor anlaşılan. Söylenenlere bakılırsa son haftalarda 600 civarında pilot Hava İş’ten istifa ederek dayanışma aidatına geçmiş. Bunlardan bir bölümü de Havasen’e üye olmuş. Siz asıl pandomimi 27. Dönem Toplu İş Sözleşmesi bağıtlandıktan sonra görün. Bu istifalar Ocak’tan sonra daha da artacak. Sebebini merak edenler Anonim Anketçilerin, tehaye6 twitter hesabında yayınlanan ve pilotların % 38’inin katıldığı anket sonuçlarına baksınlar. Ankete katılanların % 76’sı Hava İş üyesi olduğunu ancak % 98’i Hava İş’e güvenmediğini söylüyor. Hava İş’in THY yönetiminin güdümünde olduğuna inananların oranı ise % 90 !  Havasen’in THY güdümünde olmadığını düşünenlerin oranı da yine % 90… Bu oranlar, Hava İş’e ve Hava İş’in yetkili sendika olarak kalmasından mutlu-mesut olan THY yönetimine bir mesaj vermiyor mu acaba?  

*********************************

10 Kasım; yakılmış, yıkılmış, emperyalistlerce paylaşılmış bir ülkeyi yoktan var eden,  tam 4 yıl boyunca her cephede verilen bağımsızlık mücadelesine ve istiklal savaşına başkomutanlık yaparak yedi düveli dize getiren, bu zaferi Cumhuriyetle taçlandırıp Türk milletini kulluktan kurtararak genç Türkiye’nin onurlu vatandaşları yapan ülkemizin kurtarıcısı, devletimizin kurucusu Ulu Önder Atatürk’ün aramızdan ayrıldığı gündür. Saygıyla, şükranla, minnetle anıyoruz.   

YAZARIN TÜM YAZILARI İÇİN TIKLAYINIZ…

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

3 Yorum

  1. 3 yıl önce

    Erkan ve Yelok niye taca atıldılar acaba?Çıkıp bir açıklama yapmayı düşünmezler mi?

    Cevapla
  2. 3 yıl önce

    Yine keklendik. Sendikamız görev başında.

    Cevapla
  3. 3 yıl önce

    Yuvarlak rakamlarla 4000 pilot , 15000 kabin memuru , binlerce teknisyen ve tgs calisani . Bunlarin esleri ve oy verebilecek yastaki cocuklari ve akrabalari . En az 50.000 kisilik “mutsuz” bir “aile”. 18 aydir , enflasyona yenik dusmus kesintili maaslar , kesilen haklar , verilmeyen hak edisler , edilen buyuk kara ragmen , kucuk yuzdelerle “iadeler” , dengi yurtdisi havayollarinda meslektaslarinin aldigi paralar , charter ve iştirak firmalarda meslektaslarinin aldigi paralar ve haklar . Bu 50.000 kisilik “mutsuz aile” yarin obur gun oy kullanmayacak mi secimlerde . Dun aidiyet beklenmeyen ama bugun “aile” olan bu insanlar , malini mulkunu satti , borca batti, yakinlarini kaybetti , cocuklarinin standartlarini dusurdu ve butun bunlar olurken is ahlakindan odun vermeyip , aşı yokken , dandik maskelerle ucarken , ne ucus emniyetinden ne de is disiplininden odun vermedi . Bizler , kötü günde zarara ortak olduk , işimizi yaptık , şimdi iyi gün . Hani kara ortaklik ? Hani pazar mesaileri ? Hani yol paralari ?  Baska hangi meslek grubu , bu kadar risk altinda calisip bu kadar hak kaybina ugradi ? illa iyilestirmelerin olmasi icin flydubai’nin , air astana’nin , emirates’in ilan vermesi mi gerekiyordu ?  Tam maasa gecmek icin qatar airways’in ilan vermesi mi gerekiyor ? Pazarlari ve enflasyon / kur kayiplarini almak icin yurt ici firmalarin ilan vermesi mi gerekiyor ? 55 yas ustu pilotlarin yuzde 30 u sistemden düştü. (erken emeklilik , lisans kaybı , sağlık sorunları ) . Ucus okullarindan ve akademiden hatta ucacak adam gelisi azaldi , aniden gidebilecek tecrubeli pilotlarin yeri bos kalacak . Yabancilar gitti gidiyor gitmek uzere (lisanslari tazeleniyor sonra sicak sicak lisanslarla bye bye diyecekler)  . 35-55 yas grubu , bütün yükü çeken , yetismis , tecrubeli ve kaliteli Turk Pilotlar kaldi bir tek elde . Onlarin da buyuk kismi “küskün” ve “arayışta” . Master Caution yaniyor , kimse farkinda degil …

    Cevapla