Değerli okurlar, geçtiğimiz haftayı ekonomi tabiri ile “kurda hareketlilikle” tamamladık. Aldığımız maaşlar sabit . Ama dolara veya euroya vurursanız cebimize giren para daha da azaldı. Zamlar da paramızı öte yaraftan tırtıklamaya devam ediyor.
BİLAL EKŞİ HEDEF TAHTASINDA !
Atlasçılar ve Onurcuların durumu felaket. THY’de ise pandeminin mirası olan yarım maaş sorunu düzelmeden üstüne de kur artışı ve zamlar bindi. Yani sayın sendikamızın işi bayağı zorlaştı. Ocak’ta başlayacak Toplu Sözleşme görüşmelerinde çıta ve beklenti yükseldi. THY Genel Müdürü, eski maaşlara dönüş için “henüz 2019 rakamlarının % 70’i düzeyindeyiz. “diyerek 2022’ye ilşkin çizgiyi çekti. Bunu duyan Hava İş aylar sonra çok kızdı ! Ekşi’yi “üyelerimizle ilgili konuları, muhatabı olmayan, yetkisiz mecralara asılsız bilgiler vererek yeni bir algı operasyonu başlatmakla” suçladı. Dikkatinizi çekti mi bilmiyorum, Oturup üç sayfa bildiri yazmışlar, varsa yoksa Bilal Ekşi… Bu şirketin başında İlker Aycı yok mu? Aycı, ücretlerle ilgili son kararı verecek olan Yönetim Kurulunun Başkanı . Bir çağrı yapacaksanız “Genel Müdür sana söylüyorum, Yönetim Kurulu Başkanı sen anla. ” yöntemini uygulamak yerine açıktan THY yönetimini muhatap alsanıza. Gerçi bu saatten sonra ne yapsanız çok geç artık. O treni “her 6 ayda bir kısmi iyileştirmelerle Ocak 2022 öncesi eski maaşlara dönecek şekilde bir politika uygulamayarak” kaçırdınız. O treni “protokolü 2021 Kasım ayında sona erecek ve Aralık 2021 ayında eski ücretler uygulanacak şekilde imzalamayarak” kaçırdınız. O treni, “İşverenin işine ve hesabına gelen maddeleri protokol haline getirip imzalayarak” kaçırdınız. Bu saatten sonra gelinen nokta “Doktor ne yerse yesin.” durumudur. Ama asıl ayıp olan, THY çalışanlarının, çaresizliğini, alternatifsizliğini kullanarak dayatma yapmaktır. Anlaşılan 27. Dönem Toplu Sözleşmesinde de aynı anlayış devam edecek. Şu andaki tavır ve Bilal Ekşi’yi hedef alan bu bildiri ise “kayıkçı kavgasından ” başka bir şey değil…
MARMARAY’DAN GÖKYÜZÜNE …
“Tren kaçtı” derken sayın Hava İş yönetiminin aşina olduğu bir örnek vermek istemiştim. Çünkü 2017’de Bay Tatlıbal’ın, Zeytin Dalı grubuna karşı zafer(!) kazandığı Hava İş Genel Kurulunda tam 7 tane de trenci delege vardı. şaka değil, 7 kişi TCDD işyerlerini temsilen girmişti genel kurula. Hatta bunlardan biri Marmaray’da çalışıyordu. Yani Hava İş delegelerinin çoğu “kamyoncu ” derken haksızlık yapmışız. Aralarında trenciler de varmış Ama helal olsun Hava İş Yönetimine, gökyüzü ile yeraltını kombin etmek ve buluşturmak son derece yaratıcı. Espri bir yana, yaklaşık 24.000 üyesinin kaderini elinde tutan 60 senelik bir havacılık sendikasının delegelerine bakın… Bu kamyoncular, taksiciler, trenciler, kuryeciler 6-7 Kasım günleri siz değerli havacıların kaderini belirleyen kararlar alacak. Son 3 senede harcanan paraları ibra edecek, belki aidatlarınız artıracak, belki Yönetim Kurulu üyelerine yeni maddi imkanlar tanıyacak, belki tüzüğü değiştirecek. Ama ben onu bunu bilmem, Kasım ayındaki Genel Kurulda, Marmaray ve TCDD’den delege arkadaşlar mutlaka olmalı !
**********************
29 Ekim , emperyalist güçlere karşı yokluk ve yoksulluk içinde yıllar süren bir istiklal savaşı veren Gazi Mustafa Kemal Paşa önderliğindeki milletimizin, bu olağanüstü mücadeleyi Cumhuriyetle taçlandırdığı tarihin 98. yıldönümüdür. Ata’mızın ifadesi ile, Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.
Yaşasın Cumhuriyet !