Atatürk Havalimanı Yıkılmasın

G7 dünyanın en önemli 7 endüstri ülkesinin, resmi kurallara bağlı olmaksızın oluşturdukları ve gerekli görüldüğünde istişarede bulundukları bir ‘yediler grubu’. Bu gruba dâhil olan 7 endüstri ülkesi, küresel zenginliğin %64’ünü elinde bulundurmaktadır.
TÜİK verilerine göre, İstanbul’un nüfusu 15 milyondan biraz fazladır. (Kayıtdışı nüfus ve hızlı göçle bu sayının 18 milyon olduğu tahmin ediliyor.)
Bu nüfusla İstanbul, dünyanın 130 kadar ülkesini geride bırakıyor.
G7’yi oluşturan ülkelerin en önemli kentlerinden bazılarıyla bir karşılaştırma yapmak kaçınılmazdır. Avrupa ADD Federasyonu Genel Başkanı Dursun Atılgan bu çalışmayı yapmış, diyor ki:
– PARİS’in kent olarak nüfusu 2.3 milyon ama metropol olarak 12 milyon civarında.
Her yıl en az 20 milyon turiste ev sahipliği yapmaktadır. İki büyük uluslararası havalimanı vardır: Orly ve Charles de Gaulle. Bu iki havalimanının birbirine olan mesafesi 41 km.
– LONDRA’nın nüfusu ise kent olarak 8.5 milyon, metropol olarak 14 milyon.
4 büyük havalimanı var: Heathrow, Gatwick, Stansted, Luton.
Bu havalimanlarından Gatwick, ile Heathrow arasındaki mesafe 61 km.
– NEW YORK’un nüfusu da kent olarak 8.5 milyon kadar olup, metropol olarak 20 milyona yakındır. Bu megakentin de 4 büyük havalimanı vardır; J. F. Kennedy, Newark, Stewart, Laguardia. Ayrıca New York yakınlarında da çok sayıda havalimanı bulunmaktadır.
– İSTANBUL’da şu anda 2 havalimanı var: Atatürk (Avrupa) ve Sabiha Gökçen(Asya).
Henüz yapım aşamasında bulunan YHL ile Atatürk Havalimanı arasındaki mesafe de 41 km’dir.
İstanbul için üçüncü bir havalimanına ihtiyaç vardır. Peki, Atatürk Havalimanı’nı yıkmaya gerek var mıdır? Bizce İstanbul metropolüne ilişkin demografik veriler dikkate alındığında, Atatürk Havalimanı varlığını ve işlevini sürdürmelidir. Çünkü hem İstanbul’un nüfusu hem de turist sayısı yerinde sayacak değil ki…
‘Millet bahçesi’ yapma söylemine gelince: Eğer gerçekten bir millet bahçesi isteniyorsa, bunun için havalimanını yıkmaya gerek yok. Çünkü yeşil alan yapılacak yerler betonlaşmayla karşı karşıya bırakılmadan kurtarılmalıdır.
Kaynak: Hürriyet / Yalçın Bayer
Exit mobile version