Avrupa havacılık sektörüne uyarı

Prologis Strategy CEO’su deneyimli havacılık danışmanı Gerd Pontius’a göre, önümüzdeki yıl havacılık sektörü, havalimanları, kamu otoriteleri ve diğer paydaşlar Brexit, Avrupa Tek Gökyüzü ve diğer önemli konular hakkında acil kararlar almak zorunda kalacak.

Gerd Pontius 29-30 Ocak tarihleri arasında Münih’te düzenlenecek Avrupa Havacılık Sempozyumu öncesinde kaleme aldığı makalesinde sektörün sorunlarına ve zorluklarına vurgu yaptı.
‘KIŞ GELİYOR’
Pontius değerlendirmelerine ‘Game of Thrones’ adlı dizinin karanlık kehaneti ‘Kış Geliyor’ (Winter is coming) cümlesinden yola çıkarak başlıyor. Pontius’a göre 2019 yılında havacılık endüstrisi önemli değişikliklerle karşı karşıya kalacak. Ucuz yakıtın, düşük faiz oranlı kredilerin ve sürekli artan yolcu sayılarının sona ereceğine değinen Pontius, özellikle Avrupa havacılık sektöründeki firmaların zayıf sermeye yatırımlarına ve düşük marjlara rağmen ayakta kalmayı başardığını ve bu durumun havacılık sektöründe tekelleşmelerin gerçekleşmesine engel olduğunu ifade etti.
Pontius’a göre henüz para kazanamamış firmalar için durum gelecekte daha da zorlaşacak, gelecek sert çalışma ortamı ile de piyasa tekelleşmesi hızlanacak. Bu durum da daha büyük ve eski şirketlerin artık baskı altında olacağını gösteriyor. Pontius bu durumun iflas ve devirler getirmeyeceğini sadece bağımsız piyasa katılımcılarının sayılarında düşüşe sebep olacağını, ortak girişimlerinse rekabeti azaltacağını ifade etti.
‘YOLCU SAYILARI BÜYÜK MERKEZLERDE ARTIYOR, KÜÇÜKLERDE DÜŞÜYOR’
ABD’de deki tekelleşmiş pazarın, söz konusu menfaatlere bağlı olarak bir rol model ya da tehdit edici bir senaryo olarak ele alındığını belirterek beş havayolu şirketinin pazarın yüzde 80’den fazlasına hükmettiğini vurgulayan Pontius, yüksek gelirli rotaların pazar liderlerinin odak noktası haline geldiğini ve bunun da son beş yılda fiyatları üzde 50’nin üzerinde arttırdığını belirtti. Pontius, ‘’Büyük merkezlerdeki yolcu sayıları giderek artarken küçük havalimanlarındaki yolcu sayıları sürekli düşüyor.’’ dedi.
‘AVRUPA’DA DA BENZER DURUMLAR YAŞANABİLİR’
Pontius karşılaşılabilecek durumlardan bazılarını şöyle sıralıyor:
*Bölgesel havalimanlarının kullanımının azalması, aktarma merkezlerinde önemli yolcu artışlarına sebep olabilir.
*Büyük bütçeli hava yolu şirketleri ile hava yolu ittifaklarının agesif fiyat politikasına cevap veremeyen küçük veya uzman hava yolları, zor durumda kalabilir.
*Havacılık sektörünü bir şirket domine etmeye başladığında, fiyat artışı kaçınılmaz olur.
‘ÇIKAR ÇATIŞMALARI NEDENİYLE BAŞARISIZ OLUYOR’
Altyapılardaki gerginliklerin giderek daha belirgin hale geleceğini ifade eden Pontius, Avrupa’daki her üç uçuştan birinin ertelendiği 2018 yazında yaşanan kapasite sınırlamalarını yakın gelecekte tekrarlanmasının muhtemel olduğunu da belirtti.
Acil eylem ihtiyacının hem hevacılık sektörü yetkilileri hem de ulaştırma politikacıları tarafından fark edildiğini ifade eden Pontius, bu sorunları çözmek için kullanılan kavramların ilgili tarafların çıkar çatışmaları nedeniyle başarısız olduğunu vurguladı.
‘UZUN VADELİ ÇÖZÜMLER İÇİN İNSANA VE TEKNOLOJİYE YATIRIM YAPILMALI’
Pontius, Lufthansa Havayolları’nın kritik öneme sahip noktalar için sunduğu teklif önerisi gibi havayolu ve havalimanlarının kapasitelerinin arttırılmasına yönelik tedbirlerin alınmasının kısa vadede baskıyı hafifletebileceğine de değindi. Ancak bu durumun kapasite üzerindeki baskıyı arttıracağını ve sistemlere aşırı yük bindireceğini de ifade etti.
Pontius’a göre uzun vadeli ve etkili çözümler bulmanın yolu insana, teknolojiye ve lojistiğe yatırım yapmaktan geçiyor. Pontius, 2019 yılında bu kavramlar üzerine yapılacak çalışmaların ve bütçe planlamarının önümüzdeki birkaç yıl içinde rahatlama getireceğini vurguluyor.
Daralan paranın her şeye rağmen problemlerin en küçüğü olduğunu kaydeden Pontius, havacılık endüstrisinin aldığı altyapı önlemlerinin birçoğunun Batı Avrupa’daki ana pazarlarda büyük bir kamu direnci ile karşılaştığına değindi ve bunun en büyük örneğinin Münih’teki üçüncü pist olduğunu ifade etti.
AVRUPA NE ZAMAN TEK GÖKYÜZÜ OLACAK?
Temelde herkesin Avrupa’nın tek merkezli yönetilen sınırsız bir gökyüzüne ihtiyacı olduğunu kabul ettiğini, bu durumun uçuş sürelerini ve gecikmeleri azaltarak maliyetleri düşüreceğini kabul ettiğini ifade eden Pontius, gerekli sistemlerin geliştirilmesi için SESAR ile uzun zamandır çalışıldığını ve bu milyarlarca Euro değerindeki çalışmaların AB fonları tarafından desteklendiğini söyleyerek, ‘’Kısa bir süre sonra operasyonel kullanıma hazır hale geleceği belirtilse de, bu sistemlerin devreye girip girmeyeceği konusunun belirsizlik var.’’ değerlendirmesini yaptı.
BELİRSİZLİĞİN SEBEBİ HÜKÜMETLER ARASI ÇEKİŞME
Bu belirsizliğin nedeninin merkezi yönetim konusunda Avrupa Birliği içinde yer alan hükümetlerin çekişmesi olduğunu belirten Pontius, sadece hükümetlerin değil trafik kontrolörlerinin de bu çatışmasının bir parçası olduğunu ifade etti.
Pontius, 2019 yılının, AB Komisyonu, ulusal hükümetler ve trafik kontrolörlerinin arasındaki çekişmelerin Avrupa’yı ‘tek bir gökyüzü’ altında birleştirme isteğinden daha güçlü olup olmadığını görüleceği bir yıl olduğunu belirtti. (turizmguncel)

Exit mobile version