Babalık bir meslek gibidir, öğrendikçe ustalaşırsın. Sahiplenme gerektirir, ama bu çok ince bir çizgidir. O koruyucu gölge ellerin, bazen sana her an tutunacağın gücü verirken, bazen de seni nefessiz bıraktıracak bir baskıya dönüşmesi an meselesidir. Evlatlar hiç büyümese de babaların gözünde, babalara da çocukluk yapmak her yaşta mümkündür. Bu yüzdendir koşulsuz sevgi, koşulsuz güven, her ne yaşanırsa yaşansın, ‘’NE YAPALIM EVLAT‘’ denmesi boşuna değildir.
Anne doğadır, baba ağaç. Sevgiyle, güvenle yeşerdikçe, gölgesinde durmak istersin. Köklendikçe kalıp, yaşamak istersin. Toprak sana tutundukça, sen de toprağa tutunursun. Büyürsün, büyürsün, rüzgâr gelir alır başka diyarlara götürür senden bir parça ve sevgi paylaşıldıkça çoğalır. Ve bu sevgi ZAMANI gelir, meyve verir. İnsan olur, insanoğlu olur, insanlık olur. YAŞAM olur. Babalık yavaşça, ama kalıcı olarak girmişse ruhunun mabedine, kutsarsın her gün sevgiyle. Sevgini göstermekten, şımartıp kaybetmekten korkmazsın. Narin bir çiçeği sular gibi nerede, ne zaman, nasıl davranacağını bildiğini hissettirirsin, buna GÜVEN dersin.
Babalık, mevsimler gibidir. Ağaçlar, her mevsim bir başka güzeldir. Çocuklukta, ilkbaharın coşkusuyla eğlenirsin, yazın sıcaklığında gençlik rüzgârında koşarsın, sonbahar dinginliğinde durulur, düşünürsün, kış gelince o sıcak sobanın ateşi önünde, dinlemekten hiç bıkmayacağın masala benzersin. Onu her koşulda yanında hissedersin. Her erkek baba adayıdır, ama her erkek baba değildir.
BABALIĞIN HAKKINI VEREN BÜYÜK USTALARIN, USTALIK YOLUNDA EMEK VERMEYE DEVAM EDEN ADAMLARIN, BABALAR GÜNÜ KUTLU OLSUN. Mevsimleriniz bol olsun