SAHA İstanbul’da sanayi devleri buluştu. ROKETSAN Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Emin Alpman, Zeytin Dalı Operasyonu’nda Türkiye’ye uygulanan ambargonun nasıl fırsata çevrildiğini anlattı. Mini akıllı mühimmatın bir parçasının yurtdışından alındığını belirten Alpman, “Ambargo yedik. Süratli bir şekilde bulmak zorundaydık. Ve şu anda bir şirketimiz o parçayı üretiyor” dedi.
Türkiye’nin savunma, havacılık ve denizcilik alanındaki ihtiyaçlarının ithal edilmesi yerine yerli sanayiciler tarafından üretilmesi vizyonuyla kurulan SAHA İstanbul, Savunma, Havacılık ve Uzay Kümelenmesi Derneği, 3’üncü kuruluş yıldönümünde savunma sanayi temsilcilerini bir araya getirdi. 2015 yılında 27 firma ile kurulan derneğe şu an 268 şirket üye oldu. Toplantıya Milli Savunma Bakan Yardımcısı Şuay Alpay, Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Ziya Altunyalduz, Savunma Sanayi Müsteşarı Prof. Dr. İsmail Demir, Cumhurbaşkanı Başdanışmanları Prof. Dr. Davut Kavranoğlu, ile Başbakanlık Başdanışmanı Prof. Dr. Metin Yerebakan, Saha İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Büyükdede ile sanayi dünyasının temsilcileri yerel yöneticiler ve akademisyenler katıldı.
Büyükdede “SAHA İstanbul olarak Savunma Sanayi Müsteşarlığımıza bağlı tüm kurumlar ile 65 bine yakın sanayi tesisimiz, tersanemiz, üniversitelerimiz arasında bir temas noktası, bir ara yüz olmayı hedefledik” dedi.
NİÇİN SAVUNMA SANAYİİ DİYORLAR?
Anadolu’yu karış karış gezdiklerini belirten ROKETSAN Yönetim Kurulu Başkanı M. Emin Alpman “Anadolu dediğimiz zaman herkes İç Anadolu’yu anlıyor.Anadolu, milli sınırlar içerisinde kalan kara parçasının tamamı. Her gittiğimiz yerde niye savunma sanayii deniyor. Niçin bu kadar baskı yapıyorsunuz, başka sanayi yok mu deniyor? Tabii ki başka sanayiler var, sanayinin her çeşidi insanlar için, ülkemiz için, kazanım için gerekli. Fakat yüksek teknolojiyi kullanan ve her şeyden önemlisi dünya ortalamasında ikinci sırada yer alan yani ürettiğimiz malın birim değerinin döviz, dolar karşılığında, birincisi hanımefendilerden dolayı mücevherat. 2016 rakamlarına göre kilogram fiyatı 850 dolar. 2017 de yüzde 15’lik düşüş göstererek 722 dolara mücevherat düşmüş. Savunma ve Havacılık Sanayii 2016 yılında yüzde 28 yaklaşık, yüzde 43,2’lik bir artışla 2017 yılında yüzde 40’a yanaşmış. Yani dünyadaki tüm üretilen mamul maddenin ikinci sırasında mücevherattan sonraki saymamıza gerek yok, apayrı bir dal, savunma ve havacılık sanayii birinci sırada” şeklinde konuştu.
AMBARGO YEDİK, KENDİMİZ ÜRETTİK
ROKETSAN Yönetim Kurulu Başkanı E.Korg. Mehmet Emin Alpman, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın savunma sanayinde sürekli millilik ve yerliliğe vurgu yaptığını söyledi. Afrin harekatında kullanılan akıllı mühimmatla ilgili yaşanan ambargoyu değerlendiren Alpman, “Afrin’deki Zeytin Dalı Harekatı’nda başarının kahramanlarından biri olan mini akıllı mühimmatımız var. Bunun bir parçasını yurt dışından almak durumundaydık. Ambargo yedik. Süratli bir şekilde bulmak durumundaydık. Ve şu anda bir şirketimiz o parçayı yapıyor” dedi.
Zorluklar aşıldı
Programında konuşan Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Prof. Dr. Davut Kavranoğlu, bürokrasinin ülke kalkınmasındaki oluşturduğu zorluklara dikkat çekti. Kavranoğlu “Bürokratik düzen, devletin sadece kamuya ait şirketleri öne çıkarıp, onlara bizim diğerlerine ise başkası muamelesi yaptığı bir düzendi” dedi. Yeni dönemde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte bu yapının kırıldığını belirten Kavranoğlu, şunları söyledi: “Cumhurbaşkanımız liderliğinde bu anlayışın kırılması için çok mücadele ettik. 15 sene öncesine göre çok iyi durumdayız. Türk sanayicileri olarak daha fazla söz sahibiyiz. Tüm problemleri başımıza açan bürokrasi denilen adamlar vatan haini değiller, o zihniyette işlerini yapmıyorlar, onlar da kendi üstatlarından gördükleriyle, öğrendiklerini yapmaya çalışıyor. Herkes iyi niyetle kötülük yapıyor. Türkiye’nin önü kapatılıyordu.”
Bürokrasiye direnenler kahramandır
Başbakan Başdanışmanı Prof. Dr. Metin Yerebakan ise, kuşak değiştikçe Türk şirketlerinin dünya ile rekabet edecek duruma geldiğini belirtti. Yerebakan, “İkinci nesil veya üçüncü nesil diyebilirim, sanayimiz yavaş yavaş kuşak değiştiriyor ve her yeni kuşak ile birlikte birçok şirketimiz dünya ile rekabet ediyor. Bürokrasiye direnen ve ayakta durarak dünyaya meydan okuyan sanayicilere sadece kahraman denir” dedi.
(YeniŞafak)