- HAKSIZLIKLARIN VE ADELETSİZLİKLERİN GÖLGESİNDE BİR BAYRAM…
- BAYRAM VE RESMİ TATİL MESAİLERİNDEKİ HAK GASPI NE ZAMAN SONA ERECEK…
- HAKSIZLIKLAR VE ADALETSİZLİKLER KARŞISINDA “ZİRA MÜSLÜMAN ÜMMETİ UYUYAN BİR ÜMMETTİR”
- TGS VE TSS DE ARTIK SENDİKALI OLMAK İSTİYOR.
- 3. DÜNYA SAVAŞININ AYAK SESLERİ KAPIMIZDA…
- İNSANLAR KENDİNİ YÖNETENLERE GÜVENMEK VE İNANMAK İSTİYOR.
- PARAYI MESLEK SAHİBİ OLMAYA MI? BORSAYA MI? YATIRMAK DAHA KARLI?
Değerli Okurlarım,
Dünyada savaşların ve akan gözyaşlarıyla zulmün gölgesinde bir bayramı daha geride bıraktık. Çocukluğumuzdaki mahsun ve tatlı telaşlarıyla heyecanla uyandığımız bayram sabahlarını yıllar geçtikçe arar olduk. Bir taraftan gelişen teknoloji ve artan refah seviyesi ile zenginleşen dijital dünyada, bir yandan yokluklar, yoksunluklar ve derin yalnızlıklar içinde akan hayatlara şahit oluyoruz.
Uygur Türklerinin, Gazze’deki çocukların bayramını düşündükçe acımasız dünya düzenine daha da kızgın ve öfkeli bir haykırış geliyor içimizden. Daha dün yeniden alevlenen İran ve İsrail gerilimi ile siyasetin kirli hesaplaşmaları ve kurguları içinde yok olup giden hayatlara ve bozulan düzenlere bakıp dünya için endişelenmemek elde değil. Birçok uçak seferinin iptal edildiği ve kalkan uçakların geri döndüğü epeyce zor bir gece yaşandı. Umarız akan kanların durduğu, barışın ve huzurun hâkim olduğu günler çok uzak değildir.
1968 de ilk Mescidi Aksaya yapılan saldırıdan sonra dönemin Başbakanı Golda Meir “O gece sabaha kadar korkudan uyuyamadım. Zannediyordum ki, Müslümanlar dört bir taraftan İsrail’e girecekler. Lakin sabah oldu ve korkulan olmadı. İşte o zaman idrak ettim ki: Biz dilediğimizi yapabiliriz, zira Müslüman ümmeti uyuyan bir ümmettir”. Ben bu diyaloğu nedense insanlığın her haksızlığa ve her adaletsizliğe karşı sessizliğinde ve korkaklığında apansızın anımsıyorum. Belki dünyanın en büyük sorunu da budur. Zulmün, adaletsizliklerin ve haksızlığın dini ya da meşrebi yoktur. Dünyada yaşamı her alanında ayakta tutacak, bizi bir arada yaşatacak tek şey adalet ve hukuktur.
Bayramda çalışan THY personellerin bayram mesailerinin ve izinlerinin adaletsizce, yıllardır göz göre göre hakkı yenerek ödenmesinin de bunlardan bir farkı var mıdır? Mesailerin toplu sözleşmeye aykırı biçimde hesaplanması ve resmî tatil izinlerinde uygulanan usulsüzlüklerle mi zengin edeceksiniz koca şirketi. Defalarca yazdık, anlattık. Bize bu konuda gelen bugüne kadar binlerce şikâyet ve sitem var. Size iş ve ekmek kaygısıyla seslerini çıkaramadıkları için bu durumu kabullendiklerini mi sanıyorsunuz? Sendikalarında bu konudaki haklı ısrarları ve sürekli gündeme getirmelerine rağmen konunun sürekli geçiştirilmesi bu bayramda da hak yenilmesi içinize siniyor mu?
Bu şekilde önümüzdeki Kurban Bayramı’nı da eda ettikten sonra mı herkese yine çalışmalarımız var, halledeceğiz diye yine bir dil altı terapisi mi yapacaksınız. İnsanlar artık kendini yönetenlerin samimiyetine ve adaletine güvenmek istiyor. Fırsat eşitsizliği ve liyakatsizlik alıp başını giderse, insanlar kendini yönetenlerin her kademede haksızlığına ve kibrine maruz kalırsa, sorunları sıkıntıları görmezden gelinip, adaletsizce sömürgen düzen sürdürülürse en azından tepki vermeyip de ne yapabilir. İyi niyetle verdiğiniz kar payları veya dağıttığınız bayram harçlıkları onaramaz yıllardır kırılıp dökülenleri.
Bu kadar ağır gelir vergisi kesintisi altında pahalılık ve yüksek enflasyon karşısında geleceğine ümitsizce bakan yığınları yaratmak bu ülkeye çok büyük haksızlık değil mi? THY’de Taşeron sistemini sona erdirdiniz ama halen üzerlerindeki baskı ve korku yüzünden sendikalı olamıyorlar. TGS gibi nüfusu en fazla iştiraklerden birinde yıllardır he keza aynı sorun yok mu? Birinin sahip olduğu haklardan öteki çalışanlarınızın mahrum olması sizce adalet mi? Yapılan zamlara ve uygulanan koşullara bakınca bu kadar büyük uçurumların olması açıkçası THY adına çok üzücü. Bence yönetenlerin bunu muhakkak göz önünde bulundurması lazım.
Bakın coğrafyamızda 3. Dünya savaşının çıkması ve çok zor günlerin yaşanma ihtimali kapımıza dayanmış vaziyette. Bu tabloda sizi ayakta tutabilecek sırtınızı yaslayabileceğiniz tek şey çalışanlarınız. Ne teknoloji ne de sahip olduğunuz gelişmiş sistemler size inanan, güvenen ve fedakârca emek verecek insanlar kadar değerli olamaz. Yaşamın var olan tüm düzeni insanı yaşatmak ve ayakta tutmak için değil mi? Bilançolarınızı, gelecekle ilgili hedeflerinizi veya tüm yatırımlarınızı ve bütçenizi bir de yönettiğiniz insanların vicdanından ve sofrasından bakarak bence tekrar gözden geçirmelisiniz.
Tarafıma iletilen AJet ile ilgili şikayetlerden bahsetmek istiyorum. Sistemi ve yapılanları överken ki bu tür bir geçişin zor olduğu ve bir şekilde başarıldığı gerçeği dışında bazı sıkıntıların da aktarılması gerektiğini düşünüyorum. Tarafıma ulaşan bir şikâyet dikkatimi çekti. Sistem aynı ücreti iki defa hesaptan çekmiş. İlgili kişi de defalarca call center’ı aradığı halde kimse konu ile ilgilenmemiş. Call center ile ilgili tarafıma gelen 10’a yakın şikâyette 50-60dk telefonda beklendiği ancak açan kimse olmadığı yönünde geri bildirimler alıyoruz. Bence sürekli güzel haberlerin yapılması için destek verilen sosyal medyalardan farklı olarak bu tür ciddi hususlara dikkat çekilmesi ve yetkili merciler tarafından çözümlenmesi gerekiyor.
Pazar büyüyor, rekabet artıyor. Artık nitelikli ve yetişmiş insan gücünün değeri tüm dünyada fazlasıyla artıyor. Kimse artık mavi yaka çalışan olmak için yıllarca kir pas içinde emekleyerek fedakârlık yapmak istemiyor. Yeni nesil daha kısa yoldan ve daha kolay para kazandıran alanlara yöneliyor. Hal böyle olunca inanın artık meslek sahibi olmak için harcayacağım para ve emeği borsada ya da başka yatırım araçlarıyla da kazanabilirim diyen bir kitle ile karşı karşıyayız. Bunu ben üniversite sıralarında bile çok açık biçimde görüyorum.
Yüzlerce bin lira maaş alan bir pilot bile artık bu çalışma trafiğini ve adaletsiz uçuş planlamasını kaldıramayacak hale geliyorsa, dinlenme fırsatı bulamayıp insanca yaşama arayışındaysa varın yeni neslin bakış açısını ve yönettiğiniz sistemi siz sorgulayın…
Hepinize sağlıklı ve mutlu bir hafta diliyorum…