İstanbul Atatürk Havalimanı, ülkemizde havacılığın hem beşiği hem de kalbi. Her yenilik ve uygulama önce burada denenir, daha sonra yurda yayılır. Hatırlıyorum, 70’li yıllarda Yeşilköy’deki tek pistli ve daha çok askeri uçakları barındıran havaalanında VIP, CIP hizmetleri yoktu ve bu gibi ihtiyaçlar tek karakol amirinin odasından yönetilirdi. Hafızam beni yanıltmıyorsa, VIP ve CIP salonları ilk defa 80’li yıllarda kuruldu. Her ikisi de gayet mütevazıydı.
THY bu işler için her vardiyada birer görevli vermişti, onlar da misafirlerin ihtiyaçlarına ve isteklerine ellerinden geldiğince cevap vermeye çalışırlardı. Daha sonra protokol hizmetlerini emniyet teşkilatı, kontrol etmeye başladı, VIP kadrosu gençleşti. THY, ‘Frequent Flyer’ sistemini oluşturdu, CIP salonunu kurdu ve sonuçta bugünlerin havaalanında hizmette yarış haline kadar gelindi. O eski, minik üç kapılı havaalanı da büyüdü ve hizmet yarışı bütün dünyada olduğu gibi bizde de başladı.
Hatta artık belli başlı alanlarımızda yabancı konuklar için köşkler bile mevcut. Bu
Öncelikle ifade etmeliyim ki, TAV 13 ülkede ve 24 havalimanında bu hizmetleri gayet başarılı bir şekilde devam ettiriyor. Aslında bu çıta dünyada TAV, İstanbul Dış Hatlar Terminali’nde de THY sayesinde o kadar yükseldi ki, artık bir CIP salonunda kablosuz internet, duş imkanı, çocuk oyun odası, kişiye özel iPad kullanımı ve hatta iş adamları için özel bölümler bile var. Bunun yanında Türk mutfağının enfes yemek ve tatlılarından bilhassa da benim özellikle sevdiğim çorbalardan suşiye, ülkenin yerel lezzetlerinden her türlü dünya mutfağına kadar yemekler mevcut. Bir kuş sütü eksik desem yanlış olmaz. Dikkatimi çekiyor, cuma ve pazar günleri İzmir ve Bodrum’daki salonlarda DJ’ler bile var artık.
Yaşam alanı kompleksi
Son zamanlarda adından sıkça bahsedilen Umman’daki 3 bin metrekarelik salonda tam bir yaşam kompleksi kurulmuş. Umman’da yeni yapılan Muskat Uluslararası Havalimanı’nda yılda 250 bin misafir ağırlamayı hedefliyorlar. Dünya çapında
3.5 milyondan fazla yolcuya hizmet veriyorlar. Toplantı salonları, her yaşa uygun olarak düzenlenmiş hobi odaları, transit seyahatlerde veya çeşitli nedenlerle alana erken gelindiğinde dinlenmek, uyumak ve duş almak için tek veya çift kişilik yataklı odalar da unutulmamış.
Böyle bir salonu ilk defa 1984 yılında Singapur’da görmüş ve gerçekten hayran kalmıştım. Geçtiğimiz hafta yemekte bir araya geldiğim TAV İşletme Hizmetleri Genel Müdürü Bora İşbulan’dan Kopenhag ve Zürih havalimanlarında çok iddialı bir projeyi daha bitirmek üzere olduklarını öğrendim. Şimdi sıra, bayrağımızı Türk misafirperverliğiyle Avrupa, Amerika ve Afrika’da lounge yönetimiyle özel yolcu hizmetleri konusunda dalgalandırmaya gelmiş. Kazandıkları iki ihale neticesinde şimdi de istikamet Şili’ymiş. Yakında umarım hizmete girmelerini de görürüz. Türk şirketlerinin misafirperverlik anlayışının hizmet sektöründe de üst kalitenin odağı İsviçre’de olması, göğsümü kabarttı.(REHA ARAR/Milliyet)