Sevgili okurlarım;
Aslında her hangi bir habere atılan yorumları ahlaki kriterlere uyuyorsa aynen yayınlarım. Bunun yanı sıra her ne kadar yorumlara cevap vermek adet haline gelmemişse de, bana hitap eden az sayıdaki yoruma dayanamayıp cevap vermekteyim. Tabii ki bu tür yorumları beklemediğim söylenemez. Hem Özçelik İş sendikası genel merkezine hem de şube yönetimine ve temsilcilerine “istifa etmelisiniz” dediğinizde tabii ki “emredersiniz” diyecek değiller ya… Aslında ismimi koyarak yazdığım köşe yazıma yine aynı şekilde isimli cevap vermekten çekinilmemeli diye düşünüyorum.
Sözde de olsa gazetecilik yaptığımdan, her tarafa ulaşabilme şansına sahibim. Özçelik İş genel merkez yönetiminden kim olursa olsun arayarak bilgi alır ve gerekirse karsımdaki makamla tartışır ve kendi fikirlerimi söylemekten çekinmem. Ki öyle de yaptım ve genel merkez yönetimi ile şube yönetimini birlikte istifa etmeye davet ettim.
Aslında Teknik A.Ş de uygulanan protokol öncesi moraller bozulmuştu. Perşembenin gelişi Çarşambadan bellidir derler ya işte aynı böyle bir durum olmuştu. THY ile Hava-İş’in ilgili protokolü imzalaması kötü örnek teşkil etti de diyebilirim.
Hani futbol takımlarının teknik direktörlerinden gazeteciler netice ile ilgili görüş ister ve Teknik direktörler de, “bu maç bitti, artık diğer maçlara bakacağız” tarzında klasik bir şöylemde bulunurlar ya işte aynı sözü maalesef ben de sizlere söylemek zorundayım.
Olan oldu. Teknik A.Ş deki kesintileri hala mantıklı bulmadığımı içeren köşe yazımlarımı okumuşsunuzdur. Hatta çalışanlardan kesilecek ücretlerin THY tarafından pandemi süreci bittiğinde geri ödenmesi gerektiğini de yazmıştım. Tabii ki ben sadece yazarak görüş belirtiyorum. Ben sendika olmadığımdan önemsenmemiş olabilirim. Şimdi tekrar belirtiyorum ki, THY’nin her ne kadar zor durumda olduğunu bilsem de vicdanen %30 kesinti yapılmasını ve o kesinti ile yeni toplu iş sözleşmesine oturulmasını vicdanım, mantığım bir türlü kabul edemiyor.
Umar ve dilerim ki, toplu iş sözleşmesi öncesinde tekrar bir değerlendirme toplantısı yapıldığında ve o dönemde THY biraz daha kendine geldiğinde bu yanlışı düzeltme yoluna giderler.
Yukarıda yazdığım gibi bu maç kaybedildi ama, gelecek maçlara bakacağız artık. İşin komik yanı, uğranılan mağlubiyeti sendika genel merkezi ve şube yönetimi aralarında bir türlü paylaşamıyorlar. Havacılık Şube’sinin bağlı olduğu sendika yönetimi, şube yönetimini düne kadar, “bu protokolün imzalanması lazım” dedikleri halde, masada “biz imzalamayız diyerek ikili oynadılar” iddiasına karşın şube yönetiminin, “biz hiçbir zaman imzalanması lazım demedik” tezi karsı karsıya geldi.
Tabii ki, hangi taraf doğru söylüyor bilmek mümkün değil. İki ayrı iddia söz konusu. Şimdi birlikte düşünelim. Özçelik İş, şube yöneticisini seçerken kime sorup seçmiş olabilir? Şube işverenle bire bir çalışması gereken bir bölüm. Mevcut şube başkanının emekli olması ile şube başkanı olması arasında pek de zaman farkı yok. Teknik A.Ş de bu tür sendikal işlere bakan yönetici kim? Fazıl Çiftçi.
Teknik A.Ş de yapılan Sendika şube seçiminde Fazıl Çiftçi’nin, “yahu kendi aralarında şube yönetimini seçsinler bize ne ” demesi sizce mümkün mü? Teknik A.Ş de uçan kaçandan sorumlu olan Fazıl Çiftçi değil mi? Bu nedenle, Teknik AŞ işvereni (Fazıl Çiftçi ile) ile bire bir görüşme yapabilecek olan şube yönetiminin seçilmesine sesiz kalması mümkün değil gibi… Durum böyle olunca Fazıl Bey şube başkanından “biz hayır diyeceğiz” sözünü duymuş olabilir mi? Kendisinin emekli olup şube başkanı olmasında etkisi olan Fazıl Çiftçi’ye şube başkanının hayır deme şansı var mı? Diyelim ki; Fazıl Çiftçi Teknik A.Ş nin yöneticisi olarak şube başkanını aradı ve siz ne diyorsunuz bu protokole dedi. Sizce şube başkanı “biz hayır diyeceğiz” diyerek kendini o makamlara getiren Fazıl Çiftçiye HAYIR diyebilir mi? Sonuç olarak şube yönetiminin Özçelik İş ve THY Teknik A.Ş. yönetimi nezdinde kıymeti harbiye si SIFIRDIR. Bu kadrolar ile toplu İş sözleşmesine girilmez. Girilirse de iyi bir sonuç alınmaz.
Dikkat ederseniz öyle veya böyle diyemiyor, sizlerle fikir jimnastiği yapıyorum. Sizler ilgili kişileri benden daha iyi tanıyorsunuzdur.
Bu nedenle şube ve genel merkez ayrı düştüler. Tabii ki, THY’nin anlaştığı kurum Özçelik İş sendikası yönetimi. Yani Teknik A.Ş. sadece Özçelik İş sendikasını tanımak durumunda. (şubeyi değil) Çünkü Özçelik İş sendikasında tam 11 şube var. Havacılık şube de bunlardan biri. Hepsinin amiri Hak-İş’e bağlı Özçelik İş sendikası genel merkez yönetimi
Bir örnek verelim; Cumhurbaşkanı İlker Aycı’yı THY’yi yönetmek için görevlendirmiş. Kısaca THY ve Teknik A.Ş. İlker Aycı’ya bağlı iken, Uçuş işletme veya Teknik A.Ş, bölümü yani, THY A.O ya bağlı şubeleri “bize ne ya İlker Aycı’dan” diyebilir mi?
Şimdi de bir başka bakış acısı ile durumu değerlendirelim, protokolu THY ve Özçelik İş sendikası birlikte imzalamaları gerekiyor. Özçelik İş sendikası Ankara’da imzayı atarken yanlarında şube yönetiminden kimse yokmuş. Şimdi biz imza atmadık diye dolaşanlara sormak lazım. Önünüze imzalanacak protokol mu kondu da imza atmadınız?
İş bitince konuşmak kolay. Bu sisteme tribüne oynamak denir. Tabii ki tribündekiler yerse ne âlâ…
Sonuç olarak; Yok efendim genel merkez yanlış yaptı, yok efendim biz gitseydik hayır derdik falanı filanı bırakın. Geçen hafta yazdığım gibi ben hem genel merkezi hem de şubeyi suçlu görürüm. Kimse kıvırmasın. Çocuklar kavga ettiğinde, baba “hanginiz suçlu söyleyin bakalım” dediğinde her iki çocukta karsısındaki kardeşini suçlar. Peki, baba o zaman ne yapar? Her ikisine de cezayı basar, yollar. Doğrusu da budur.
Şimdide aynı durum söz konusu, yanlış varsa genel merkezde var da, şube de yok mu? Birbirinize tu kaka demeyin yahu. Çünkü birlikte başladınız ve birlikte batırdınız. AYNI TOPLU İŞ SÖZLEŞME DÖNEMİNDE enflasyon hariç %3 e imza atan sizler değil misiniz?
Bu nedenle merkez ve şube olarak birlikte istifa etmelisiniz. Çocuklar gibi baba o yaptı ben yapmadım demek yakışmaz. Birlikte yaptınız, belki de Ankara’da imza yetkiniz olsaydı ne yapardınız işte orası şüpheli. Üç senelik Toplu iş sözleşmesinde %3 e imza atanlar, size sesleniyorum, duyuyor musunuz?
Hatırlarsanız; Birkaç ay önce yazdığım Teknik A.Ş’de İş Kolu konusundaki yapılan ve THY tarihinin en beceriksiz ama çok şanslı yöneticisi Bay Hamdi’nin THY’nin o zamanlarda lale devri yaşanırken ve Bay Hamdi o zamanlardaki dikensiz gül bahçesinde otururken teknisyenlere attığı, HABOM ve İş Kolu kazığının yanı sıra yaşattığı rezillikleri anlatmıştım.
Bay Hamdi şimdilerde ortaya çıkmış onu bunu eleştiriyor ya pes yani… Bir insanda utanma arlanma olmalı.
THY’nin gelmiş geçmiş en vasıfsız Yönetim Kurulu başkanı olduğunu ve Türkçe (az ve şiveli) İngilizce SIFIR olduğu halde THY gibi uluslararası bir şirketin en üst makamını işgal ettiğini unutmuş galiba… Neyse ki Bay Hamdi’yi layık olmadığını yere atayanlar sonunda yanlışlarını anladılar ki onu bir genel kurul günü kovdular. Bay Hamdi daha sonra Borajet de de çalıştı ama oradan da kovulduydu. Şimdilerde ya inşaat işi yapıyor ya da geldiği muhasebe dükkânına geri dönmüş olmalı.
Hani bir söz vardır. Bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim diye… Gerçekten çok doğru biz söz. Bay Hamdi’nin de yakinen anlaştığı ve devamlı bilgi aldığı ispiyoncuları ve yancıları vardı. Bu seviyesiz adamlar hala internet medyasında ve siz onları çok iyi tanıyorsunuz. İşte alın o bildik yancıları vurun Bay Hamdi’ye karsınıza koskocaman bir SIFIR çıkacaktır.
Sevgili THY/Teknik çalışanları;
Hatırlarsanız sizin iş kolu ile ilgili davanızı takip ettiğimi yazmıştım. Bazı arkadaşlar yine sormaya başladı. Söz verdiğim üzere sizden beş kuruş almadan kaldığı yerden avukatlar aracılığı ile davayı takip ettiriyorum. Her an cevap gelebilir ve ben size gelen cevabı aynen aktaracağım.
Ayrıca mevcut iş kolumuzda üç tane sendika var. Bunlardan biri, Türk İş’e bağlı Türk metal İş… İkincisi Hak-İş’e bağlı: Özçelik İş… Üçüncüsü ise Disk’e bağlı Birleşik Metal
Türk Metal İş ile Özçelik İş aynı siyasi çizgide. Disk ise farklı bir politika izliyor. Disk e üye olunmaya kalkışılsa, karsınıza THY ve mevcut siyasi düzen çıkacaktır.
Türk İş’e bağlı Türk Metal’e üye olunmaya çalışılsa ne farkı olacak ki. Hava-İş Türk İş’e bağlıydı da ne oldu? Onlar da aynı kesintiye imza attılar. Kısaca al birini diğerine vur misali.
İş Kolu değişikliği gerçekleşmezse, tavsiyem; Disk e bağlı Birleşik Metal-İş olacaktır. Ancak sakıncalarını size yazdım. İyi düşünün taşının. Sendikayı değiştirmeye kalksanız yine aynı zihniyette olan Türk İş’e bağlı Türk Metal İş karsınıza çıkacak.
Disk’e bağlı Birleşik Metal-İş’i tavsiye ediyorum ama. THY ve Siyasi iktidar buna ne der ve bu mânia nasıl aşılır size kalmış.
Bence yeni sözleşme dönemine kadar siz sağlam bir Şube yönetimi seçmelisiniz. Görüldüğü üzere Havacılık Şube son derece yetersiz. Bu kadro ile girilecek bir toplu iş sözleşmesinden başarılı çıkmak bir hayal…
*****************
Bir soruya cevap: Sitemize atılmış bir yoruma cevap vereceğiniz zaman yorum hanesinin üstünde bulunan “…” noktaya” (üç nokta üst üste) tıklayın, cevap yazma hanesi açılacaktır.