Değerli Okurlar,
Geçen hafta yazmaya başladığımız yazı dizisi olan Ay ülkesi hikayemiz oldukça büyük ilgi gördü. Ben bu kadarınıda beklemiyordum doğrusu. Ay Ülkesi’nin Haram Yemeyen Hava Yolları daha şimdiden dünyalılar tarafından en beğenilenler arasında yerini alırken SANDUKA ve SANDUKA başkanı YANLIBAL beğenilerin başını çekti gibi görünüyor. Tabi bu arada HYHY SANDUKA’sının başına gelenlere de herkes çok üzüldü. Birde AY ülkesinde geçen bu hikayemizi Dünya’daki bir havayolunun SENDİKA’sına benzetenler olduki işte buna dur demek zorundayım. Tekrar belirteyim Ay ülkesinde geçen bu hikayenin Dünyamızdaki ve Ülkemizdeki herhangi bir sendika, sendika başkanı ve havayolu ile zinhar alakası yoktur. Gülmeyin lütfen çok ciddiyim.
Biz hikayemize devam edelim.
VENÜS GEZEGENİNDE DÜNYA MANZARALI DAİRELER
Zavallı Ali Kemalinin, dayısı Yanhi COPÇU’nun vefatından sonra üzüntüden eli yüzü şişmiş insan içine çıkamaz olmuş ve yataklara düşmüş. Ama bir müddet sonra toparlanmış eski sağlığına kavuşmuş. Ancak kendini kanıtlaması için birşeyler yapması gerekiyormuş çünkü Sanduka üyelerinin kendisini sevmediğini biliyor rahmetli dayısı yüzünden de adı “işidevirenci” olmuştu. Herhalde çok eskilerde işverencinin adıymış işidevirenci. Ama işidevirenci adı Ay ülkesinde ayıplı bir tanımlamaymış.
Ali Kemali derhal arkadaşlarını ve Yoyboylarıda toparlayıp:
-“Ben HYHY çalışanları için Venüs gezegeninde Dünya manzaralı gökdelenler yapıp bunları HYHY’nin çalışanlarına vereceğim ve benim SANDUKA krallığımı o zaman görecekler” demiş.
Arkadaşları hep bir ağızdan Ali Kemali önce arsa almamız lazım deyince, Ali Kemali bombayı patlatmış.
-“Benim dayımın eski arkadaşı ve benimde yakından tanıdığım Jetgillerden METTA FADIL bize istediğimiz yerden çok uyguna arsa bulacak” demiş. Herkes çalışmaya koyulmuş. Çok kısa bir süre sonra Jetgillerin Metta Fadıl arsayı bulmuş. Ali Kemali Sanduka’nın güneş altınlarını bir çuvala koyup JETTA METTA Fadıl’a teslim etmiş.
Günler, haftalar derken aylar birbirini kovalamış ama ne Venüs gezegenindeki Dünya manzaralı dairelerden, ne de Jetta Metta Fadıl’dan bir ses varmış. Günlerden bir gün birde ne duysalar iyi. Dünya gezegeninin başkadısı Metta Fadıl için yakalama kararı çıkartmamış mı? Bunu öğrenen Metta Fadıl’da jet hızıyla Jüpitere Zalim Dehak’ın ülkesine iltica etmiş.
Ali Kemali Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan da olmuş. SANDUKA’nın çuval çuval güneş altınları Metta Fadıl ile birlikte Jüpiter’e gitmiş. Bu yaşanan vahim gelişmelerden sonra Ali Kemali yüksek sesle konuşmaya kalkışan arkadaşlarından sesini kesmek için kalan güneş altınlarından yüklüce bir kısmınıda bunlara vererek SANDUKA’dan göndermiş.
HYHY nin HAYPA, HUTED, HALTA, HASSA ve LASSA’sı
Kısaltma adlarını yukarıda yazdığım Ay ülkesi Havayolu SANDUKA’sının yanında birde mesleki dernekleri varmış.
Sakın bu dernekleride Dünya’daki herhanagi bir havayolu derneği ve kuruluşu ile karıştırmayın zira bunlarda tamamen Ay ülkesinin Haram Yemeyen Hava Yolları’nın bünyesinde çalışanların üye olduğu ve bunlara da aylık güneş altınların ödendiği mesleki derneklerden öte bir şey değildir.
HYHY’nin çalışanları SANDUKA’ya kızıp Başkan ALİ Kemali’nin Metta Fadıl’a kaptırdığı o çuval çuval güneş altınları geri almak ve kendi haklarını korumaları için bu üye oldukları derneklerin kapılarını bir bir çalmışlar. Ama ne fayda bu dernek yöneticilerinin kimi JET otopark işleri yapmanın, kimi mankenlik ajansı işletmenin peşinde kimiyse ÇİLEK İş Sandukasına başkan olma derdinde olduğundan derneklerin kapılarıda üyelerin yüzüne bir bir kapanmış ve üyeler dertleriyle başbaşa kalmışlar.
Heleki aklını Jet otoparkı ile bozan HAYPA’nın YAYHAN YÜNAL diye dillere destan bir başkanı varmışki sormayın gitsin. Yayhan YÜNAL bu Jet otoparkı derdine öyle düşmüşkü bu yüzden bir deri bir kemik kalmış.
Birde HALTA’nın başkanı varki evlerden ırak, bir becerikli, bir becerikli ki ne siz sorun nede ben söyleyeyim. Havan kulesinin kırtasiye işlerinden sorumlu, üretme kabızı ÇUHADIR abisinin eteğinden ayrılmayan Çalışmadan Tüketenler Örgüt üyesi (ÇETÖ) YAĞIZ GEVER oğlan. İşte bu oğlan ÇİLEK İŞ Sandukasının başına geçmek için diğer ÇETÖ’cü Sudan Yaygar’ın başının etini yiyip duruyormuş.
Bulamayanlar için kısaltmalarımızı açalım şimdi.
HAYPA Haram yemeyen Havayolları Pilotlar Derneği
HUTED Haram Yemeyen Havayollları Uçak Teknisyenleri Derneği
HALTA Haram Yemeyen Havayolları Teknisyenler Derneği
HASSA Haram Yemeyen Hava Yolları Kabin Memurları Derneği
LASSA….bunu niye yazdım bilemiyorum, yoksa rahmetli Sabancı benden dua mı istedi.
HYHY’nin SANDUKA ve derneklerinin hikayesine devam edeceğiz…
TÜRKİYE DE SENDİKAL HAREKET VE SENDİKALAR-1
Geçen hafta dünyada ve bizde ilk sendikalaşma ve sendikal hareketleri kısaca tanımlamıştık.
İlk ciddi sendikal eylemlerin 1908 ikinci meşrutiyet sonrası gerçekleştiğini paylaşmıştık. Batıda sanayi devrimi son hızla sürerken dünya yeni bir savaşa hazırlanıyordu. Bu arada Osmanlı İmparatorluğu ise varolma mücadelesi içindeydi.
1914 Birinci Dünya Savaşı sonrası ulusal kurtuluş mücadelesi, yeni bir ulus ve cumhuriyetin inşası ile başlayan süreçte sendika veya işci mücadelesinden bahsetmek elbette mümkün değildi.
Ülkemizde ilk sanayi hamleleri ve kurumları 1930’lu yıllarda başladı. Hani 1980 sonrası bunlar sırtımızda yük, memleketi bunlar batırıyor, işçiler buralarda yan gelip yatıyor denilen kurumların hepsi bu yıllarda kuruldu. Şeker fabrikaları, Sümerbank, Kömür İşletmeleri, Demir İşletmeleri, Kağıt Fabrikaları, Türk Petrolleri ve daha bir çoğu. Bu iktisadi kurumlarların artışıyla birlikte yeni istihdam alanlarının açılması işçi sayısının büyük artışına yansımış ancak hala sendika kurma yasağının ötesine geçilememişti. Bu kadar işçi artışına rağmen bırakın sendikayı bir iş kanunundan bile bahsetmek mümkün değildi.
İlk iş kanunun 1936 yılında çıkarıldı. Çalışma Bakanlığı ve İşçi Bulma Kurumu’nun kurulması ise ikinci dünya savaşı sonrasına yani 1945-1946 yıllarına rastlar. Bu yıllar aynı zamanda çok partili sisteme geçtiğimiz ve sendikaların yoğun olarak kurulmaya başladığı yıllardır. İlk sendika konfederasyonu olan Türk İş’in kuruluşu 1952 yılında olacaktır. Fakat yinede 1961 anayasası çıkana kadar yasal anlamda bir grev tanımlaması olmayacaktır. Türkiye işçi sınıfı grev hakkıyla ancak 1961 Anayasası sayesinde tanışacaktır. Bu dönem dünyada özellikle Avrupa da sendikal ve işci hareketlerinin yoğun yaşanıp ülkelerin kaderlerinin değiştiği dönem olarak tarih sayfalarında kaybolacaktır.
1960 ve 1970’li yıllar Türkiye’de sendikaların ve derneklerin en güçlü, en yaygın ve söz sahibi olduğu yıllardı.
-1967 Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun kuruluşu (DİSK)
-1976 HAK-İŞ Konfederasyonu’nun kuruluşu
İşte 1980 Darbesinin en büyük gerekçelerinden biriydi sendikaların bu kadar yaygın ve güçlü olması.
Daha önceki yazımda belirttiğim gibi 1980 darbe sonrası Kenan Evren ve Hait Narin tarihe geçen sözleri bunun için söylemişlerdi.
İşçilerin büyük emekler sarf edip, ağır bedeller ödeyerek kurduğu sendikalar 1990’lı yıllarda yeniden harekete geçtiler. Ama bu seferde küresel ve yerli sermaye; işçilerin hak arama, insanca çalışma taleplerinden kurutulmanın tek yolu olarak gördüğü özelleştirmeler için düğmeye bastı ve yetmiş küsür yıldır kurulan ne kadar kamu iktisadi kuruluşu varsa hepsi birer birer özelleştirme politikalarının kurbanı olmaktan kurtulamadı.
Şimdi artık yakın tarihi özelleştirmeyi ve Hava İş sürecini yazmaya başlayabiliriz.
Saygılarımla, sevgiyle kalın…