VoePass ATR 72-500 uçağının uçuş veri kayıt cihazı (FDR) ve kokpit ses kayıt cihazından (CVR) oluşan kara kutularının ön incelemesinde, uçağın aniden irtifa kaybettiği ve bunun uçağın düşmesine neden olma ihtimalinin bulunduğu ortaya çıktı.
Brezilya’daki Jornal Nacional tarafından hazırlanan özel bir yayına göre, Havacılık Kazaları Araştırma ve Önleme Merkezi (CENIPA) müfettişleri, Voepass ATR 72-500’ün aniden irtifa kaybettiğini söylediler.
Jornal Nacional, CVR ses kayıtlarının şu an için araştırmacıların kazayı belirlemesine yardımcı olmadığını da sözlerine ekledi.
CENIPA araştırmacıları uçağın pilotlarından birinin diğerine ne olduğunu sorduğunu, diğeri uçağın dengelenmesi için motor gücüne ihtiyaç duyduğunu söyledi.
Araştırmacılar, kazanın ATR 72-500’ün irtifa kaybetmeye başlamasının anlaşılmasından sadece bir dakika sonra gerçekleştiğini belirtti. Mürettebat, aniden oluşan koşullara tepki vermeye çalıştı.
Araştırmacılar, kazayla ilgili öne sürülen teorilerden birinin, uçağın hızla irtifa kaybetmesinin nedeninin kanatlardaki buzlanma olduğu yönünde olduğunu ancak bu teorinin henüz doğrulanmadığını belirtti.
Jornal Nacional, Voepass ATR 72-500 kazasına ilişkin ön raporun 30 gün içinde açıklanmasının beklendiğini belirtti.
Flightradar24’e göre, kaza sırasında meteorolojik koşullar türbülans, fırtına ve buzlanma gösteriyordu.
Bu kaza, bir ATR 72’nin buzlanma koşullarında kontrol edilemez hale geldiği ilk sefer değil. Kasım 2016’da, OY-JZC olarak kayıtlı bir Jet Time ATR 72-600, Norveç Güvenlik Soruşturma Otoritesi’nin (SHK) Eylül 2020’de yayınladığı bir rapora göre, SAS SK4144 uçuşunun pilotları şiddetli buzlanma koşullarında aniden uçağın kontrolünü kaybetti.
“Norveç Kaza Soruşturma Kurulu AIBN, kontrol kaybının yetersiz planlama ve uçuş sırasında alınan uygunsuz kararların, örneğin uçağın performansının düşmesine rağmen buzlanma koşullarının üzerine tırmanma girişiminin ve otopilotun irtifa sabitleme modunda kullanılmasının sonucu olduğu görüşündedir.”
Soruşturmacılar, uçağın en az on dakika boyunca şiddetli buzlanmaya maruz kalmasına rağmen güvenli bir şekilde Ålesund Vigra Havalimanı’na inebildiğini kaydetti.
SHK’ya göre, iniş yapmadan önce uçuş ekibi, uçağın kanatlarında buz birikiminin artmasına neden olabilecek bir hava hızıyla buzlanma koşullarının üzerine çıkmaya çalıştı.
Pilotlar buzlanma koşullarının üzerine çımaya çalıştıktan sonra kontrolü kaybettiler. Otopilot yüksek yatış (bank) modunda sola dönüş başlattı ve yüksek yatış açısı uçağın kontrol kaybına katkıda bulundu. Dönüş sırasında hücum açısı arttı ve hız aniden düştü, bu da uçağı hızla durma noktasına getirdi.
1994 yılında FAA, ATR uçaklarının buzlanma koşullarında uçmasını yasakladı.
FAA, Indianapolis Uluslararası Havaalanı’ndan (IND) ayrıldıktan kısa bir süre sonra American Eagle ATR 72-200’ün düşmesinden birkaç hafta sonra bu emri yayınladı. Haziran 1995’te FAA, ABD merkezli havayollarının ATR turboprop’ların uçurulmasına izin verdi.
Voepass kazası 9 Ağustos’ta yaşandı. ATR 72-500 uçağı Cascavel’den Sao Paulo/Guarulhos’a uçuyordu.