Değerli okurlar, geçtiğimiz haftanın en dikkat çekici olaylarından biri, THY Yönetim Kurulu Başkanı ilker Aycı’nın Hava İş’in Abant’ta düzenlediği İş güvenliği ve İşçi Sağlığı seminerini ziyaret etmesi idi.(Haberi kaçıranlar buradan okuyabilir..) Zamanlama manidar. Biliyorsunuz AirlineHaber birkaç haftadır Hava İş dosyasını yayınlıyor ( HAVA-İŞ DOSYASI YAZI DİZİSİ ). Anladığım kadarı ile, akçeli işlerle ilgili bölümler yayınlanınca dizi biraz daha renklenecek.İşte tam bu aşamada, Hava İş ile ilgili iddialar gündeme gelirken Türkiye’nin en çok tanınan markasının en tepe yöneticisinin ziyareti ne anlama gelir sizce? Böyle iddialar ortada iken bir yöneticinin “Biraz durup izleyelim, bu aşamada Sendika toplantısına gitmek yanlış anlaşılır, daha vahim iddialar çıkarsa, temsil ettiğim kurum da yıpranır.” diye düşünmesi gerekmez mi?
İLKER BEY SENDİKAYA KEFİL Mİ?
Demek ki İlker bey düşünmemiş ! İki gerekçe aklıma geliyor. Birincisi “Biz Hava İş’i avucumuzun içi gibi biliyoruz. Yamuk işler olmaz. Ben gönül rahatlığı ile giderim.” düşüncesi…İkincisi ise, “Bu çocuklar 3 senedir bizimle uyum içinde çalışıyorlar. Şimdi zor durumdalar.Gidip destek olduğum, arkalarında olduğum mesajını vereyim.” ihtimali… Hangisi doğrudur bilemem veya başka şıklar da var mıdır onu da bilemem. Ama zamanlaması yanlış bir ziyaret olduğu kesin…
AYCI MI YOKSA TATLIBAL MI YALAN SÖYLÜYOR ?
Ama benim asıl üzerinde duracağım konu, daha düne kadar birbirlerine söylemediğini bırakmayan tarafların neşe ile sarılmaları…
Size birkaç pasaj aktarayım. 23 Aralık 2016’da Hava İş Başkanı Tatlıbal ne diyordu? “Tis’te imzalanan 2017 için planlanan 4+4 ve enflasyon zammını uygulamayalım öyle geçelim diye bir resmi olmayan talep geldi. Biz de hiç zam yapılmadan bu işin olmayacağını bu işin şirketin itibarını zedeleyeceğini söyledik.” Öncesinde ise, Hava İş yöneticileri peşpeşe tweet atıyor ve TİS’te yer alan zamlardan feragat etmeyeceklerini söylüyorlardı. Airlinehaber’de 29 Ocak 2017 günü yayınlanan “Tweetlerle Hava İş’in U dönüşü“ başlıklı haberde gerçekten çok ilginç beyanlar vardı. Okumanızı salık veririm. Gerek Tatlıbal ve gerekse Genel Mali Sekreter Celalettin Meriçli, mevcut THY yönetimini ağır şekilde suçluyor, 2017 zammında ısrarcı olduklarını söylüyorlardı.
Sonra ne oldu ise oldu, Sendika ile THY yönetimi anlaşıverdi! Çalışanların ilk 6 aydaki ve Temmuz 2017’deki % 2.5 zammı bir başka bahara kaldı! İlk 6 ayda % 1,5’e razı olan THY çalışanı Ocak enflasyonu ile birlikte içeri giriverdi. İlk 3 aydaki enflasyon % 4,5’e dayandı…
Sendika “THY sıfır zam önerdi, biz bastırdık % 1,5 aldık” derken, İlker Aycı’dan yalanlama gelmekte gecikmedi.
Bakın 22 Şubat 2017’de ne demiş Aycı: “THY’nin yaşadığı zorlukları gören çalışanlar (sendika) kendilerine gelerek, “0 zam” talep ettiler.Yönetim olarak düşünüp taşınarak, bu fedakarlığın değerinin kendileri için oldukça anlamlı olduğunu düşünüp -sıfır zam olmaz– diyerek, tüm çalışanlara yıllık yüzde 3 zam yaptık.” Hadi bakalım buyurun buradan yakın… Kim doğru söylüyor?
Başka bir ifade ile, taraflardan biri diğerini yalancılıkla suçluyor… Sonra da bu ikili Abant’ta bu sözleri sarfetmemişler gibi, sarmaş dolaş oluyorlar. Ne diyeyim vallahi pes doğrusu…
THY’Yİ KÖTÜ YÖNETEN AYCI DEĞİL MİYDİ ?
Şimdi Hava İş’in sayın yöneticilerine soralım: ” Şirketi yarı yarıya küçülttüğünü, kötü yönettiğini söylediğiniz Sayın Aycı ile ilgili görüşleriniz değişti mi?” Yoksa işler sarpa sarıyor, Genel Kurul yaklaşıyor, THY yönetiminin desteğini almak lazım. Geçmişe sünger çekelim, noktasına mı geldiniz? Öyle ya, 2013 Genel Kurulunu Hamdi Topçu’nun organizasyonu ile kazandığınız iddiası neredeyse tüm personelde yerleşmiş durumda… Acaba İlker Bey de, Genel Kurulda Hamdi bey gibi size destek atar mı?
SENDİKA SEÇİMİ İÇİN MUHALEFET HAREKETLİ
Bu arada, sendika Genel Kurulu için çalışmalar da gizliden gizliye devam ediyor. 2013 yılındaki Hava İş Genel Kuruluna 95 Uçuş İşletme delegesi ile birlikte girmeyerek Tatlıbal ekibinin Sendikayı kazanmasına yol açan TALPA Başkanı Ayhan Günal nabız yokluyor. Sitemizde ilgi çekici yazıları ile sendikal faaliyetler konusunda toplumu bilgilendiren Ali Gülçiçek’in de mevcut yönetimi değiştirmek için çeşitli oluşumlara destek verdiğini duyuyoruz. Hatta eski Başkan Atilay Ayçin’in bile sürece müdahil olmak istediği söyleniyor. Zaten Hava İş Yönetimindeki endişe ve panik de bu yüzden… Son düzlüğe girilirken Tatlıbal ve ekibinden siyasi bağlantılarını kullanacakları popülist bir takim hamleler gelebilir. Ama bunlar kaybedilen itibarı ve güveni geri getirir mi? Zor, çok zor… Ne demiş atalarımız “İnsanın adı çıkacağına canı çıksın”.
HAVA İŞ TURİZM ORGANİZASYON
Söz Hava İş’ten açılmışken şu seminerlere de değinmeden geçmeyeyim. Yahu kardeşim, ne işiniz var Abant’ta? Bakıyorum, neredeyse her ay 300-500 kişiyi Abant’a taşıyor, 2-3 gün yedirip içirip güya seminer veriyorsunuz. Bu işi İstanbul’da yapamıyor musunuz? İstanbul’da veya yakın çevresinde (Silivri, Çatalca gibi) otel mi yok? Niye Abant? Parayı bol mu buldunuz? Siz sendika mısınız yoksa Tur şirketi mi? Oldu olacak bir şirket kurun da iş kitabına uygun olsun. Hava İş Turizm Organizasyon Şirketi… Olmaz mı diyorsunuz? Kooperatif kurdunuz ya..Bu da olur, üstelik bal gibi olur, değil mi Sayın Tatlıbal?
koltuk tatlı gelmiş
BUNLARIN ALAYI YALANCI.
Ne mide varmış bunlarda birader. Birbirlerine laf sokup yalancılıkla suçlayanlar şimdi elele.
Datlıbal’ın beklentisi, fırıncının yaptığı gibi İlker’in de delegeleri aratıp tehdit ettirmesi. Ayhan aday olursa bu formül yine tutar da, bir babayiğit çıkarsa bu tehditlere pabuç bırakmaz.
3.5 trilyon borç devral altı ayda bitir, 2500 üyeye ücretsiz İngilizce, 3500 üyeye isg eğitimi ver ve önümüzdeki döneme genel kurulda satınalma yetkisi alıp projelerin arasına otel almayı planla hakikaten Ali Kemal başkan sen kadar kötü bir adammışsın be kardeşim ayıp ayıp…
ooo salih yazmaya başlamışsın gene
3,5 milyon borç mu mesele? 2014’te aylık 1,200,000 TL. aidat toplanıyordu üyelerden. Merkezin ve şubelerin masraflarını çıkar, temiz 850,000 veya 900,000 TL. para kalır geriye. 6×850,00=5,100,000 TL. Çıkar 3,5 milyonu geriye 2,600,000 TL de artar. Yani abuk subuk harcamadığın sürece bu gelirle 3,5 milyonu 4,5 ayda bile kapatırsın. Çok marifet değil yani. 3500 üyeye İSG eğitimi de iş değil zira o eğitimi şirket online olarak da veriyor. İlla tatile veya geziye götürecekseniz de yakın bir yere götür ki bir günü eski otobüslerle yolda geçip de yıpratmasın üyeleri. Madem yandaşlık yapacaksın bari argümanın sağlam olsun sendika trolü :)
Yahu bu sendika trolleri arasında yönetimdeki Celalettin Meriçli, Salih Uğur ve sendika çalışanları yoğunluktaymış. Havacılık sitelerinde sıradan üyeymişsiniz gibi Tatlıbal ağanıza yalakalık yapacağınıza üyeler için bir şeyler yapın da yazacak mantıklı bir sözünüz olsun. Yazım şeklinizden ve yazdıklarınızdan zaten anlaşılıyorsunuz. Daha fazla komik olmayın, kaç yaşında adamlarsınız (lafın gelişi). 4 senedir hamuduyla yiyorsunuz bari daha fazla beddua ve kul hakkı almadan edebinizle (lafın gelişi) çekin gidin.
Harika bir yazı olmuş. Tebrikler! Biz, THY çalışanlarının duygu ve düşüncelerine tercüman olmuşsunuz. Ne sendika başkanı Tatlıbal ne de THY yönetim kurulu başkanı Aycı bizleri daha fazla salak yerine koymaya çalışmasın çünkü komik oluyorlar. Ve artık kimse bunları yemiyor.
Diğer sendikalara da bakarsanız öreneğin ; Metal -iş’in 10 kadar oteli var. PErsoneline tatil veya balayı hakkı veriyor.
THY personelinin ödediği aidatları geri almasının güzel ve şık bir yolu değil mi Abant’ta ISG eğitimi?
Sadece cüzdan- çiçek verilmesi , kavgalar ile geçen sendikacılık dönemi bitti.
Zaman değişti. Sendikalarda artık farklı organizasyonlara gitmeli.
Sevgili Aykız, sendikaların zaten para biriktirmesi mevzuata aykırı ve Hava-İş her ay üyelerinden 1,400,000 TL para topluyor. Abant gibi otobüsle 5-6 saatte gidilen bir yer yerine yazarında belirttiği gibi Şile, Silivri, Çatalca gibi daha yakın ve ekonomik bir yer olamaz mı? Ayrıca madem amaç aidatların üyelere geri dönmesi bunun çok daha güzel ve işlevsel yöntemleri var. Ayçin’in işçilere 24 senede kazandırdığı hakların yanı sıra kavga üslubu, 305 olayında ve 2013’teki grevde yaptığı yanlışlar da biliniyor. Ancak kötüyü örnek gösterip kimse kimseyi aklayamaz. Bu Tatlıbal yönetimi 2007’deki TİS’te Ayçin’in kazandığı işe %70 ve %80 ile başlama hakkından 2013’te imzaladığı TİS ile geriye gitti mi? Evet! Bir de bizleri salak yerine koyar gibi Fetoculuktan işten atılan Serdar Uygur’un çıkardığı Sivil Havacılar Dergisi’ndeki röportajında “Kazanılmış haklardan geriye gitmedik.” diye beyanat verdi mi? Evet! 2016’daki TİS’i, tüm yönetimiyle beraber söz vermelerine rağmen hepimizi kandırıp 2 yerine yine 3 senelik imzaladı mı? Evet! O TİS’teki zammı bile bir de üstüne çalışanların fişlenmesine olanak sağlayan bir anket yöntemi icat edip (çalışanların zaten bu işler için yetki vermesine rağmen) alamadı mı? Evet! İlk seçildiklerinde iş yeri temsilcilerini merkez atamayacak, iş yerlerindeki çalışanlar seçecek, demelerine rağmen temsilcileri kendileri atadı mı? Evet! Tatlıbal’ın doğum izninde yüksek performans (!) gösteren karısı 2016’daki TİS imzalandıktan sonra teftiş kuruluna müfettiş yapıldı mı? Evet! Daha yazayım mı yoksa bu Hava-İş yönetimini anlatmaya yeterli geldi mi?
Al birini vur ötekine,ne bekliyorsunuz ki bunlardan.
Bu saatten sonra Tatlıbal’ı İlker’de,Çay’da kurtaramaz.Hatta tüm zamanlarda perde arkasından Thy’yi çiftlik gibi kullanan vekilimiz M.Külünk bile kurtaramaz.