ATPL FROZEN LİSANLI PİLOTTAN ÇOK ANLAMLI BİR SERZENİŞ…

Sevgili okurlarım;
Tarafımıza yollanan bir dolu sorun ve şikayet içeren mail alıyor ve bunlardan geneli kapsayan konuları açık mektup olarak yayınlıyorum. Aşağıda ki mektupta bizim kanayan yaramız. Kendi vatandaşımıza pozitif ayrımcılık yapacağımıza yabancı ülke vatandaşlarına yapıyoruz.
Aslında bu mektuptaki sorunları yazmayı bu haftaya planlamıştım. Ancak gördüğüm kadarı ile benim konuya bakış açımdan çok daha iyi bir bakış açısıyla yazılmış olduğundan,tarafıma yollanan bu mektubu mağdur arkadaşın kendi anlatımıyla sunmayı uygun gördüm.
 
Sefa Bey Merhaba,
 
Airlinehaber isimli havacılık portalını büyük bir keyifle takip ediyorum. Sektörün nabzını tutan yazılarınız, geçmişten günümüze ders alınması gereken hatıralarınız, sektör çalışanlarının sorunlarını ele alışınız, sendikal hareketler ve iş kolu dernek/vakıfları haberleriniz ile beraber müthiş bir zenginlik barındırıyor. Sizin işiniz de zor, eminim her gün bu tarz mailler alıyorsunuzdur. Ama inanın kabin memurundan pilotuna, öğrencisinden teknisyenine herkes türlü ayrımcılığı uğruyor. En azından soruna dikkat çekmek, ilgili problemlere maruz kalan kişileri bir araya getirmek için yaptığınız çabayı takdirle karşılıyorum.
 
İzin verirseniz ben size ATPL Frozen Lisansına sahip yani sektöre adım atmak için “Tecrübesiz II. Pilot Aday Adayı” olan bizlerin yaşadığı sorunlara değinmek ve şirketlerin, özellikle de bayrak taşıyıcımızın bizleri nasıl 2. sınıf vatandaş yerine koyduğunu anımsatmak isterim.
 
Efendim öncelikle isterseniz 5 sene önceye gidelim. Dönemin Sivil Havacılık Genel Müdürü olan sayın Ekşi, Türkiye’deki yabancı pilot istihdamının fazlalığına dikkat çekiyor ve çalışacak yabancı pilot sayısının azaltılmasına yönelik çalışmalar yapılacağını söylüyordu. Keza dönemin bakanı sayın Binali Yıldırım’ın sizin yaptığınız bir ropörtajda “Kaptan Pilot’a yapacak bir şeyimiz yok fakat yabancı first officer çalıştıranların yakasına yapışırım.” diyerek düşüncesini ortaya koyduğunu bizzat duydukdu. Bu olaylardan sonra kendi ülkelerinden başka istihdam şansı olmayan Frozen sahibi pilotları bir nebze rahatlacak bir düzenleme ile yüzde 10 barajı koyulmuştu. Ama sizin de bildiğiniz gibi yıllar içinde ne o prosedür ne de o baraj meselesi kalmadı. Yabancı first officer istihdamı giderek arttı.
 
Sonraları sayın Ekşi THY Genel Müdürü olarak atandı. Dedik ki herhalde geçmişteki politikalarını anımsar ve mevcut soruna bir el atar. Fakat sonuç hiç de düşündüğümüz gibi olmadı ve bu problem giderek arttı.
 
Şimdi mevcut durum nedir? Biliyorsunuz uçuş okulundan mezun olan bir öğrencinin ortalama 180 saatlik fiili uçuşu 40 saat kadar da simülatör uçuşu oluyor. ATPL Frozen sahibi olan öğrenciler dünyada yalnızca kendi ülkelerinde istihdam edilebiliyorlar. Bununla ilgili hiçbir yasal kısıtlama olmamakla beraber herkesin hak vereceği üzere hiçbir ülke havayolu, gerek bayrak taşıyıcı gerek özel şirketler kendi vatandaşları varken dışarıdan tecrübesiz pilot istihdamı yapmıyorlar. Dünyada benim bildiğim bunun tek istinası var. Orası da doğru duyuyorsunuz evet, Türkiye!
 
Artık Sun Express’ten söz dahi etmeyeceğim, zira neredeyse sadece yabancıların çalıştığı bir şirket haline geldi. Ama onunla beraber Pegasus Havayolları da, bayrak taşıyıcımız Türk Hava Yolları da yabancı frozen sahibi II. pilot adaylarının başvurularını kabul etmeye başladı. Buna şu yüzden itiraz ediyorum, bizim lisanslarımız ne yazık ki AB üyesi olmadığımız için Avrupa’da geçerli değil, yani bizim Frozen lisanslarımız ile başvuru yapabileceğimiz tek ülke Türkiye. Dünyada bunun eşi benzeri görülmüş şey değil. Ancak zaten kısıtlı olan iş imkanını dünyanın dört bir yanından gelen Frozen başvurularını da kabul ederek azaltmış oluyorlar.
 
Özel şirketlerin durumunu bir nebze de olsa kabul edebiliyorum. Ancak bayrak taşıyıcımızın biz Türk pilotlara yaptığı bu ayrımcılığı affedemiyorum. Dünyada hangi bayrak taşıyıcı şirket tecrübesiz II. pilot adayı olarak yabancı başvuru alıyor, biliyorsanız lütfen söyleyin! Lufthansa bırakın tecrübesiz yabancı pilot almayı, Almanya ya da Avusturya doğumlu olmayan, yani anadili Almanca olmayan hiçbir pilotu bünyesinde istihdam etmiyor. Keza THY rakip diğer büyük bayrak taşıyıcıları, Avrupa’dan Asya’dan, dünyanın neresinden olursa olsun, kendi vatandaşları dışında tecrübesiz pilot olarak kimseyi istihdam etmiyorlar.
 
Sefa Bey, adına ne derseniz diyin. Plansız büyüme, eldeki kaynakları yeterince kullanamama, nitelik problemi, dil problemi. Adını siz koyun ve böyle bir problemin olduğu kabul edelim ve dünyada bu tarz bir istihdam modelinin sadece Türkiye’de olduğunu ve bunun zaruri olduğunu objektif olarak kabul edelim. Peki, bu durumda bir Türk vatandaşı pilotun beklentisi nedir? Hali hazırda tek alternatifi tek ülkesi olan tecrübesiz pilot yabancı akınıyla bu şansınız azaltsa da işi alabileceğine emindir. Ama ne şartlarda? Tabii ki eşit şartlarda.
 
Biliyorsunuz son dönemdeki büyüme, kurdaki oynaklık, uçuş saat limitinin azalması vb bazı sorunlar nedeniyle 2019 senesi için bir pilot açığı doğdu. Pek tabi her şirket bunlar için şimdiden bazı önlemler almaya gayret ediyor. Örneğin Türk Hava Yolları dünyanın dört bir yerinde pilot aramakta. Temmuz’da başlayıp Aralık’ta bitecek bir takvimde, sırasıyla Amsterdam, Nairobi, Kahire, Abu Dabi, Roma, Singapur, Hong Kong, Almatı, Tokyo, Manila ve Riyad’ta pilot arayacaklar. Şimdi neden 3. dünya ülkelerinde dahi pilot arıyoruz diye eleştiri yapmayacağım, zira benim konum değil, ancak sizlerden neden eldeki potansiyel tecrübeli ve tecrübesiz pilotların istihdamı konusunda çalışmalar yapılmayıp gidip Afrikalarda, Uzakdoğularda pilot arandığı ile alakalı yazılar bekliyoruz.
 
Evet Sefa Bey şunu diyordum. Biliyorsunuz tüm dünyada olduğu gibi Türk Hava Yolları da davet ettiği yabancı pilotların uçak bileti ve konaklamalarını karşılıyor. Bunu eleştirmiyor ve destekliyorum. Ancak dönüp dolaşıp tecrübesiz pilot meselesine geliyorum. Uluslararası pilot forumlarını okudukça dehşete düştüm gerçekten, neden bu kadar çabaladığımı ve insanlara nasıl ayrıcalıklar yapıldığını görünce üzüldüm ve kendimi gerçekten kendi ülkemde yabancı gibi hissettim. Bayrak taşıyıcı havayolumuz artık tecrübesiz pilot adaylarına, yani bizler gibi uçuş okulundan yeni mezun olan frozen sahibi kişilere de bu ayrıcalığı sunmaya başlamış. İnanabiliyor musunuz?
 
Sefa Bey, hala iyi niyetli düşünüyor ve ülkemdeki hava yollarının pilot açığı yaşamaması için dünyadaki tüm kaynaklardan yararlanmaya çalışmalarını anlıyorum. Buna karşı olsam da bir mantık çerçevesi içine zorlansam da oturtabiliyorum. Fakat bizlerle aynı durumda olan bu tecrübesiz pilot adaylarına tanınan son ayrıcalığa ise tahammül edemiyorum.
 
Bakın Sefa Bey, bayrak taşıyıcı hava yolumuz yurt dışından tecrübesiz pilot adaylarının tüm sürecini toplam 5 günde, evet yanlış duymadınız, sadece BEŞ günde sonlandırıp adaya kararını açıklıyor. İlk gün grup mülakatına alınan adaylar, ikinci gün simülatör ve mülakat, üçüncü gün sağlık raporu ve dördüncü gün DLR testine giriyor. Bakın bu süreçte bile ayrımcılık yapılıyor.
 
Sürece katılan tüm adaylar bu aşamaların hepsine girdikten sonra genel bir değerlendirmeye tabii tutuluyor. Ancak sürece dahil olan Türk adaylar, örneğin DLR testinden ya da sürecin diğer aşamalarından kalırsa sürecin kalan kısmına devam edemiyorlar. Daha ne diyeyim ki?
 
Aman sen de abartıyorsun, bunlar çok da önemli şeyler değil diyebilirsiniz. Hepsine razıyım Sefa Bey, yabancılara yaptıkları bu ayrıcalıklar aynen kalsın, devam etsin. Ama bu süreç bizler için ne kadar biliyor musunuz?
EN HIZLI VE İYİ İHTİMALLE, 6 AY, EVET 6 AY!
Aramızda online başvurup yapıp üzerinden 1 ay geçmesine rağmen henüz evrak teslime çağrılmamış, evrak teslim edip DLR çalışma linki gönderilip 2 ay geçmesine rağmen (ideal süre 15-20gün) henüz DLR sınavı planlanmamış ve planlamanın ne zaman olacağı belli olmayan adaylar var. Siz söyleyin Sefa Bey, bu ayrımcılığın sebebi, bizlerin adeta geri plana atılıyor olmamızın sebebi nedir? Bizler uçuş okulunu birkaç gün daha erken bitirelim diye gecemizi günümüze katarken ve hali hazırda tek şansımız ülkemizde istihdam edilmekten, dünyanın dört bir yanından bizim kültürümüze, ülkemize uzak kişiler birkaç günde süreçlerini tamamlıyorlar. Şu aşamada onlardan iyi olsak dahi bizler daha evrak teslim edemeden onlar süreçlerini bitirdiği için kısıtlı olan iş imkanlarını da dolduruyorlar.
 
Yabancı pilot meselesi konusu aslında ayrı bir yazıyı hak ediyor Sefa Bey. Ülkemizi tercih eden pilotların kariyeri, seviyesi, sebebi üzerinde durulmalı. CRM yönünden araştırılmalı, biliyorsunuz ülkelerin havacılık politikaları sadece ticari amaçlarla açıklanamaz. Hele de bayrak taşıyıcı şirketlerde. Türk Hava Yolları bu ülkenin yurt dışındaki en büyük yumuşak güç unsurudur, Türk bayrağını, ulusunu ve devletini temsil eder, dolayısıyla Türk vatandaşlarına öncelik sağlaması elzemdir. Ancak bizler herhangi bir ayrıcalık değil, yalnızca eşitlik istiyoruz. Ayrıca yine bildiğiniz üzere havacılık konusu, pilot eğitimi konusu bir milli güvenlik meselesidir. Dünyada hiçbir bayrak taşıyıcı şirket de Türk Hava Yolları kadar farklı milletlerden kişi çalışmamaktadır. Bunların sebepleri, etkileri ve olası sonuçları da ayrıca tartışmaya değerdir.
 
Evet Sefa Bey, anlatacaklarım bu kadar, siz söyleyin, biz ne yapalım?
Teşekkürler,
Saygılarımla.
İstikbal Göklerdedir.

Exit mobile version