Değerli okurlar, geçtiğimiz haftanın en önemli olayı HAVASEN tarafından gündeme getirilen banka promosyon gelirlerinin üstüne yatılması iddiası idi. Yapılan açıklamaya göre, 2005 yılından bugüne kadar toplam 101 milyon dolar, personelin maaşlarının neması olarak elde edilmiş ancak THY tarafından personele verilmeyerek gelir hanesine kaydedilmişti.
Rakam doğru mudur, daha az mıdır yoksa daha fazla mıdır bilemem. Sonuçta bir rakam konulmuş ortaya. Bu rakamın konulması zaten başlıbaşına bir sorun THY için. Şimdi THY çıksa bu yanlıştır, 80 milyon dolardır dese bu kalemi kabul etmiş olacak. Açıklama yapmasa, “itiraz etmediklerine göre demek ki, olay da rakam da doğru” denilecek. Şimdilik THY ikinci yöntemi tercih etmiş gibi görünüyor. Sessiz kalarak bu sıkıntıyı atlatacaklarını düşünüyorlar herhalde. Oysa çıkıp şunu diyebilirler : “Evet sizin paralarınız üzerinden gelir elde ettik. Ama bu parayı size vermiyoruz.” Olabilir. Ama o zaman da sormazlar mı adama “Yarısı sana ait olan, Genel Müdürü senin kontenjanından seçilen TGS nasıl promosyon veriyor çalışanına?” Üstelik TGS’de yetkili sendika bile yok ! Şimdi deniyor ki “efendim İş kanununda böyle bir zorunluluk yok.” Bunu söyleyenler ayrıca promosyon uygulamasının Başbakanlık Genelgesi ile getirildiğini ve kamuda çalışan memur ve işçileri kapsadığını söylüyorlar. İyi de, bu genelge aslında bir ilkeyi ve temel gerçeği ortaya koymuyor mu? Sen çalışanlarının parasını bir banka üzerinden ödüyorsan buradan gelecek nemayı aynen çalışanlara dağıtmak zorundasın. Genelgenin koyduğu bu temel ilkeyi özel sektör için uygulamanın neresi yanlış anlamadım. Kaldı ki, THY yıllardır çalışanlarına Toplu Sözleşme İmza parası, başarı primi adı altında para ödüyor. Kanunda bu tür ödemelerin dayanağı yok. Ama bir ek protokol imzalayarak yetkili sendika ve THY işvereni anlaşarak bu paraları ödeyebiliyor. Daha ileri gidelim. THY’nin yaklaşık 10 yıldır yaptığı bir Özel Sağlık Sigortası uygulaması var. Sosyal Güvenlikle ilgili yasalarda böyle bir düzenleme getirilmemiş. Ama THY bunu yıllardır uyguluyor. Daha garibini söyleyeyim. Personele özel sağlık sigortası yaptırılacağına ilişkin Toplu Sözleşmede de bir düzenleme yok ! Demek ki, kanunda ve toplu sözleşmede olmasa bile THY bu sigortanın parasını tek taraflı olarak ödeyebilir. Ama en doğrusu 17 yıldır kulağının üzerine yatarak bu konuyu gündeme dahi getirmeyen yetkili sendika Hava İş’in bu hakkın Toplu Sözleşme kapsamına dahil edilmesi. Yani burada işverenin insafa gelmesini beklemekten ziyade Hava İş’in harekete geçerek bu hakkı kabul ettirmesi ve protokole bağlaması gerekiyor.
Dolayısı ile, işin özeti şu: Sayın işveren, İşçinin parası üzerinden elde ettiğin gelir senin değil işçinindir. Doğruluk ve dürüstlük bu parayı işçi istemeden kendiliğinden senin vermendir. Şimdiye kadar vermediysen, hatayı sürdürmek yerine bir an önce bu paraları ödemeye başlamandır. Bu sorumluluktan özel sektör- kamu ayırımı ile kaçmak da mümkün değildir.
Sayın Hava İş iki çift laf da sana… İşçinin hakkını hukukunu korumak senin görevindir. Bunun için her ay 10 milyon liraya yakın aidat topluyorsun. Bu promosyon gelirlerini 9 sene boyunca neden gündeme getirmedin? Bu paralar senin aidatlarını artırmayacağı için olabilir mi? Yoksa ” İlker beyin üyelerimizin hakkını vereceğine inanıyoruz” sözünün altında yatan işverensever ve işvereni kızdırmaktan korkan bir anlayışın etkisi sözkonusu olabilir mi?
Neyse sonuçta tabloyu şöyle netleştirelim. Hava İş ve THY yönetimi kapalı kapılar ardında vardıkları bir mutabakatla bu konuyu yıllardır gündemlerine almayarak işçinin hakkının üstüne yatmışlar. Şimdi nasıl çözecekler, bekleyip görelim. Ama susarak geçiştirilebilecek bir olay değil bu. Taraflardan ivedi açıklama beklemek her çalışanın hakkı…
Herşeye tadil protokolü yaparak üyelerinin haklarını işverene devreden sendika bir protokol yapsınlar görelim işçininmi işvereninmi yanında?
Şirket promosyonu vereceğini söyler ve Tekniği de buna dahil ederse hani artık üvey kardeş değiliz ya acaba Has Bakır sendikası yine biz aldık diye üstüne yatar mı ? Tahsin bey çıkıp tarihte ilki yaptık diye megafonla gezer mi paradan ziyade bunları merak ediyorum.Yola çıktığınız arkadaşları yolda bulduklarınıza değiştiniz üstüne yetmez gibi o yola çıkarken hakkında söylendikleriniz gibi oldunuz.
Sevgili Atax o zaman taşeron firmayada özel sağlık sigortası yapılmıyor mu ? Burada yasalar kanunlar Khk’lar sadece kağıt üzerinde kalıyor :))
Sefa abi saglik sigortasindaki yukaridaki yaziya aneknot olarak isletmeler (agir sanayi kolu icin konusuyorum)eger ki 100 kisiden fazla calisana sahip iseler ozel saglik sigortasi yaptirma zorunluluklari var.5510 nolu kanun geregi isletmeler saglik sigortasi yapiyorlar..
Kızdırmayın küçük enişteyi…….