Küresel salgının havayolu taşımacılığını adeta durma noktasına getirdiği 2020 yılını geride bırakırken, her yıl coşkuyla kutladığımız 7 Aralık Uluslararası Sivil Havacılık Günü’nü bu yıl buruk bir şekilde yaşıyoruz.
Uluslararası Sivil Havacılık Teşkilatı (ICAO), 50. yıldönümü olan 1994’te kuruluş günü olan 7 Aralık’ı “Dünya Sivil Havacılık Günü” ilan etmiştir. Ülkemizin de kurucu üyesi olduğu ICAO, 1944 yılından bu yana havayolu taşımacılığının emin ve düzenli bir şekilde yürütülmesi misyonu ile kural ve standartları belirleyen havacılığın küresel düzeydeki çatı kuruluşudur.
Dünya genelinde 193 ülkenin üye olduğu ICAO, her 5 yılda bir sivil havacılık için bir tema belirleyerek üye ülkelere gelecek vizyonunu açıklamaktadır. Bu çerçevede 2019-2023 dönemi için Dünya Sivil Havacılık günü teması “Küresel Havacılığın Gelişimi için İnovasyon” olarak belirlenmiştir.
COVID-19 salgını henüz ortada yokken belirlenen “İnnovasyon” hedefinin, pandeminin havacılığa olan tüm olumsuz etkilerine rağmen çok daha hızlı gerçekleştiğine tanık oluyoruz. Tüm yaşantı ve iş dünyamızın dijital ortama aktarılmasına neden olan salgın, havacılık sektörüne bir yandan tarihinin en büyük krizini yaşatırken diğer yandan da “dijitalleşme” ve “ innovasyon” ile havacılıkta gelişimin önünü açıyor.
Dijital dönüşümün tüm sektörler için hız kazandığı bir dönemde havacılık sektörünün bu dönüşüme adapte olması, hem krizi atlatabilmesi hem de sürdürülebilir büyümeyi sağlayabilmesi için hayati önem taşımaktadır. Dijital teknolojilerin havalimanlarında kullanımı, akıllı havalimanı ve mobil sistemler giderek daha fazla yaygınlaşıyor.
Gözetim teknolojileri, tarayıcılar ve yolculara yönelik uygulamaların hepsi pandemi ile birlikte dönüşüm geçirmekte ve dijitalleşmektedir. Küresel salgın nedeniyle hava kargo taşımacılığı neredeyse havacılık sektörünün krizi atlatması için temel aktör konumuna gelmiştir. Bu nedenle özellikle hava kargo ve lojistikte, dijitalleşme yönünde atılacak adımlara öncelik vermek gerekmektedir.
Lojistikte e-dönüşümün yanısıra İnsansız Hava Araçları, siber güvenlik, veri paylaşımı, gözetim teknolojileri de sivil havacılığın geleceği açısından ana gündem maddelerini oluşturmaktadır. Hepsinden önemlisi de artık veri paylaşımı ve işbirliği olmadan hiçbir sektörün hayatta kalmayacağıdır. Dijital çağın hammaddesi veridir.
Bu konuda ülkemiz, ICAO ile ortak bir çalışma gerçekleştirmiş ve COVID-19 Hava Trafik Kontrol Paneli’ni hizmete açmıştır. Ülkelerin sahip olduğu havacılık verilerinin paylaşılması ile küresel salgının sivil havacılığa, hava taşıyıcılarına, havaalanlarına ve hava seyrüsefer hizmet sağlayıcılarına etkilerini ölçen bu panel, bir Türk firmasının desteği ile Genel Müdürlüğümüzün koordinesi ile gerçekleştirilmiştir.
Ülkemiz sadece yolcu ve uçak trafiğindeki büyüme rakamları ile değil aynı zamanda ICAO kural ve standartlarına en üst düzeyde uyum, örgütle yaptığı yakın işbirliği ile de küresel havacılık sistemin en fazla katkı sağlayan ülkelerden biridir.
Nitekim ülkemizin ICAO regülasyonları ile uyumluluk oranı yüzde 90’nın üzerindedir ve 2019 yılında uçuş emniyetinde gösterdiğimiz başarıdan dolayı “ICAO Başkanlık Konseyi Havacılık Güvenliği Sertifikası” almaya hak kazandık. Türkiye, sivil havacılık güvenliği ve uçuş emniyeti konusunda ICAO’nun yanısıra EUROCONTROL, EASA, ECAC gibi üyesi olduğu ve bağlı bulunduğu uluslararası kuruluşların standartlarına uygun olarak faaliyetlerini yürütmektedir.
Pandemi sürecinde de tüm bu kuruluşların aldığı önlem ve tedbirler çerçevesinde faaliyetlerimizi sürdürerek, ülkemizi COVID-19 sonrasında havacılıkta en hızlı normalleşme sağlayan ülke konumuna getirdik.
Bu kapsamda 2020 yılı içinde toplam 23 yeni mevzuat yayımlanmış ve 27 tanesi de revize edilmiştir. Yine sadece bu yıl içinde 7 adet Emniyet Bülteni yayınlanarak uçuş emniyeti konusunda sektöre yön verilmeye devam edilmektedir.
Normalleşme sürecinde, bir yandan mevzuatımızı pandemi koşullarına göre yeniden revize ederken diğer yandan da ülkemizin ikili havacılık anlaşması olan tüm ülkelerle ayrı ayır resmi yazışmalar ve müzakereler gerçekleştirerek dış hat uçuşları açtık. Sektörümüzün bu zorlu dönemde ayakta kalması için bir takım destek ve teşvikleri de hayata geçirdik. Dünyada havacılığın yüzde 60 küçülme yaşadığı bu dönemde, stratejik adımları hızlıca atarak krizi en az zararla atlatmaya gayret gösteriyoruz.
Özellikle yolcu uçaklarının kargo taşımacılığında kullanılması amacıyla yaptığımız düzenleme ile dünya hava kargo pazarındaki payımız artmış, THY en hızlı gelişen küresel kargo oyuncusu seçilmiştir. Küresel havacılık örgütleri, COVID-19’un havacılığa olan olumsuz etkilerinin tümüyle giderilmesi ve 2019 yılı büyüme rakamlarına dönülmesi için daha en az 3 yıl öngörmektedir.
2023 yılından önce Türk sivil havacılığının eski başarılı günlerine dönmesi için SHGM olarak elimizden gelen her türlü çabayı gösteriyoruz. Bunu sağlamanın yolu da, başta da belirttiğimiz gibi “inovasyon”dan geçiyor.
Havacılıktaki kritik altyapı ve dijital sistemlerini hayata geçirmek için havayolu, havaalanı ve havacılık güvenliği yetkilileri ile terminal, bakım ve yer hizmetleri kuruluşları ile birlikte işbirliği içinde ortak çözüm önerileri geliştirmek gerekiyor.
Havacılık sektörünün yanısıra bilişim ve siber güvenlik uzmanları ile kamu kurumları ve üniversitelerin bu konuda eşgüdüm içinde hareket etmesi halinde hem bu krizi daha kolay atlatacağımızı hem de havacılıkta dijitalleşme ile birlikte sürdürülebilir büyümeyi devam ettireceğimize inanıyorum.
Havayolu taşımacılığının geçirdiği bu zor süreçte sektörümüzden desteğini esirgemeyen Ulaştırma ve Altyapı Bakanımız Sayın Adil Karaismailoğlu başta olmak üzere, Genel Müdürlüğümüzde görev yapan çalışma arkadaşlarımın, havacılık sektörümüzün, sivil havacılık alanında faaliyet gösteren kurum ve kuruluşların 7 Aralık Dünya Sivil Havacılık Günü’nü en içten dileklerimle kutluyorum.
Dünya havacılığının bir an önce pandemi krizini atlatarak eski günlerine dönmesi dileğiyle, ICAO üyesi tüm ülkelerin sivil havacılık gününü tebrik ediyorum.
Saygılarımla,
Bahri KESİCİ
Sivil Havacılık Genel Müdürü
Sn Genel Müdürüm kısmetse emeklilik ne zaman…